Araç paylaşım pazarı büyüyor
Frost & Sullivan Başdanışmanı Özcan: "2025 yılı tahminlerine baktığımızda gelirlerin Car Sharing'de 9 milyar dolara, Ride Sharing'de 10 milyar dolara ve Ride Hailing'de 350 milyar dolar seviyesine geleceğini öngörüyoruz" "Araç üreticileri artık tüketici tercihlerinden hareketle fırsatları ve tehditleri sorgulamaya başladılar" "Avrupa özelinde yaklaşık 1,3 milyon üyeyle Almanya en büyük araç paylaşım pazarını oluşturuyor"
Frost & Sullivan Başdanışmanı Mine Özcan, araç paylaşımı uygulamalarının büyümesini sürdüreceğini belirterek, "2025 yılı tahminlerine baktığımızda gelirlerin Car Sharing'de (Araç Paylaşma) 9 milyar dolara, Ride Sharing'de (Koltuk Paylaşma) 10 milyar dolara ve Ride Hailing'de (Araç Çağırma) 350 milyar dolar seviyesine geleceğini öngörüyoruz." dedi.
Otomotiv sektörüne danışmanlık hizmeti veren Frost & Sullivan'ın Türkiye ofisinde başdanışman olarak görev yapan Özcan, İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ve İTÜ ARI Teknokent öncülüğünde Swissotel'de düzenlenen Next Mobility Summit'e katıldı.
Burada "Hareket Endüstrisinin Gelecek Dinamikleri" konulu bir sunum yapan Özcan, araç paylaşım sistemleri, otomotiv endüstrisi ve otomotivde entegre mobilite sistemlerin dünya genelindeki kullanımlarıyla ilgili bilgiler verdi.
Sunumunda dünya otomotiv endüstrisinde yeni iş modellerinin ortaya çıktığını anlatan Özcan, mobil çözümlerin otomotiv sektörüyle doğrudan ilgili hale geldiğini söyledi.
Connected Car (Bağlantılı Araç), paylaşımlı ve akıllı araçların ön plana çıktığını aktaran Özcan, "Nüfus yoğunluğu ve bağlantılı yaşam tarzının artmasıyla birlikte ulaşım ağının verimliliğini artıran yeni ürünlere ve hizmetlere tanık oluyoruz. Bir aracın A noktasından B noktasına kolaylıkla geçebilmesi için kesintisiz servislerin entegrasyonuna tanık oluyoruz. Bu da insanların otomobil sahibi olma gereksinimini artık sorgulamalarına neden oluyor. Bu nedenle de araç paylaşım pazarı hızla büyüyor." diye konuştu.
Özcan, otomotivde mobilite yaklaşımının kullanıcıları araç sahipliğinden ortak araç kullanımına yönlendirdiğini ifade ederek, "Araç üreticileri artık tüketici tercihlerinden hareketle fırsatları ve tehditleri sorgulamaya başladılar. Toplu taşıma ve özel taşımadan hızla daha çoklu entegre mobilite ağına geçişi yaşıyoruz. Mobilite teknolojinin gelişmesiyle birlikte tüm hizmetlerin gerçek zamanlı olarak cep telefonlarımız üzerinden yapılabilmesi, kullanıcılara kolaylık sağlıyor. Zaman ve maliyet tasarrufu getiriyor ve kapıdan kapıya seyahat kolaylığı getiriyor." bilgilerini verdi.
- "BlaBlaCar 22 ülkede yaklaşık 35 milyon üyeye sahip"
Otomobil paylaşımı alanında çözümler sunan milyon dolarlık aplikasyonların popülerlik kazandığını belirten Özcan, pazardaki gelişimin süreceğini ifade ederek şu bilgileri verdi:
"2025 yılı tahminlerine baktığımızda gelirlerin Car Sharing'de 9 milyar dolara, Ride Sharing'de 10 milyar dolara ve Ride Hailing'de 350 milyar dolar seviyesine geleceğini öngörüyoruz.
Avrupa özelinde yaklaşık 1,3 milyon üyeyle Almanya en büyük araç paylaşım pazarını oluşturuyor. Ancak en büyük büyüme oranı İtalya, Danimarka ve İspanya'da göze çarpıyor. Avrupa pazarına ilişkin rakamlar bize hala Avrupa'da büyük bir kullanılmayan potansiyel olduğunu gösteriyor.
Ülkemizde de bilinen BlaBlaCar var. Aracında boş koltuklarıyla yolculuk yapan sürücüleri aynı yöne gitmek isteyen yolcularla buluşturan bir yolculuk paylaşım ağı… BlaBlaCar şu anda 22 ülkede yaklaşık 35 milyon üyeye sahip ve hesaplı ve sosyal bir platform olarak karşımıza çıkıyor."
- "Uber 1,5 milyon aktif kullanıcıya hizmet veriyor"
Araç çağırma platformu Uber'in dünya genelinde başarıya ulaştığını anlatan Özcan, 2010 yılında taksi bulunamaması sonucu buna bir çözüm getirme fikriyle yola çıkarak geliştirilen uygulamanın, bugün 1,5 milyon aktif kullanıcıyla, 50 milyondan fazla yolcuya hizmet verdiğini söyledi.
Uber'in başarısının bir kısmını interaktif dijital haritalara borçlu olduğunu ifade eden Özcan, entegre mobil teknolojilerin birbirleriyle olan etkileşiminin sürdürülebilir başarıyı getirdiğini söyledi.
- "Çin en yakın rakibine 2 kat fark attı"
Mobilite sonrası elektrikli araç pazarının da büyümesini sürdürdüğünü ifade eden Özcan, Çin'in 2015 ve 2016'da elektrikli araç filosuyla dünyanın zirvesinde olduğunu hatırlattı.
Çin pazarının elektrikli araçların hakimiyeti altına girmeye başladığını kaydeden Özcan, şöyle konuştu:
"Çin elektrikli araç pazarı 2016 yüzde 37'lik büyüme gerçekleştirdi. 350 bin elektrikli araca sahip Çin en yakın rakibine 2 kat fark attı. Çin burada verdiği teşviklerle emisyon salınımını azaltmayı hedefliyor.
Avrupa'da Norveç teşvik ve alt yapı yönüyle Avrupa'daki lider konumunu sürdürmeyi başardı. Hollanda'da ise teşviklerin azaltılması nedeniyle pazarda bir yavaşlama görüldü. Genel olarak Avrupa pazarı toplamda yaklaşık yüzde 7 büyüme sergiledi. Bu büyüme teşviklerin nispeten fazla olduğu Batı Avrupa'da Doğu Avrupa'ya kıyasla daha yüksek gerçekleşti."
- "5G 'Connected Car'da büyük faydalar sağlayacak"
Zirve kapsamında düzenlenen "Distrupters! Araçların Çevrimiçi Yolcuları" panelinde konuşan Turkcell Smart Places Ürün Ekibi Yöneticisi Onur Turan, 5G ile birlikte akıllı araçlarda kullanılan mobil çözümlerin gecikme paylarını düşüreceğini söyledi.
Turan, "2020'den sonra gelmesiyle 5G ile birlikte internet hızının beklentilerin üzerinde yani şu anda 4G'de kullandığımız internet hızının 100 kat üzerine çıkması ve gecikmelerin herhangi bir aksiyon olması halindeki bu geciklemelerin milisaniyelerin binde 1'ine inecek. Bu da bize otomotivde 'Connected Car' anlamında çok büyük faydalar sağlayacak." bilgilerini verdi.
- "Akıllı şehirler olmadan otonom araç deneyimi mümkün görünmüyor"
Mobil teknolojilerdeki gelişmeyle birlikte evde oluşturulan alışveriş listesinin akıllı araç tarafından oluşturulan rotayla tedarik edileceğini anlatan Turan, şunları kaydetti:
"En kısa rotayla eksiklerinizi alıp gelebileceksiniz. Hatta yol üzerinde size farklı tekliflerin verildiği, farklı farklı indirimli ürünlerin sunulduğu bir dünyaya doğru gidiyor olacağız. 2022-2025 bandında bugün üretilen araçların çoğunun artık 'Connected Car' olarak üretileceğini öngörüyoruz ama tabii ki araç parkına baktığımızda yaklaşık yüzde 80 aracın hala 'Connected' olmayan araçlardan oluşacağını görüyoruz. Bu da bize çok büyük bir 'After Market' potansiyeli sağlayacak. Bu boşluğu da servis sağlayıcılar, farklı teklifler sunabilecek üreticiler, sigorta şirketleri gibi doldurabilecek yapılar ortaya çıkacak.
Biz Turkcell olarak bu teknolojilerin birçoğunu kullanıma hazır ve bir şekilde ürünleştirebilir hale geldik. Yine aynı şekilde birbiriyle entegrasyonunu yapabilir düzeydeyiz. Yakın zamanda buna benzer ürünler sunarak artık bunları yavaş yavaş hayatımıza sokmaya başlayacağız ama bir konsept olarak bakarsak bizim fikrimiz, özellikle 'Aklıllı Şehir' olmadan, 'Akıllı kavşaklar', 'Akıllı Yollar' olmadan bunların hepsinin birbiriyle etkileşimli hale gelmeden bir otonom araç deneyimine tam olarak geçebilmemiz şu anda çok mümkün görünmüyor."
FACEBOOK YORUMLAR