Antakya Medeniyetler Korosu 9 yılda 1 milyon kişiye ulaştı
İmam, papaz, haham gibi üç semavi din ve farklı kültürlerin gönül elçilerini barındıran Antakya Medeniyetler Korosu, seslendirdiği parçalarla, farklılıklara rağmen barış ve huzurla yaşanabileceğini dünyaya anlatmaya çalışıyor Koro Başkanı Özfırat: "Türkiye'de neredeyse gitmediğimiz il kalmadı. Yurt içinde 400'den fazla, yurt dışında da 400'e yakın konser vererek 1 milyon kişiye ulaştık. Hedefimiz dünyayı dolaşarak 7 milyar insana barış ve kardeşliği anlatmak"
Üç semavi dinin, farklı kültürlerin gönül elçilerinin yer aldığı Antakya Medeniyetler Korosu, 9 yılda yurt içi ve dışında verdiği konserlerde 1 milyon kişiye "birlik ve beraberlik içinde kardeşçe yaşanabileceği" mesajını ulaştırdı.
Antakya'da 2007'de kurulan, imam, papaz, haham, doktor, öğretmen ve emeklilerin de aralarında bulunduğu farklı din, meslek ve kesimlerden kişileri barındıran koro, dünyaya barış mesajı veriyor.
Her din ile kültüre ait ilahi, kaside ve türküyü farklı dillerde seslendiren koro, "evrensel olabilmenin, kardeşlik ve huzuru da getireceği" inancıyla çalışmalarını sürdürüyor.
Koro Başkanı Yılmaz Özfırat, AA muhabirine, koronun, 9 yıldır farklı din ve kültürlerden, meslek gruplarından kişilerin bir arada, barış ve huzur içinde bir şeyler yapabileceğini gösterdiğini söyledi.
"İster Müslüman ister Hristiyan isterse Yahudi olsun herkesin tek bir Allah'ın kulu olduğunu" insanlığa tekrar hatırlatmayı hedeflediklerini belirten Özfırat, şunları kaydetti:
"Bizim için insanların farklı din ve dillerde olmasının önemi yok. Osmanlı İmparatorluğu'ndan beri dünyaya medeniyeti götürmüş bir milletin torunlarıyız. Birilerinin başkalarını ötekileştirdiği süreçte 'Biz bir arada kardeşiz' demek için bu koroyu kurduk. Bu kardeşliğimizi de söylediğimiz parçalarla dünyaya haykırıyoruz. Koroda hiç kimse bir başkasının dilini konuşmuyor. Tek ve ortak bir dil kullanıyoruz, o da barış, birlik ve beraberlik dili. Bir Müslüman Hristiyan ilahisini, bir Yahudi de Hristiyan veya Müslüman ilahisini, kasidesini, türküsünü okuyabiliyor ve bundan zevk alıyor. Çünkü insanların nereden geldiği değil, nereye gittiği önemli. Papaz kiliseye gidiyor, tek bir Allah'a dua ediyor, camiye giden imam da havraya giden haham da aynı şekilde. Kimse kimseyi ötekileştirmez, ayrıştırmazsa birlik ve huzur içinde yaşanabilir. Bunu göstermeye çalışıyoruz."
- Yurt içi ve dışında 800'den fazla konser
Türkiye'nin yanı sıra yurt dışında verdikleri konserlerin yoğun ilgi gördüğünü anlatan Özfırat, "Türkiye'de neredeyse gitmediğimiz il kalmadı. Yurt içinde 400'den fazla ve yurt dışında da 400'e yakın konser vererek, 1 milyon kişiye ulaştık. Hedefimiz dünyayı dolaşarak 7 milyar insana barış ve kardeşliği anlatmak." diye konuştu.
Dünyada çok sevilen bir koro olduklarını dile getiren Özfırat, 2012'de Nobel Barış Ödülü'ne aday gösterildiklerini belirtti.
ABD, Belçika, Fransa, Almanya Yunanistan, İsveç, İsviçre, Hollanda'nın da aralarında bulunduğu 14 ülkeye gittiklerini bildiren Özfırat, "BM Genel Kurulunda, BM Güvenlik Konseyinde, Amerikan kongresinde, Avrupa Parlamentosunda konserler verdik. Gittiğimiz ülkelerde Türkçe, Arapça, Ermenice, Süryanice parçalar seslendirdiğimiz gibi o ülkenin diliyle de eserler okuyoruz. Bu da insanları heyecanlandırıyor ve daha çok etkiliyor. 'Farklılıklarımız güzelliklerimizdir' felsefesini tekrar hatırlatmak istiyoruz." ifadelerini kullandı.
Koronun 120 kişiden oluştuğunu, üyelerin zaman içinde değişebildiğini veya sayılarının artabildiğini kaydeden Özfırat, bu yıl koroya, "acılarını paylaşmak, yaşadıklarını dünya milletlerine anlatabilmek" için Antakya'da yaşayan 2 Suriyeliyi dahil ettiklerini anlattı.
Özfırat, koroya katılmanın en önemli şartının kişinin gönlünün genişliği olduğunu vurguladı.
Koroya alınacak kişilerin farklı kültürlere açık olması gerektiğine işaret eden Özfırat, hiç kimsenin mesleğini, dilini veya dinini sorgulamadıklarını söyledi.
- "Barışın dili tektir"
Hatay Büyükşehir Belediyesinde çalışan ve koroya 2010'da katılan Renita Horoz, huzur içinde yaşamak, bir şeyleri paylaşabilmek için aynı din veya kültürden gelmenin şart olmadığını göstermeye çalıştıklarını belirtti.
Özellikle yurt dışı konserlerinin kendisini çok etkilediğini anlatan Horoz, "Parçaları o ülkenin diliyle okumuyoruz, belki de insanlar ne dediğimizi bile anlamıyor ama ağladıklarına şahit oluyorum. Bu da barışın dilinin tek olduğunu gösteriyor. Beni en çok etkileyen, insanların bizi anlamamasına rağmen gözyaşları içinde dinlemesi. Barışın olduğu her yerde gönüllü hizmet vermek istiyorum." dedi.
Koroya 6 yıl önce katılan fizik öğretmeni Zeki Küçükoğlu da çocukluğundan beri Antakya'da olduğunu, kimsenin kendilerine Alevi, Sünni, Hristiyan, Yahudi, Müslüman gibi bir ayrımdan bahsetmediğini ifade etti.
Kültürleri ve yetişme tarzlarında ayrıştırmacılık olmadığı için koroya da kolayca uyum sağladığını kaydeden Küçükoğlu, "Dilimiz barış ve kardeşlik dili. Koroda hiç kimse arkadaşının dilini, dinini, kültürünü irdelemez ve konusunu etmez." diye konuştu.
FACEBOOK YORUMLAR