AK Parti'nin Ardahan mitingi

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım, "Almanya, Hollanda yöneticilerini buradan kınıyorum. Esasında Almanya olsun Hollanda olsun nüfusun çoğu, orada yaşayanların büyük bir kesimi Türkiye'ye karşı düşman değil, Türkiye'nin dostu ama yöneticiler, seçim olacak, fazla oy almak için oturuyorlar, yatıyorlar, kalkıyorlar Türkiye. Türkiye olmayınca işleri rast gitmiyor. Bu Türkiye ne kadar büyük bir memleketmiş, Avrupa'nın siyaseti de artık Türkiye'den belirleniyor. Bilsinler ki bunlar bizi kutlu yolculuğumuzdan döndüremezler." dedi.

Yıldırım, partisince PTT Kavşağı'nda düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada,16 Nisan'da herkesin susacağını, milletin konuşacağını, milletin vereceği her "evet" kararının Türkiye'yi daha da ileri taşıyacağını söyledi.

Türkiye için sevdalarının millet, kararlarının "evet" olduğunu ifade eden Yıldırım, Ardahan'ın AK Parti dönemine kadar ne kadar çok ihmal edildiğini iyi bildiklerini belirtti.

İmkanlar ve kaynakların başkaları tarafından sömürüldüğü için bu durumun ortaya çıktığını vurgulayan Yıldırım, "Bu ülkenin okullarına yıllarca bakılmadı, yeni okullar yapılana kadar. Okullara bilgisayarlı eğitim getirilmedi. Hastaneler yıllar boyunca vatandaş için çile kapısı oldu. Şehirlerimiz, yollar, okullar, konutlar yıllar önce olmalıydı ama olmadı. Niye olmadı. Çünkü milletin kararı, siyasetin rotası olmadı. Milletin değişim ihtiyacı, kendini değiştirmekten aciz anlayışların elinde maalesef yok oldu gitti." diye konuştu.

Yıldırım, serhat şehri Ardahan'ın insanlarının 15 yıl önce memleket sevdalısı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın gür sesiyle "Artık söz de, karar da milletin." dediği o günde, yeni bir dönem başlattığını dile getirdi.

Türkiye'nin 3 Kasım 2002'den bu yana çok farklı olduğunu anlatan Yıldırım, bugün Türkiye'nin tarihi adımlar attığına, yüzünü geleceğe, kalkınmaya çevirdiğine dikkati çekti.

- "Biz hizmet ve eser üretiriz"

Bugün Türkiye'de eğitimde fırsat eşitliğinin sağlandığını, Ardahan'daki okullarda öğretmen eksiğinin olmadığının altını çizen Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Sınıflardaki öğretmen başına düşen öğrenci sayısı da 20'nin altına düşmüş. Bu ne demektir? Ardahan, eğitim altyapısı ile geleceğe teslim edeceğimiz yavrularımız için hazır demektir. Bugün Damal'daki kızımız da, Ankara'daki evladımız da aynı bilgiye aynı anda ulaşıyor. Türkiye'nin her yerinde bütün kitapları bedava dağıtıyoruz. Biz öğrenciyken kitabı bırak bedava dağıtmayı, paramızla alamıyorduk. Senenin ortası geliyordu. Fen kitabını buldun, yurttaşlık kitabı yok. Yurttaşlık kitabını buldun, hayat bilgisi yok. Böylece ondan, bundan notlar alarak derslerimizi yapmaya çalışıyorduk. Allah'a şükür bugünkü gençlerimiz böyle bir yoksunlukta değil. Okul başladığında her şey önlerinde. Bugüne kadar 2,5 milyar ders kitabını 15 senedir okullara dağıttık. Sadece Ardahan'da 10 yılda 4 milyon ders kitabı dağıttık."

Binali Yıldırım, artık hiçbir vatandaşın hastane kapılarından geri gelmediğini belirterek, şu değerlendirmede bulundu:

"Sosyal güvencesi olmayanı da devlet sahipsiz bırakmıyor. Şimdi sigorta hastanesi deyince Kemal Kılıçdaroğlu'nu hatırlıyorsunuz değil mi? Şehir hastanesi deyince de Recep Tayyip Erdoğan'ı hatırlıyorsunuz. İşte fark bu. Şehirlerimizi vatandaşlarımızın ihtiyacını, karşılayacak tesislerle, yatırımlarla adeta yeni baştan yapıyoruz. Bunlar millet olarak ele ele verdiğimizde neyi başaracağımızı çok açık şekilde gösteriyor. Biz hizmet ve eser üretiriz, şehirlerimizi, köylerimizi imar ederiz. Derdin devası biziz ama birileri de sadece laf, dedikodu üretir, yalan yanlış bilgilerle kafaları ütüler. Onun için hiçbir zaman laf üstüne laf koyan değil, hep taş üstüne taş koyan iktidar olduk."

- "Projeleri, yavaşlatmak için denemedikleri yol yok"

Başbakan Yıldırım, Ardahanlıların "Cığıza cur bahane" sözlerine atıfta bulunarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Yani iş yapmaya niyetin yoksa mızıkçılık için her şeyi yapabilirsin. Bunların Ardahan'da gösterecekleri bir dikili ağacı, hizmetleri yok, ancak hizmetleri engellemek için ellerinden geleni yaparlar, yapmaya da çalışıyorlar. Projeleri, hizmetleri yavaşlatmak için denemedikleri yol yoktur. Ağustos'ta suya girseler balta kesmez buz olur. Ne zaman iktidara ortak oldularsa muhakkak bir ekonomik kriz yaşandı. Diz boyu yoksulluk. Türkiye benzin, yağ, gazyağı, tüp kuyruklarının hep bunların zamanında gördü. Türkiye bunların döneminde meteliğe kurşun attı. Şimdi de memleketin yükselişini durdurmak için 'Hayır' diye yollara düştüler."

"Hayır'dan hayır gelmez, evette bereket vardır." diyen Yıldırım, Ardahanlı vatandaşların da bu oyunu bozacağını, "hizmet üretenle laf üreteni", "projesi olanla bol keseden atanı" birbirinden ayıracağını vurguladı.

Anamuhalefetin "Türkiye kalkınmasın, büyümesin. Küçük olsun, benim olsun." anlayışında olduğunu ifade eden Yıldırım, "Darbelere, vesayete, kumpaslara bunlar kapıyı kapatamadı. Sadece AK Parti yaptı diye 15 yıllık kazanım bir anda yok olsun, gitsin ona razılar. Hayır diyerek teröre, kutuplaşmaya zemin hazırlıyorlar. Vakti zamanında memleketi yönetemeyenler şimdi Türkiye'nin geleceği hakkında ahkam kesiyorlar. Bunlar bir belediyeye bile sahip çıkamadılar, ülkenin geleceğine mi karar verecekler." şeklinde konuştu.

- "Avrupa'nın siyaseti de artık Türkiye'den belirleniyor"

Başbakan Yıldırım, Türk halkının her şeyin farkında olduğunu söyleyerek, "İnşallah 16 Nisan'da bu hayırcılar korosuna dersini verecek. Leyleğin ömrü laklakla geçmiş. Milletimiz 16 Nisan'da yetkiyi ele alacak, sandığa gidecek, evelallah sandıkları 'evet' diye dolduracak. Evet oylarıyla Türkiye şahlanacak." ifadelerini kullandı.

Buna içerideki hayırcıların ve dışarıdaki yandaşlarının engel olamayacağının altını çizen Yıldırım, şunları kaydetti:

"Bakın Avrupa'da bazı ülkeler, CHP hayırcı ekibiyle aynı şarkıyı söylüyor, aynı dili konuşuyorlar. Almanya, Hollanda yöneticilerini buradan kınıyorum. Aslında Almanya'da, Hollanda'da yaşayan milyonlarca kardeşimiz, soydaşımız yıllardan beri o ülkelerin ekonomilerine, refahına katkı sağlıyor. Esasında Almanya olsun, Hollanda olsun nüfusun çoğu, orada yaşayanların büyük bir kesimi Türkiye'ye karşı düşman değil, Türkiye'nin dostu ama yöneticiler, seçim olacak, fazla oy almak için oturuyorlar, yatıyorlar, kalkıyorlar Türkiye. Türkiye olmayınca işleri rast gitmiyor. Bu Türkiye ne kadar büyük bir memleketmiş. Avrupa'nın siyaseti de artık Türkiye'den belirleniyor. Bilsinler ki bunlar bizi kutlu yolculuğumuzdan döndüremezler."

Yıldırım, Türkiye'nin istikametini Ardahan'ın belirleyeceğine işaret ederek, "Bu millet oynanmak istenen kirli oyunu görüyor ve biliyor. Bunun cevabı 16 Nisan'da. Türkiye, 'evet'le Avrupa'yı inletecek." dedi.

- "Ardahan'a plakası kadar bölünmüş yol yaptık"

Son 15 yılda Ardahan'a çok önemli hizmetler yapıldığına dikkati çeken Yıldırım, bu süreçte 5 milyar liralık yatırım yapıldığını bildirdi.

Başbakan Yıldırım, Ardahan'ın daha fazlasına layık olduğunu vurgulayarak, "Ardahan, serhat şehrimiz. Ardahan, doğuda bizim teminatımız." ifadesini kullandı.

2002'de ihracatı 218 bin dolar olan Ardahan'ın şimdi 2 milyon dolar ihracat yaptığını aktaran Yıldırım, Doğu Anadolu projeleri kapsamında da 83 projenin tamamlandığını, 958 yeni derslik, bin 154 konut, olimpik yüzme havuzu ve 7 spor tesisinin hayata geçirildiğini anlattı.

2008'de kurulan Ardahan Üniversitesinin bugün 5 binden fazla öğrenciye hizmet verdiğine ve 400'e yakın da yabancı öğrencisi bulunduğuna dikkati çeken Yıldırım, 190 yataklı devlet hastanesinin hizmete alındığını, dere ıslahlarının tamamlandığını aktardı.

Ardahan'ın bir hayvancılık organize sanayi talebi bulunduğunu belirten ve Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in bu projeyle ilgileneceğini ifade eden Başbakan Yıldırım, "Biz göreve geldiğimizde Ardahan'da bir kilometre bile bölünmüş yol yoktu. Yolları böldük hayatları, gönülleri, milleti birleştirdik. Doğuyla batıyı, kuzeyle güneyi kardeş ettik. 15 yılda Ardahan'a plakası kadar, 75 kilometre bölünmüş yol yaptık." diye konuştu.

(Sürecek)