AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Çelik: (4)
"(Brüksel'deki terör saldırısı) Bu saldırganın Türkiye tarafından iade edildiği, karşı tarafın bununla ilgili uyarıldığı nettir" "Bu herkese gösteriyor ki bir kere daha hem Türkiye'nin içinde hem de dışında 'Türkiye, DAEŞ saldırganlarını koruyor' gibisinden o yalan, kara propagandanın bir kere daha boş olduğu ortaya çıkıyor" "Birileri PKK ile olan yakınlıklarını örtbas etmek için hükümete karşı sürekli olarak 'bunlar DAEŞ ile yan yana duruyor' gibisinden bir kara propaganda faaliyeti içindedirler. Bir kere daha gördük ki iade edilmiş"
Çelik, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Hükümet programında yer alan Alevi ve Roman vatandaşlara yönelik çalışmalara ilişkin bir soru üzerine Çelik, bakanlıkların yaptığı hazırlıkları değerlendirmek üzere Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun başkanlığında bir koordinasyon toplantısı yapıldığını bildirdi.
Çelik, Anadolu'nun geleneksel irfan merkezlerine ve cemevlerine hukuki statü verilmesi konusundaki çalışmaların son aşamaya geldiğini, diğer hususlarda zamanı geldiğinde reform takvimi içerisinde gereken değerlendirmelerin yapıldığını söyledi.
Dün dokunulmazlıklar konusunda CHP ile bir görüşme gerçekleştirildiği hatırlatılan Çelik, "Görüşmede öncelikle CHP'nin teklifleri, Sayın Başbakan'a iletildi mi? Sayın Başbakan'ın bu konudaki tavrı nedir? AK Parti'nin bundan sonraki tavrı ne olacak? MHP ve HDP kanadından başka bir temas olacak mı?" sorusuna, "Dokunulmazlık, parlamentolara verilmiş bir haktır. Burada meseleyi zaman zaman CHP'nin yaptığı gibi parlamenter sistemin tarihinin, parlamenter demokrasinin tarihinde bir kazanım olarak ortaya çıkmış dokunulmazlık müessesesinin ele alınması olarak algılamamak gerekir." karşılığını verdi.
Çelik, uzun zamandır Meclis'te fezlekelerin bulunduğunu, son zamanlarda özellikle bazı milletvekillerinin açık ve aleni bir şekilde terör örgütüne destek vermesi çerçevesinde fezlekeler konusuyla ilgili gündemin, siyasetin merkezine yerleştiğini ifade etti.
Parlamentoda nefret suçunun savunulamayacağını, sistematik bir şekilde en büyük insanlık suçu olan teröre destek verilemeyeceğini belirten Çelik, "Bu ortaya çıktığı andan itibaren üstelik bu kürsü dokunulmazlığının dışında da bunlar gündeme geliyorsa, buna karşı kuşkusuz parlamentonun onurunun kirletilmesine karşı bir tavır almak gerekir." değerlendirmesinde bulundu.
- "Bunların zaten yargılanmasının önünde bir engel yok"
Çelik, teröre destek verenlerle ilgili fezlekelerin kaldırılmasının ciddi bir toplumsal taleple gündeme geldiğini kaydetti.
Bu arada başka partilerin "Diğer fezlekeler ne olacak? Özellikle AK Parti'ye karşı siz, kendi milletvekillerinizin fezlekelerinden çekiniyorsunuz?" gibi birtakım argümanların ortaya sürüldüğünü vurgulayan Çelik, Başbakan Davutoğlu'nun da "Hiçbir arkadaşımız kendisiyle ilgili bir fezleke konusunda herhangi bir çekinceye sahip değildir. Buyrun Meclis'teki fezlekelerin tümünü kaldıralım." cevabını verdiğini aktardı.
Tek tek bu fezlekelerin görüşülmesinin Meclis'in çok fazla vaktini alacağı için bir anayasa değişikliğiyle topluca bunların önünün açılması gerektiğine dikkati çeken Çelik, şunları söyledi:
"Sürekli geçmişteki AK Parti'li ya da AK Parti'li olmayanların fezlekeleri gündeme getiriliyor. Bunların zaten yargılanmasının önünde bir engel yok, şu anda aktif siyasette değiller. Eğer herhangi bir şekilde birileri, bunlarla ilgili bir süreç başlatma şeyi içerisindeyse bunu sürekli olarak siyasetin gündeminde tutarak, sürekli olarak siyasetin 'sanki bu AK Parti'ye karşı bir tehdit unsuruymuş' gibi kullanmaları anlamsız bir şey. Fezlekelerin bu şekilde kaldırılması ve hepsinin önünün anayasadaki bir düzenlemeyle açılması şu ana kadar çeşitli siyasi partilerin, çeşitli meselelerle ilgili koydukları taleplerin hepsini karşılayan bir meseledir."
- "Şahsın vatandaşlığı Belçika ama Hollanda'da oturma izni var"
Brüksel saldırganının, Türkiye'den iki defa sınır dışı edildiği yönündeki haberlerin hatırlatılması ve son gelişmelerin sorulması üzerine Çelik, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Burada bu saldırganın Türkiye tarafından iade edildiği, karşı tarafın bununla ilgili uyarıldığı nettir. Onlar şöyle bir değerlendirmede bulunuyor. Diyorlar ki, 'Bu saldırganın bizdeki kayıtlarında, herhangi bir terör eylemine bulaştığına dair bir bilgi yoktu. Sadece birtakım adi suçlara bulaştığına dair bir bilgi vardı.' Biz bunu, DAEŞ adına bu terör eylemini gerçekleştiren saldırganı yakalamışız, Suriye'ye geçmesine müsaade etmemişiz, bunlara iade etmişiz, hem Belçika hem Hollanda'yı uyarmışız. Çünkü şahsın vatandaşlığı Belçika ama Hollanda'da oturma izni var. Bu herkese gösteriyor ki bir kere daha hem Türkiye'nin içinde hem de dışında 'Türkiye, DAEŞ saldırganlarını koruyor' gibisinden o yalan, kara propagandanın bir kere daha boş olduğu ortaya çıkıyor."
Ömer Çelik, Türkiye'nin birebir elindeki istihbarat bilgileri doğrultusunda Türkiye'ye gelen şahısları iyi değerlendirdiğini, bunun, DAEŞ denilen terör örgütüyle ihtimali bile ortaya çıksa nasıl mücadele ettiğini gösteren bir durum olduğunun altını çizdi.
Çelik, "Türkiye'nin içinde ve dışında, 'sanki hükümet bu DAEŞ denilen terör örgütünün mensuplarını himaye ediyormuş' gibi, özellikle HDP'ye söylüyorum, propaganda yapanların biraz utanması gerekir. Birileri PKK ile olan yakınlıklarını örtbas etmek için hükümete karşı sürekli olarak 'bunlar DAEŞ ile yan yana duruyor' gibisinden bir kara propaganda faaliyeti içindedirler. Bir kere daha gördük ki iade edilmiş." dedi.
(Bitti)
FACEBOOK YORUMLAR