Adalet Bakanı Bozdağ gazetecilerle buluştu

Bakan Bozdağ: (3) "'Evet'in aleyhinde bir algı operasyonu yapmaya çalışıyorlar. Ben şunu söyleyeyim, bu operasyonların hiçbiri başarılı olmaz. Ben halkın arasındayım, Allah'ın izniyle vatandaşımız bu büyük reformu sandıktan 'evet' ile geçirecek. Türkiye 16 Nisan'da yeni bir dönemin kapısını açacaktır. Milletin iradesiyle açacaktır" "Şimdi CHP değişti. Sistem geldi değişti, daha doğrusu gelmeden değişti. Anayasa Mahkemesine gitmekten vazgeçti. Eğer Kocaeli'nin oyuna ihtiyacı olmasaydı, hiçbir güç CHP'yi Anayasa Mahkemesine gitmekten vazgeçiremezdi. Erbakan Hoca'nın anma programına gitti dua etti. Eğer Saadetlilerin oyuna ihtiyacı olmasaydı, gidip dua etmezdi" "Ben Türkiye'de futbol takımlarında ve diğer spor branşlarında görev yapan sporcuların herhangi birinde en ufak bir endişe olduğunu düşünmüyorum çünkü Türkiye'deki her türlü şartın Avrupa'daki algılarla oluşturulan şartlardan çok farklı olduğunu onlar çok çok iyi biliyorlar"

Adalet Bakanı Bozdağ gazetecilerle buluştu
Editör: Turkinfo.nl
17 Mart 2017 - 07:43
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, halk oylamasında "evet" oyları aleyhinde algı operasyonu yapılmaya çalışıldığını belirterek, "Ben şunu söyleyeyim, bu operasyonların hiçbiri başarılı olmaz. Ben halkın arasındayım, Allah'ın izniyle vatandaşımız bu büyük reformu sandıktan 'evet' ile geçirecek. Türkiye 16 Nisan'da yeni bir dönemin kapısını açacaktır. Milletin iradesiyle açacaktır." dedi.

Kocaeli'nin İzmit ilçesindeki bir otelde gazetecilerle bir araya gelen Bozdağ, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Bozdağ, Kocaeli'ye yeni bir adliye binası kazandırılması için çalışmaların devam ettiğini belirterek, gelecek yıl temel atmayı planladıklarını kaydetti.

Türkiye'deki yabancı sporcuların, Almanya ve Hollanda ile yaşanan olaylardan endişe duyup duymadığı sorusu üzerine Bozdağ, Türkiye'yi yabancı sporcuların çok iyi bildiğini, çok iyi tanıdığını vurguladı.

Adalet Bakanı Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Onlar Türkiye'ye haksızlık yapıldığını bizden daha iyi bilen insanlar. Çünkü Türk halkının nasıl sıcakkanlı, nasıl misafirperver, nasıl iyi insanlar olduğunu onlar yaşayarak görüyor. Ben Türkiye'de futbol takımlarında ve diğer spor branşlarında görev yapan sporcuların herhangi birinde en ufak bir endişe olduğunu düşünmüyorum çünkü Türkiye'deki her türlü şartın Avrupa'daki algılarla oluşturulan şartlardan çok farklı olduğunu onlar çok çok iyi biliyorlar. Türkiye ile Hollanda ve Almanya arasında yaşananlar, Almanya halkı ile Türk halkı arasında yaşanan olumsuzluk değil, Hollanda halkı ile Türk halkı arasında yaşanan da bir olumsuzluk değil. Halklarımızın arasında sorun yok. Sadece Hollanda hükümetinin, esasında Hollandalıları, Hollanda hükümetinin de itibarını zedeleyen çocukça bir yaklaşımı var. Türkiye kadim bir devlet. Hükümetlerin bu yaklaşımlarıyla halklar arasındaki dostluğa, iyi ilişkilerin zarar gelmesine Türkiye izin vermez. Alman vatandaşlarıyla da keza aynı şekilde."

Bozdağ, Kocaeli'den referandumda beklentilerinin yüksek olduğunu, Kocaeli'nin gerçekten Türkiye'yi doğru okuyan, olup biten her şeyi doğru değerlendiren insanların yaşadığı büyük bir il olduğunu bildirdi.

Vatandaşların "evet" ya da "hayır"a karar verecek hakem durumunda olduğuna işaret eden Bozdağ, "Evet demenin büyük Türkiye için son derece önemli olduğuna inanıyoruz. Tarihi bir değişimin yeni Türkiye'nin temellerini 'evet' ile atacağımıza inanıyoruz. Halk bunun değerlendirmesini yapacak." diye konuştu.

- "Sanırsınız Almanya'nın hükümet sistemi değişiyor"

AK Parti, MHP ve BBP'nin "evet" dediğini belirten Bozdağ, şunları söyledi:

"Saadet Partisi'nin merkezi hariç, tabanı 'evet' diyor. Pek çok sivil toplum örgütü 'evet' diyor. Vatandaş 'evet' diyenlere bakacak. Şimdi 'hayır' diyene baktığınızda kim diyor; CHP, HDP, İşçi Partisi, PKK, DHKP-C, FETÖ... Bilimum diğer terör örgütleri 'hayır' diyor. Almanya 'hayır' diyor, İsviçre'de de gazeteler 'hayır' deyin diye Türkçe manşetler atıyor. Hollanda 'hayır', Avusturya 'hayır' diyor, diğer Batılı ülkeler 'hayır' diyor, Venedik Komisyonu 'hayır' diyor. Hep beraber 'hayır' diyorlar. Şimdi 'evet' diyenlerle 'hayır' diyenleri vicdan terazisinde tartacak. Bunun kararını aziz Türk millet verecek. Yani iki cevap da demokratik haktır. Hangi cevabı vereceğine onlar karar verecektir. Ben Türkiye'de bu sistemi inanarak anlatanlardan birisiyim. Sadece bugün değil, çok eskiden beri inanan biriyim. Fransa'da yaşadıklarımdan sonra, oradaki ülkelerin Türkiye'deki halk oylamasına bakışını gördükten sonra çalıştığımdan bin kat daha fazla çalışmam gerektiğini gördüm. Sanırsınız Almanya'nın hükümet sistemi değişiyor. Hollanda'nın hükümet sistemi değişiyor, Avusturya'nın hükümet sistem değişiyor, Belçika'nın hükümet sistemi değişiyor. Biz kendi hükümet sistemimizi değiştirmeyi konuşuyoruz. Başka ülkelerin hükümet sistemini değiştirmeyi konuşmuyoruz. Peki niye bu kadar telaşa giriyorlar, Türkiye'de 'hayır' çıksın diye niye uğraşıyorlar? Yani Türkiye'nin lehine olmuş olsa 'hayır', bu ülkelerin hepsi 'hayır'a uğraşır mı? Uğraşmaz."

- "Türkiye 16 Nisan'da yeni bir dönemin kapısını açacaktır"

Adalet Bakanı Bozdağ, terör örgütlerinin de "hayır" dediğine değinerek, şöyle devam etti:

"PKK terör örgütü, Türkiye'nin lehine olan bir şeyin olması için mi uğraşır, olmaması için mi uğraşır? 40 yıldır askerimizi, polisimizi, sivil insanlarımızı öldüren, şehit eden ülkemizi, milletimizi bölmek isteyen terör örgütü aman ha Türkiye'nin aleyhine bir iş olur diye mi 'hayır'a çalışıyor? Lehine olsun diye mi 'hayır'a çalışıyor veya diğer terör örgütleri, herkes elini vicdanına koymalı, bu saflara bakmalı, ona göre de vicdan terazisinde tartıp, ona göre oyunu kullanmalı. Biz bunu deyince 'hayır' diyenlere siz böyle diyorsunuz diye bir ahlaksızlık yapanlar var, bu ahlaksızlıktır, çarpıtmadır. Biz sadece kim ne diyor, onu koyuyoruz 'evet' ya da 'hayır' diyecek vatandaşlara 'evet'in propagandasını yapanlar bunlar, 'hayır'ın propagandasını yapanlar bunlar, kim hangi safta yer almak istiyorsa kendi kararını versin diyoruz ama siyaseten bir çarpıtma yapılıyor, gayriahlaki bir çarpıtma."

Referandum çalışmalarıyla "evet"in güçlü bir şekilde anlatıldığını aktaran Bozdağ, "Ama 'evet'in aleyhinde bir algı operasyonu yapmaya çalışıyorlar. Ben şunu söyleyeyim, bu operasyonların hiçbiri başarılı olmaz. Ben halkın arasındayım, Allah'ın izniyle vatandaşımız bu büyük reformu sandıktan 'evet' ile geçirecek. Türkiye 16 Nisan'da yeni bir dönemin kapısını açacaktır. Milletin iradesiyle açacaktır. Bir oran vermeyi doğru görmüyorum çünkü her oran, vatandaşın iradesine sınır çizmek olur. Yani milletimizin takdir ettiği en yüksek 'evet'le bu işin biteceğine inanıyoruz. Bunun oranını halkımız belirleyecektir. Bizim tahminlerimiz var ama bunu kamuyla paylaşmayı milletin iradesine sınır çizmek olduğu için doğru görmüyorum." değerlendirmesinde bulundu.

- "Halka hükümeti doğrudan seçme hakkı veriyor"

Yeni sistemin getireceği yenilikleri anlatan Bozdağ, hükümet sisteminin, kuvvetlerin ayrılığını tam sağladığını vurguladı.

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, şu bilgileri verdi:

"Tam kuvvetler ayrılığını sağlamak için 'evet' demeliyiz. Siyasi istikrar şu an liderlere bağlıdır. Atatürk var istikrar var, Menderes var istikrar var, Özal var istikrar var. Tayyip Bey var istikrar var. Parlamenter sistem doğası gereği istikrar doğurmuyor. Güçlü liderlik vasıfları olanlar olduğunda istikrar oluyor. Türkiye ise istikrar doğuran bir sisteme muhtaç. Şimdi yeni bir sistem geliyor, bu sistemi doğası gereği zorunlu bir siyasi istikrar doğuruyor. Siyasi istikrarın sistemden kaynaklı doğması için 'evet' demeliyiz, lidere bağlı değil, sisteme bağlı istikrar içi. Öte yandan güçlü iktidarlarla Türkiye hep kazandı, zayıf istikrarlar döneminde hep kaybetti. Zayıf iktidarı tarihe gömüyor. Bu referandumun özü şu esasında, halka soruyoruz, 'Siz Türkiye'yi yönetecek hükümeti doğrudan seçmek istiyor musunuz, istemiyor musunuz?' Biz doğrudan seçmek isteyenler 'evet' diyecek, 'Yok kardeşim ben hükümeti doğrudan seçmek istemiyorum, ben vekilleri seçeyim, onlar Ankara'ya gitsinler, içinden hükümet çıkarsın, onlara güvenoyu versinler.' diyenler 'hayır' diyecek. Bu referandumla anayasa değişikliği halka hükümeti doğrudan seçme hakkı veriyor, doğrudan seçme yetkisi veriyor. Halkı güçlendiren bir şey var."

Bozdağ, CHP'nin halka verilen bu yetkiye karşı olduğunu savunarak, CHP'nin bu sistemle değişeceğini belirtti.

Adalet Bakanı Bozdağ, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Şimdi CHP değişti. Sistem geldi değişti, daha doğrusu gelmeden değişti. Anayasa Mahkemesine gitmekten vazgeçti. Eğer Kocaeli'nin oyuna ihtiyacı olmasaydı, hiçbir güç CHP'yi Anayasa Mahkemesine gitmekten vazgeçiremezdi. Erbakan Hoca'nın anma programına gitti dua etti. Eğer Saadetlilerin oyuna ihtiyacı olmasaydı, gidip dua etmezdi. Şimdi Cumhurbaşkanımıza 7/24 hakareti, bazı CHP'liler siyaset zannediyor ama şimdi, Tayyip Bey'i herkes seviyor mu, partilerin üzerinde çok oyu var. Yani aman saygısızlık yapmayın, ne deyin, Sayın Cumhurbaşkanı deyin ya da Sayın Recep Tayyip Erdoğan deyin. Bakın dili de temizliyor. Neden AK Parti'lilerin oyuna ihtiyacı var. Bu sadece CHP'liler için değil, bu AK Parti için de geçerli. Bütün partilerin kendi oyuyla iktidar olamayacağı için başka tabanlara açılacak politikalar, söylemler, programlar, tüzükler geliştirmek zorunda. CHP, CHP'nin dışına yelken açmak zorunda."

- "Türkiye cezaevlerinde sırf gazetecilik yaptığı için tutuklu hiç kimse yok"

Bozdağ, tutuklu gazetecilere ilişkin bir soruyu ise şöyle yanıtladı:

"Türkiye cezaevlerinde sırf gazetecilik yaptığı için tutuklu hiç kimse yok. Değişik suç kategorileri var. Yani adam öldürmeden tutun, karakol bombalamaya, dağa terörist götürürken suçüstü yakalanmaya, örgüt üyeliğine, örgüt propagandasına kadar, pek çok suç var. Kimi tutulu, kimi hükümlü ama hiçbirisi gazetecilik faaliyetinden dolayı içeride yatmamaktadır. Yok böyle bir şey. Bir örnek insanlar gösteremez; muhalif bir şey söyledi içeri girdi. O zaman 7/24 Cumhurbaşkanına, hükümete sövmeyen Türkiye'de kaç gazete var. Yani bir gazete var. Manşetten Cumhurbaşkanımıza hakaret etmeden, bir haber girmeden çıkmıyor hiç. Başka gazeteler de var. Peki hangisine bir şey olmuş. Eleştiri yapsın, ağır eleştiri yapsın, şok edici, eleştirici yapsın, en ağır eleştirici yapsın, kimse bir şey demiyor. Adam 'muhalifleri içeri alıyor' diyor televizyonda, canlı yayında hakaret ediyor, ağır eleştiri yapıyor, o zaman sen niye orada konuşuyorsun, muhalifler içeri giriyor da... Türkiye'de muhalif olduğu için tutuklanmış, içeri atılmış hiçbir gazeteci yoktur."

(Bitti)

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum

Tüm gelişmelerden haberdar olmak için Turkinfo Hollanda Haber'i:

Adreslerinden takip edin!