AB ile vize serbestisi
AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Haber: "Ekim 2016 otomatik bir tarih değil. Belirtilen 72 noktanın Türkiye ve AB tarafından uygulanmasına bağlı. 36 tamamlanmış ya da tamamlanmaya yakın başlık varken, 36 da üzerinde çalışılması gereken başlık var" "Çalışmalar tamamlanamazsa biz, vize serbestisi diyaloğunun devam etmesini tavsiye edeceğiz, yani çalışmalar devam edecek. Vaktimiz olduğuna, Türkiye ve AB'nin birlikte çalışması durumunda bunu yetiştirebileceğimize inanıyoruz"
Haber, AB Komisyonu'nun Türkiye ile AB arasında Vize Serbestisi Diyaloğu kapsamında yol haritasının uygulanmasına ilişkin ikinci raporu dolayısıyla Hollanda'nın İstanbul Başkonsolosluğunda basın toplantısı düzenledi.
Vize serbestisi konusunun mülteci krizinden önce, 2013'te başladığını ve 29 Kasım 2015'teki toplantıda devamının geldiğini ve bu konuda Ekim 2016'nın hedeflendiğini dile getiren Haber, şunları söyledi:
"Ekim 2016 otomatik bir tarih değil. Belirtilen 72 noktanın Türkiye ve AB tarafından uygulanmasına bağlı. 72 noktanın 17'si yerine getirilmiş, tamamlanmış durumda. 3'ü henüz yerine getirilmemiş. 33'ü üzerinde kapsamlı çalışma yapılması gerekiyor. Yani 36 tamamlanmış ya da tamamlanmaya yakın başlık varken, 36 da üzerinde çalışılması gereken başlık var. Bunların bir kısmı kolay, bir kısmı daha zor başlıklardan oluşuyor. Mesela AB vatandaşlarına Türkiye tarafından uygulanan vize politikasının değiştirilmesi kolay. Zor olan konulardan biri sınır güvenliği."
Hansjörg Haber, üç raporluk serinin ilk raporunun 2014 sonunda yayımlandığını ve bu sırada Türkiye'nin Suriyeli mültecilere koruma statüsü vermek için elinden geleni yaptığını ifade ederek, üçüncü raporun da eylül ayında Türk vatandaşlarına yönelik vize uygulamasının gözden geçirilmesinden hemen önce sunulacağını bildirdi. Haber, "Bütün kıstaslar eylül itibarıyla ortaya konulmuş olacak. Ondan sonra komisyon ilgili konular üzerinde değişiklik yapılması konusunda fikrini bildirecek veya vize serbestisi konusundaki Türkiye ve AB arasındaki diyaloğun devam ettirilmesi yönünde yorumda bulunacak. Şu anki resme baktığımda Türkiye ile iş birliği yaptığımız kurumlarla çalışmaya devam edersek bunu başarabileceğimize inanıyorum" ifadelerini kullandı.
İlk raporun ardından Türkiye'nin ortaya koyduğu gelişmelere değinen Haber, 2014'te Suriyeli mültecilere geçici koruma statüsü verildiğini, ocak ayında Türkiye istihdam pazarının Suriyeli mültecilere açıldığını, düzenli olmayan göçün azaltılmasıyla ilgili önemli önlemler alındığını, bunların yanı sıra Türkiye, Bulgaristan ve Yunanistan otoritelerinin ortak sınırlarında genişletilmiş sınır güvenliği uygulamasından ve Türkiye'deki nüfus kayıt sisteminin geliştirilmesi ve yeni kimlik kartlarının dağıtılmasından memnuniyet duyduklarını anlattı.
AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Hansjörg Haber, şöyle devam etti:
"Bu saydıklarım 1,5 senede Türkiye'nin gerçekleştirdiği önemli aşamalardı. Kalan kısa süre zarfında beklentilerimiz şöyle; pasaportların daha güvenli hale getirilmesi ve AB'deki benzer güvenli pasaport uygulamasının Türkiye'de uygulanması. Vize muafiyeti sadece bu yeni ve güvenli olan pasaport sahiplerine tanınacak. Geri kalan zamanda bu pasaportların tasarlanması, üretilmesi ve dağıtılması çok zor bir görev tabii, ancak bu yeni pasaportlar AB fonları tarafından finanse edilecek. Önemli bir tarih de 1 Haziran olacak. 1 Haziran itibarıyla AB-Türkiye geri kabul anlaşması bütün maddeleriyle uygulamaya konulacak ve bunun ardından Türkiye, Bulgaristan ve Yunanistan arasındaki geri kabul anlaşmasının da üzerinde çalışılması gerekecek. Bu tarihten itibaren Türkiye'nin batı sahillerinden özellikle Yunanistan'a doğru gerçekleşen düzensiz göç akımlarına karşı kontrollerin artırılması gerekiyor. Bu kontrollerin gerekirse daha iç bölgelere kadar uygulanması gerekecektir. Bunun için de AB üyesi ülkelerle, NATO gibi kurumlarla iş birliğin artırılması zorunludur."
Hansjörg Haber, göç konusunun, gelecek pazartesi yapılacak AB-Türkiye Zirvesi'nin ana başlıklarından biri olacağını, ancak tüm AB-Türkiye ilişkileri görüşülmesini de umut ettiklerini aktardı.
Göçmen kabul başvurularındaki yığılmanın önüne geçilmesi gerektiğine işaret eden Haber, başvuru sahiplerinin durumları uygunsa kabul edilmesi, ancak buna ilişkin hakları olmadığı takdirde kendi ülkelerine geri gönderilmeleri gerektiğini belirtti.
Haber, Türkiye'nin suçla ilgili konularda AB üyesi ülkelerle iş birliğini artırması ve ülkenin terörizmle ilgili kanunlarının AB ile uyumlu olması gerektiğini vurgulayarak, "Uzun bir yapılacaklar listesi var. Ekim ayına kadar zamanımız var, ancak Ekim 2016 otomatik bir tarih değildir. Yol haritası da samimi bir şekilde izlenmekte ve uygulanmaktadır" dedi.
- "Özgür, özerk, çok renkli bir medya üyelik sürecinin merkezinde"
AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Hansjörg Haber, gazetecilerin sorularını da yanıtladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Can Dündar ve Erdem Gül'ün tahliye kararını tanımadığına ilişkin sözlerini değerlendirmesi istenen Haber, "İlk bakışta vize serbestisiyle herhangi bir bağlantısı olmasa da bu, vatandaş hakları olarak doğrudan olmasa da vizenin aslında bir parçası. Çoğulculuk ve özgür medya, AB'nin önem verdiği konuların başında geliyor ve geçtiğimiz kasım ayındaki raporumuzda da bu yer alıyordu" diye konuştu.
Haber, bir soru üzerine, geri kabul anlaşmalarının uygulanmasıyla ilgili süreci dikkatle izlediklerinin altını çizdi.
Avrupa Birliği Bakanı Volkan Bozkır'ın "Geri Kabul Anlaşması şayet yürürlüğe girer, ekim-kasım aylarında vize kalkmazsa Geri Kabul Anlaşması'nın içindeki hükme göre bizim anlaşmayı feshetme hakkımız var" açıklamasına ilişkin de Haber, "Sayın Bozkır, Türk vatandaşlarının vize kaldırılması isteklerine uygun olarak böyle bir konuşma yaptı. Biz kendisiyle ve bakanlığıyla bu konuda yakınen çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Sonuçta AB ve AB'ye üye ülkeler vize kaldırılması konusunda karar verecektir. Zamanımız var ve biz bunun üzerinde çalışmaya devam edeceğiz" değerlendirmesinde bulundu.
- "400 milyon avroluk bölüm Türkiye'ye iletildi"
Haber, Zaman gazetesine kayyum atanması konusundaki bir soru soruya "Bu konu üzerinde çok fazla çalışacak zamanım olmadı, ancak Cumhuriyet gazetesiyle ilgili söylediklerim, bu konuda da geçerli. Özgür, özerk, çok renkli bir medya üyelik süreci için önemli ve sürecin merkezinde yer alıyor" karşılığını verdi.
Komisyonun vize serbestisine ilişkin değerlendirmesini sonbaharın ilk aylarında yapacağını hatırlatan Haber, şunları söyledi:
"Çalışmalar tamamlanamazsa biz, vize serbestisi diyaloğunun devam etmesini tavsiye edeceğiz, yani çalışmalar devam edecek. Vaktimiz olduğuna, Türkiye ve AB'nin birlikte çalışması durumunda bunu yetiştirebileceğimize inanıyoruz. Vize serbestisini uygulanmasından faydalanacak olanlar, yüksek standartlı güvenlik özellikleri olan yeni pasaport sahiplerinin tamamı olacak. Türkiye nüfusunun yaklaşık yüzde 10'unun pasaport sahibi olduğunu biliyoruz. Bir anda pasaport talebinin artacağını düşünmüyoruz."
Türkiye'ye verilecek 3 milyar avroluk mali yardıma ilişkin bir soruyu da Haber, şöyle yanıtladı:
"Türkiye ile ihtiyaç değerlendirme safhasındayız. Bunun için Türkiye'den gelecek datalara ihtiyacımız var. Üç farklı alanda insani yardımların bahsedilen finansmandan daha yüksek miktarı alması bekleniyor. İlki, gıda gibi ihtiyaçların karşılanması birtakım elektronik kartların göçmenlere dağıtılması. İkincisi, eğitim. Suriyeli çocukların yaklaşık yarısı okula gitmiyor. Bunun değişmesi lazım. Lokal altyapıların geliştirilmesi gerekiyor. Kilis gibi şehirler örneğin nüfusun yarısı Suriyeli göçmenlerden oluşuyor şu anda. Bunların su arıtım, kanalizasyon gibi altyapılarına büyük bir yüklenme var. Bunların iyileştirilmesi lazım. Bunlar bizim önceliklerimiz olacak."
Haber, 3 milyar avroluk mali yardımın 400 milyon avroluk bölümünün Türkiye'ye iletildiğini bildirdi.
Toplantıda Hollanda'nın İstanbul Başkonsolosu Robert Schuddeboom de bulundu.
FACEBOOK YORUMLAR