Yunanistan'dan umut kesiliyor

Yunanistan malî kriz sarmalından çıkış yolu bulamıyor. AB, IMF ve Avrupa Merkez Bankası’ndan oluşan troyka, Yunanistan’dan talep edilen reformların hayata geçirilebileceği konusunda endişeli.

Bir yanda iflastan kurtulabilmek için kredi ödemelerinin devamına muhtaç olan Yunan hükümeti, diğer yanda kredi koşulu olarak gösterilen tasarruf önlemlerini hayata geçirmekte zorlanıyor. Yorgo Papandreu hükümeti, resesyona sürüklenen ülkede acı tasarruf reçetelerini hayata geçirebilmek için daha fazla zaman istiyor. Yunan ekonomisinin 2011 yılında yüzde 5 oranında küçülmesi, işsiz sayısının yıl sonuna kadar bir milyon sınırına dayanması bekleniyor.

´´Sorun, çıkar grupları´´

Yunanistan’ı iflastan kurtarmak için yardım paketi oluşturan AB, IMF ve Avrupa Merkez Bankası’nda ise endişe giderek büyüyor. Troyka yetkililerinin geçtiğimiz hafta Atina’daki temaslarından sonuç alamadan geri dönmesi, tartışmaların daha da yoğunlaşmasına neden oldu. Yunanistan Maliye Bakanı Evangelos Venizelos, troyka yetkilileriyle arasında hararetli tartışmalar yaşandığı yönündeki haberleri yalanlasa da, kulislerde, borçlu ve alacaklı arasında ciddi görüş ayrılıkları olduğu belirtiliyor. Yunan medyasında çıkan haberlere göre Venizelos, troyka yetkililerine, giderek derinleşen resesyon nedeniyle daha fazla tasarruf edecek hareket alanı olmadığını bildirdi. Troyka heyetinin resesyon nedeniyle vergi gelirlerinde yaşanan düşüşü anlayışla karşıladığı, ancak özelleştirmelerin ağır aksak yürümesi ve devlet harcamalarının yüksekliğini eleştirdiği belirtiliyor.

Atina Üniversitesi´nde Siyaset Bilimi Profesörü Ilias Katsulis, adım atması gereken tarafın Yunan hükümeti olduğunu belirtiyor ve şunları söylüyor: ‘´Gerçi birçok ekonomik reform parlamentodan geçirildi ama bunlar tam olarak uygulanmadı. Bunun nedeni de her iki halk partisinin, her türlü tasarruf tedbirini bloke eden meslek örgütlerinden, özellikle de kamu çalışanlarından bağımsız hareket edememesi. Aslında bu çıkar grupları tüm kamuoyu içinde azınlıkta kalıyor. Ama imtiyazlarını koruyabilmek için, gerekli gördüklerinde tüm topluma şantaj yapabilecek durumdalar hâlâ. Ve Yunanistan’da yaşanan tam da bu.’’

Yunanistan’da bu çıkar gruplarına savaş açmak kolay iş değil. Zira Başbakan Yorgo Papandreu’nun artık kendi partisinin etkinliklerine bile yanında korumalarıyla gitmesi, durumun ciddiyetini gösteriyor. Halkta çoğunluk, kamu sektöründe tasarruf önlemlerinin uygulanmasından yana. Ancak Papandreu’nun sosyalist hükümeti içinde bitmek bilmeyen anlaşmazlık ve kavgalar halkın kafasını karıştırıyor.

En tehlikeli tartışma

Profesör Ilias Katsulis, en tehlikeli tartışmanın ise Yunanistan’ın Euro Bölgesi’nden çıkarılması konusu olduğunu söylüyor ve Almanya’daki tartışmalara atıfta bulunuyor. Katsulis ‘’Alacaklıların, gerekli reformların hayata geçirilmesi konusunda biraz daha sabırlı olması gerek. Birkaç aylık bir geçikme durumu daha kötü hale getirmez. Asıl belirleyici olan Yunanistan’ın Euro Bölgesi’nde kalabilmesidir... Avrupa´nın güneyinin para birliğinden çıkarılması yönünde son dönemde bir hayli spekülasyon yapılıyor. Böyle bir şey, Avrupa’nın bütünleşme projesi için çok tehlikeli’’ diye konuşuyor.

Yunanların en büyük umudu ise Avrupalı ortaklarının sadece tasarruf reçetesi verip kredi garantisi istemesi değil, aksine Yunan ekonomisinin yeniden büyümesi yolunda da yatırım yapılması. Yunan ekonomisinin yeniden büyüme yoluna girebilmesi için yabancı yatırımlar hayatî önem taşıyor. İşsizlik oranının yüzde 16 ile rekor seviyeye yükseldiği Yunanistan´da ekonominin bu yıl yaklaşık yüzde 5 oranında küçülmesi bekleniyor.