Yunanistan krizine çözüm
Yunanistan krizine çözüm
Editör: Turkinfo.nl
10 Mayıs 2011 - 21:28
Yunanistan´ın Euro Bölgesi´nden çıkmak istediği yönündeki iddialar gündemi hala meşgul ediyor. AB ve Yunan hükümeti böyle bir durumun söz konusu olmadığını açıklamıştı. Uzmanlar, Yunanistan´ın durumunu değerlendirdi.
Yunanistan, sürüklendiği borç batağından çıkmakta zorlanıyor. Avrupa Birliği de iflasın eşiğine gelen Euro Bölgesi üyesinin toparlanması ve borçlarını kapatmak amacıyla aldığı kredileri geri ödeyebilmesi için çözüm yolları bulmaya çalışıyor ve ikinci bir yardım paketi hazırlıklarına başladı. Ancak bu konuda pazarlıklara başlayan Euro Bölgesi ülkeleri, Yunanistan´ın gidişatından endişeli. Nitekim uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard and Poor´s (S&P) da dün Yunanistan´ın ´´BB-´´ olan uzun vadeli kredi notunu iki kademe düşürerek ´´B´´ye çekti, not görünümünü ise ´´negatif´´ izlemede tutmaya karar verdi. Alman bankası Commerzbankın başiktisatçısı Jörg Krämer, Yunanistanın krizden çıkmayı başarabilecek kapasitede olup olmadığı şeklindeki soruyu şöyle cevaplandırıyor:
Asıl soru, Yunanistanın bunu isteyip istemediği. Prensipte bu her zaman mümkün. Yunanistanın devlet harcamalarını yüzde 10 ila 20 kısması gerekiyor. İflas tehlikesiyle ile karşı karşıya kalan özel bir şahıs olsaydı bu önlemi alabilirdi. Burada ise siyasi irade söz konusu. Kanımca Yunanistan siyasi açıdan bakıldığında bunu istemiyor, zira hükümet böyle bir ekonomik politikayı uygularsa görevde kalmayı sürdürmesi epey zor. Devlet borçlarının gayri safi milli hâsıladan daha hızlı artmasını engellemek için, Yunanistanın geçen yıl neredeyse iç savaşa benzer huzursuzluğa yol açan tasarruf önlemlerinin üç katını uygulaması gerekir ki siyasetçilerin böyle bir adım atmasını beklemek pek gerçekçi olmaz.
"Kötünün iyisi"
Yunanistanın Euro Bölgesi´nden çıkıp, eski para birimi Drahmiye geçmesi de krize çözüm seçeneği olarak dile getirilen olasılıklardan. Almanya´nın en tanınmış ekonomistlerinden Hans-Werner Sinn, Yunanistanın Euro´dan eski para birimi Drahmi´ye geçme ihtimalini, kötünün iyisi olarak değerlendiriyor. Ifo kısa adıyla bilinen Münihteki Ekonomik Araştırmalar Enstitüsü´nün Başkanı Profesör Sinn, "Frankfurter Allgemeine" gazetesine hafta sonu yaptığı açıklamada şöyle bir öngörüde bulunuyor: Eğer Yunanistan Euro Bölgesinden çıkarsa, kendi para birimini devalüe eder ve rekabet gücü artar.
"Ekonomik intihar olur"
Ancak bu öneri Commerzbankın başiktisatçısı Jörg Krämer tarafından ekonomik intihar olarak nitelendiriliyor:
Ifo Başkanı Profesör Sinn çok çok iyi bir iktisatçı. Fakat bu önerisine katılmıyorum, zira bu senaryo tam bir şok anlamına gelecektir. Yunanistanın Euro Bölgesinden çıktığını ve Yunanların bunu gazetede okuduğunu farz edin. Herkes devalüasyondan korunmak için bankasına koşarak hesabındaki tüm birikimini hemen Euro olarak çekecektir. Fakat hiçbir bankacılık sistemi böyle bir hücumun altından kalkamaz. Hele Yunanistandaki bankalar hiç kalkamaz.
"Borçlanma sınırı anayasaya alınmalı"
Krämer, çözüm olarak, Almanyadaki birçok iktisatçının dile getirdiği bir öneriyi paylaşıyor. Yunanistana geçici bir süre yardım edilmesi gerektiğini belirten Krämer, ancak belli bir tarihten sonra bu yardımların kesilmesinin zorunlu olduğunu, böylece ne de olsa AB bizi kurtarır düşüncesinin hâkim olmayacağını kaydediyor. Commerzbankın başiktisatçısı, ayrıca Almanya örneğinde olduğu gibi, devlet borçlanmasına konulacak sınırlamaların anayasaya alınması sayesinde gelecekte Yunanistan benzeri krizlerin önlenebileceğini söylüyor.
Euro Bölgesi´nden fire ağır yenilgi olur
Yunanistanın Euro Bölgesi´nden çıkabileceği iddiaları Alman siyasetçiler tarafından da gerçekçi bulunmuyor. Avrupanın sadece birlik ve beraberlik sergileyerek, siyasi sahnedeki ağırlığını koruyabildiği günümüzde, Euro Bölgesi´nden bir fire verilmesinin ağır bir yenilgi olacağı, sık sık dile getirilen görüşlerden. Almanya Maliye Bakanı Rainer Brüderle, temel amacın Avrupayı güçlendirmek olduğunun unutulmaması gerektiğini kaydediyor.
Atina´nın riskleri azaltması gerek
Hristiyan Birlik partilerinin finans sözcüsü Michael Meister de AB Komisyonu, IMF ve Avrupa Merkez Bankasının Yunanistanın ekonomisinin yeniden yapılandırılması yönünde hazırladığı paketin doğru yol olduğunu vurguluyor ve ekliyor:
Ayrıca şu anki borçlanmaya bakmak lazım. Zira bu borçlar, güncel işlemlerden değil, geçmişten devir. Tam bu noktada da belli önlemler alınabilir. Birkaç hafta önce gördük, Atina yönetimi uzlaşılan pakete ek olarak geniş kapsamlı özelleştirme yapmayı kararlaştırdı, bunun karşılığında ise Yunanistan´a, borçların faizleri konusunda kolaylık sağlandı. Bence şimdi Yunanistanın riski azaltmak için daha başka neler yapabileceğine ağırlık vermesi gerek. Bu yapıldığı takdirde Euro Bölgesi´ndeki ortakları da borçların ertelenmesi, vade uzatma veya faiz düşürme gibi adımları gözden geçirebilir.
Yunanistan, sürüklendiği borç batağından çıkmakta zorlanıyor. Avrupa Birliği de iflasın eşiğine gelen Euro Bölgesi üyesinin toparlanması ve borçlarını kapatmak amacıyla aldığı kredileri geri ödeyebilmesi için çözüm yolları bulmaya çalışıyor ve ikinci bir yardım paketi hazırlıklarına başladı. Ancak bu konuda pazarlıklara başlayan Euro Bölgesi ülkeleri, Yunanistan´ın gidişatından endişeli. Nitekim uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard and Poor´s (S&P) da dün Yunanistan´ın ´´BB-´´ olan uzun vadeli kredi notunu iki kademe düşürerek ´´B´´ye çekti, not görünümünü ise ´´negatif´´ izlemede tutmaya karar verdi. Alman bankası Commerzbankın başiktisatçısı Jörg Krämer, Yunanistanın krizden çıkmayı başarabilecek kapasitede olup olmadığı şeklindeki soruyu şöyle cevaplandırıyor:
Asıl soru, Yunanistanın bunu isteyip istemediği. Prensipte bu her zaman mümkün. Yunanistanın devlet harcamalarını yüzde 10 ila 20 kısması gerekiyor. İflas tehlikesiyle ile karşı karşıya kalan özel bir şahıs olsaydı bu önlemi alabilirdi. Burada ise siyasi irade söz konusu. Kanımca Yunanistan siyasi açıdan bakıldığında bunu istemiyor, zira hükümet böyle bir ekonomik politikayı uygularsa görevde kalmayı sürdürmesi epey zor. Devlet borçlarının gayri safi milli hâsıladan daha hızlı artmasını engellemek için, Yunanistanın geçen yıl neredeyse iç savaşa benzer huzursuzluğa yol açan tasarruf önlemlerinin üç katını uygulaması gerekir ki siyasetçilerin böyle bir adım atmasını beklemek pek gerçekçi olmaz.
"Kötünün iyisi"
Yunanistanın Euro Bölgesi´nden çıkıp, eski para birimi Drahmiye geçmesi de krize çözüm seçeneği olarak dile getirilen olasılıklardan. Almanya´nın en tanınmış ekonomistlerinden Hans-Werner Sinn, Yunanistanın Euro´dan eski para birimi Drahmi´ye geçme ihtimalini, kötünün iyisi olarak değerlendiriyor. Ifo kısa adıyla bilinen Münihteki Ekonomik Araştırmalar Enstitüsü´nün Başkanı Profesör Sinn, "Frankfurter Allgemeine" gazetesine hafta sonu yaptığı açıklamada şöyle bir öngörüde bulunuyor: Eğer Yunanistan Euro Bölgesinden çıkarsa, kendi para birimini devalüe eder ve rekabet gücü artar.
"Ekonomik intihar olur"
Ancak bu öneri Commerzbankın başiktisatçısı Jörg Krämer tarafından ekonomik intihar olarak nitelendiriliyor:
Ifo Başkanı Profesör Sinn çok çok iyi bir iktisatçı. Fakat bu önerisine katılmıyorum, zira bu senaryo tam bir şok anlamına gelecektir. Yunanistanın Euro Bölgesinden çıktığını ve Yunanların bunu gazetede okuduğunu farz edin. Herkes devalüasyondan korunmak için bankasına koşarak hesabındaki tüm birikimini hemen Euro olarak çekecektir. Fakat hiçbir bankacılık sistemi böyle bir hücumun altından kalkamaz. Hele Yunanistandaki bankalar hiç kalkamaz.
"Borçlanma sınırı anayasaya alınmalı"
Krämer, çözüm olarak, Almanyadaki birçok iktisatçının dile getirdiği bir öneriyi paylaşıyor. Yunanistana geçici bir süre yardım edilmesi gerektiğini belirten Krämer, ancak belli bir tarihten sonra bu yardımların kesilmesinin zorunlu olduğunu, böylece ne de olsa AB bizi kurtarır düşüncesinin hâkim olmayacağını kaydediyor. Commerzbankın başiktisatçısı, ayrıca Almanya örneğinde olduğu gibi, devlet borçlanmasına konulacak sınırlamaların anayasaya alınması sayesinde gelecekte Yunanistan benzeri krizlerin önlenebileceğini söylüyor.
Euro Bölgesi´nden fire ağır yenilgi olur
Yunanistanın Euro Bölgesi´nden çıkabileceği iddiaları Alman siyasetçiler tarafından da gerçekçi bulunmuyor. Avrupanın sadece birlik ve beraberlik sergileyerek, siyasi sahnedeki ağırlığını koruyabildiği günümüzde, Euro Bölgesi´nden bir fire verilmesinin ağır bir yenilgi olacağı, sık sık dile getirilen görüşlerden. Almanya Maliye Bakanı Rainer Brüderle, temel amacın Avrupayı güçlendirmek olduğunun unutulmaması gerektiğini kaydediyor.
Atina´nın riskleri azaltması gerek
Hristiyan Birlik partilerinin finans sözcüsü Michael Meister de AB Komisyonu, IMF ve Avrupa Merkez Bankasının Yunanistanın ekonomisinin yeniden yapılandırılması yönünde hazırladığı paketin doğru yol olduğunu vurguluyor ve ekliyor:
Ayrıca şu anki borçlanmaya bakmak lazım. Zira bu borçlar, güncel işlemlerden değil, geçmişten devir. Tam bu noktada da belli önlemler alınabilir. Birkaç hafta önce gördük, Atina yönetimi uzlaşılan pakete ek olarak geniş kapsamlı özelleştirme yapmayı kararlaştırdı, bunun karşılığında ise Yunanistan´a, borçların faizleri konusunda kolaylık sağlandı. Bence şimdi Yunanistanın riski azaltmak için daha başka neler yapabileceğine ağırlık vermesi gerek. Bu yapıldığı takdirde Euro Bölgesi´ndeki ortakları da borçların ertelenmesi, vade uzatma veya faiz düşürme gibi adımları gözden geçirebilir.
FACEBOOK YORUMLAR