Yerli solunum cihazının üretim hikayesi
Türkiye, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle dünyada artan solunum cihazı ihtiyacına cevaben 14 gün içerisinde tamamen yerli solunum cihazının seri üretimine geçerek, üretim ve ar-ge kapasitesini kanıtladı.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Varank, 14 günde seri üretimine geçilen yüzde 100 yerli ve milli yoğun bakım solunum cihazının dünya standartlarında olduğunu belirterek, "Türk mühendisleri projede Milli Mücadele süreci şuuruyla hareket ettiler." dedi.
"Tüm dünyanın peşine düştüğü cihaz"
Bu 4 büyük firmanın yanında, özellikle KOBİ ölçeğindeki tedarikçilerin de projenin içinde yer aldığını anlatan Varank, "Örneğin bir kauçuk firmamız sadece bu aletlerde kullanılan contaların üretimi için fabrikasını açtı. Milli Mücadele olarak adlandırabileceğimiz bu birliktelik neticesinde, 14 gün gibi kısa bir sürede tüm dünyanın peşine düştüğü, hastaların tedavisinde en önemli sağlık aletlerinden birisi olan bu yoğun bakım solunum cihazının seri üretimini gerçekleştirmiş olduk." diye konuştu.
Varank, Türkiye'nin sağlık alanında çok önemli yatırımlar yaptığına dikkati çekti.
"Belki bizim bu cihaza bu süreçte hiç ihtiyacımız olmayacak. Çünkü altyapımız sağlam ama biz her hal ve şartta eğer ileride ihtiyacımız olursa diye bunları yerli ve milli olarak çok hızlı bir şekilde üretmiş olduk." ifadelerini kullanan Varank, cihazın seri üretiminin ihtiyaç halinde kullanılmak üzere başlatıldığını dile getirdi.
"Cihazların ihracatını da yapabiliriz"
Cihazların sadece Türkiye için üretilmediğini belirten Varank, "Biz bu cihazları aynı zamanda insanlık için ürettik. Eğer Sayın Cumhurbaşkanımız uygun görürse, bu cihazın ihracatı da yapılabilir. Çünkü dünya standartlarında bir alet ürettiğimize inanıyoruz." dedi.
Milli Teknoloji Hamlesi kapsamında Türkiye'nin teknolojiyi sadece kullanan değil, teknolojiyi üreten bir ülke olmasını istediklerini vurgulayan Varank, şöyle devam etti:
"Bunun yolunun nereden geçtiği belli. Ülke olarak Ar-Ge'ye ve insana yatırım yapmamız lazım. Biz de Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, bizim bakanlığımız özelinde Ar-Ge'ye ve bu çalışmaları gerçekleştirecek insana yatırım yapıyoruz. Girişimcilerimize yatırım yapıyoruz ve 18 senede yaptığımız bu yatırımlar sayesinde gerçekten önemli bir noktaya geldik. Zaten savunma sanayisindeki başarılarımızı, özellikle son operasyonlarımızdan sonra bütün dünya konuşmaya başlamıştı. İşte biz bu yakaladığımız şuuru, bu anlayışı sanayinin bütün alanlarına yaymak istiyoruz."
Varank, gelecek dönemde sağlık endüstrisi alanında ilave katma değer oluşturacak yüksek teknolojili ürünlerin üretilmesi için destekler vermeye devam edeceklerini dile getirdi.
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının bu alanda çok farklı politika enstrümanlarının bulunduğuna dikkati çeken Varank, şunları kaydetti:
"TÜBİTAK ile Ar-Ge'yi destekliyoruz. KOSGEB ile bunun yatırımını yapacakları teşvik etmeye çalışıyoruz. Kalkınma ajanslarımız yereldeki şirketleri bularak bunlara yatırım yapıyor. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının Ar-Ge'ye olan destekleri sağlık alanında da devam edecek. Şu anda dünyada yine ses getireceğine inandığımız projelerimizin arkasından gidiyoruz. Mesela Aselsan yerli ve milli MR cihazı geliştirmek üzere. Bunlarla beraber yürüttüğümüz, üniversitelerimizin işin içine dahil olduğu projelerimiz var. Biz sağlık sektöründe de hem kendimize yeten hem de dünyaya çare olacak ülke konumuna inşallah önümüzdeki dönemde geleceğiz."
FACEBOOK YORUMLAR