Son bir iki yıldır Avrupa gündeminden Türkiye ve özellikle Cumhur Başkanı Erdoğan düşmüyor. Bazen tüm Avrupa’da haber değeri olay veya siyasi tartışma çıkaramaya değer bir konu olmayınca, salatalık zamanıdır derlerdi. Hem medyada hem siyasette bu zamanlarda konuşulan konular aslında kimseyi ilgilendirmezdi fakat tartışmadan da olmaz ya.
Bir kaç yıldır hem Türkiye hatta Avrupa içinde tartışma çıkacak, haber değeri olan, siyasi tartışmalar yapılabilecek olaylar çıkmaya başladı. İşte Müslümanlar Avrupa yaşam biçimine ayak uyduramaz, üst kimlik ve alt kimlik, Pegida, mülteciler, terör, Türkiye’nin siyasi durumu derken, salatalık zamanı gibi birşey kalmadı.
Tüm bu konular Avrupalı Türkleri hedef alırken Türkleri gururlandıran çıkışlarda bulunan temsilci çıkmıyor, herkes sus pus. Siyasetçisinden, işadamlarına, STK’lardan, sporcusuna ve memur kesimine kadar bizim Türkler adeta İslamafobiye, dışlanmaya, ayrımcılığa, hakarete karşı bir türlü bağışıklık oluşturmuş.
Avrupa hiç de iyiye gitmiyor, hem de Türkler için….
Peki ayaklanmak mı gerekir, şiddetli protestolar mı gerekir? Hayır…. Saldırılara mağruz kaldığımız konulara karşı entellektüel tartışmaya katılmamız gerek. Kim yapar bunu? Dedim ya Siyasetçisinden, işadamlarına, STK’lardan, sporcusuna ve memur kesimine kadar kitap okumuş eli kalem tutan her Türk bu müdafayı yapacak. Zannetmeyin olan olaylar münferi ve sizlere zarar vermez.
Hele hele yabancılar da uyum sağlamıyor gibi düşüncesiz ırkçı kolonyalist düşünceler bizim hiç işimize yaramaz. Bu düşünceleri paylaşanları görüyoruz, cirit atıyorlar televizyonlarda, gazetelerde.
Türkü, Müslümanı ve Zayıf olanı korumak vazifemiz. Entellektüel tartışmaya katılmamız şart.
FACEBOOK YORUMLAR