Sultan Galiyev… Orta Asya’daki Türkleri birleştirerek “Birleşik Türkistan” kurmak isteyen Tatar lider ve düşünce adamı…
Türkiye’de, “Türkçü ülkücüler” ile “Milliyetçi solcuların” sevdiği bir isim olarak biliniyor.
Tam adı Mir Seyyit (Sait) Sultan Galiyev olan bu düşünce adamının “milli” yönü ile “komünist” yönü iki farklı kutbu birleştiriyor.
Ülkemizde bazı Kemalistler, Sultan Galiyev ile Mustafa Kemal Atatürk arasında benzerlikler kuruyor. Bazıları ise bu benzerlikleri şiddetle reddediyor.
Galiyev’de bir “milli komünizm” savunusu var.
Hatta konuyu ayrıntılı biçimde inceleyen yazarlardan Halit Kakınç’ın kitabı da bu adı taşıyor.
Kakınç şöyle diyor:
“Millilik ile komünizmin bir arada anılması ters değildir.
Ben şu söyleme şiddetle katılıyorum: İlk Türkçüler solcu, ilk solcular Türkçü idi.
Türkçülük derken Yusuf Akçura Türkçülüğünü kastediyorum. Asla ırkçı olmayan, ilerici ve demokratik bir ulus sevgisi...
Solculuktan muradım da, Mustafa Suphi Solculuğu. Ulusçu, yurtsever…
Akçura sonrası Türkçülük, hayalperest bir romantizme, zamanla sağ bir şovenizme; Mustafa Suphi sonrası solculuk ise, istisnalar dışında, dış mihrakların güdümüne giriyor.”
Kakınç gibi düşünenlere göre Sultan Galiyev’in öngörüleri bir bir gerçekleşiyor:
“Sultan Galiyev bugün hâlâ önemini koruyor. Geleceğe yönelik projeksiyonları inanılmaz derecede sağlıklı. Daha 1928’lerde ‘SSCB mutlaka yıkılacak, çünkü yüzyılın en namuslu fikrinin yerine ırkçılığı, Rus milliyetçiliğini koydular’ diyor. Sultan Galiyev, Batı’nın asla sosyalist olamayacağını, emperyalist mirasını terk edemeyeceğini, söylüyor.”
*
Attila İlhan da Sultan Galiyev hayranı olarak biliniyor.
“Galiyev üzerinde el sıkışmak” adlı makalesinde bunu açıkça belirtiyor.
Şu sözler Attila İlhan’a ait:
“Gerçek şu ki, ne Sultan Galiyev’in Türk asıllı bir Sovyet devrimcisi olması solcularımızı; ne de onun Stalin totaliterliği tarafından harcanması sağcılarımızı, o kadar etkilemişti. (…)
Söyleşilerimden birine eklediğim yorumlar, 30 yıl sonra bazılarınıza ‘kehanet gibi’ görünecektir.”
*
Kimi çevrelerde Sultan Galiyev ile Mustafa Kemal Atatürk arasında benzerlikler kurmak eleştiri konusu oluyor.
Eleştiri eserlerinden birisi Mehmet Bedri Gültekin’e ait: “Sultan Galiyev Eleştirisi”
Gültekin, bu çalışmasında şöyle diyor:
“Sultan Galiyev Turancılığı savunmuştur. M. Kemal ise Turancılığa kesin olarak karşıdır.
Galiyev bir çeşit Türk-İslam sentezcisiydi. Hatta Panislamist fikirlerin de etkisi altında olduğu söylenebilir. Türk-İslam sentezi veya Panislamizm gibi fikirlerle M. Kemal’i, bir an için bile yan yana düşünmek mümkün değildir.”
*
Geçmişten günümüze önemli bir referans olan Sultan Galiyev konusunu bu gece (Perşembe) saat 20.00’de Ulusal Kanal’daki “İKNA ODASI” programında konuşacağız.
***
TEMEL FIKRASI: TEMELİ KOLTUĞUNDAN KALDIRABİLMEK
Temel Trabzon’a gitmek için uçağa binmiş ve yer numarasına bakmadan rastgele bir koltuğa oturmuş.
Az sonra yerin sahibi gelmiş ve Temel’den kalkmasını istemiş.
Temel, “Hayır” demiş.
Koltuğun sahibi, “Beyefendi, burası benim yerim lütfen kalkın” diye ikinci kez rica etmiş.
Temel inat edince, devreye hostes girer: “Beyefendi burası sizin yeriniz değil, kalkar mısınız?”
Temel:
“Kalkmayirum!”
Çaresiz kaptana haber verirler.
Pilot gelir, usulca Temel’in kulağına bir şey söyler, Temel yerinden kalkıp kendi koltuğuna geçer.
Herkes birbirine şaşkınla bakarken, hostes pilota sorar:
“Efendim ne dediniz de kaldırdınız?”
“Dedim ki, bu koltuk Trabzon’a gitmez!”
*
GÜNÜN SÖZÜ:
Zihin fukara olunca, akıl ukala olurmuş. –Namık KEMAL
(Yurt Gazetesi, 17.04.2014, Perşembe)
Yorumlar
Kalan Karakter: