İnnâ lillahi ve İnnâ İleyhi Raciûn
Kıbrıs Türklüğü söz konusu olunca hep akla ilk önce Rauf Denktaş gelirdi, ve bu böyle kalacaktır. Kıbrıs Türklüğünün önce İngilizler sonra da Rumlar tarafından ezilmeleri bu toplumun mutlaka kurtuluş için mücadele vermesini gerektiriyordu. Kurtuluş nihayet olacaktı ve bunda Rauf Denktaş adlı bir Türk yiğidinin katkısı unutulmayacak değerde yer alacaktı.
Genç yaşta Kıbrıs Türklüğünün bir diğer önemli ismi Dr. Fazıl Küçük ile tanışan Denktaş mücadelesinde hiç hız kesmedi. Yunanın Megalo İdea hülyasına, Rumun ENOSİS hayaline karşı yılmadan her türlü tehlikeleri göz önüne alarak mücadele etti. ENOSİS siyasetini güden EOKAcılar güçlerini dünyadan alırken o mücadele azmini Cenab-ı Allahtan ve büyük Türk milletinden alıyordu.
Türk halkının bağımsızlık, hürriyet ve kurtuluş mücadelesini gerçekleştirebilmek için Türk Mukavemet Teşkilatının kurucuları arasında bulunuyordu Rauf Denktaş. Bu teşkilatın sembolü de Bozkurt olarak belirleniyordu.
Kurulan Kıbrıs Türk Devletinin ilk Cumhurbaşkanı olan Denktaş, Türk insanının 1974 öncesine bir daha dönmemesi için büyük mücadele veriyordu. Bu insan yeri geliyor haksızlığa da uğruyordu. İğrenç bir biçimde, sırf AB sevdası uğruna Ankarada boy gösteren siyasi irade artık onun gitmesini istiyordu. Denktaş Talatlara, yani Rum zihniyetine terk ediliyordu. 22 Nisan 2004 tarihinde Lefkoşede yapılan Türk tarafının tekrar Ruma teslim edilmemesi mitinginin başını çekiyordu bu büyük insan.
Denktaşın ülküsü sadece Kıbrıs Türklüğü ile ilgili değildi. Onun ülküsü Dünya Türklüğünü kucaklıyordu. Nerede azadlık mücadelesi veren Türk varsa, o da onlarla beraberdi. Rauf Denktaş Türk Dünyasının, Turanın sevdalısıydı. O da bir insandı ve elbette gün olacak toprak ile kucaklaşacaktı. Ve o an, seksensekiz yaşında gerçekleşecekti.
Geride sadece Kıbrıs Türklüğünü değil, gidişiyle bütün Türk Dünyasını hüzünle baş başa bırakıyordu o. Kendisi gitti fakat geride güzel bir tarih ve ülkü bıraktı. Ömrünü davasına adamış bir isim bırakıyordu geride.
Bir yiğit daha uçmağa varıyordu. Türkü seven ondan hep razı oldu, inşallah Allah da razı olur. Geride kalanlar onu hep dualarla ve güzel sözlerle anacaklar. Dilerim gittiği yerde gördüklerine selamlarımızı iletir Turan yolcusunun koca Bozkurtu.
Selam söyle koca Bozkurt gördüklerine,
Selam söyle Başbuğum Alparslan Türkeşe,
Selam söyle Azerbaycan Türklüğünün yiğit evladı Ebülfez Elçibeye,
Selam söyle Türkmenelinin kahraman evladı Necdet Koçaka,
Selam söyle Batı Trakya Türklerinin lideri Dr. Sadık Ahmete,
Selam söyle Türkistan mücahitleri Dr. Baymirza Hayit ve İsa Yusuf Alptekine,
Sözün kısası selam söyle Kürşad Atanın izinden gidip de bugün aramızda olmayanlara.
Murat Gedik, 14 Ocak 2012
E-posta: muratgedik@muratgedik.nl
Yorumlar
Kalan Karakter: