BİR ÇELİŞKİ ABİDESİ: SARKİSYAN

Bir soruyla başlayalım önce: 106´sı kadın, 83´ü çocuk olmak üzere toplam 613 sivilin öldürülmesine ne denir? Eğer cevabınız “katliam” veya “insanlığın yüz karası” ise yanıldınız. (!) Ermenistan’ın “Ulusal Kahraman Madalyalı” Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan’a göre bu bir “zafer”…

Kim bu Sarkisyan? 1954 Hankendi doğumlu. Azerbaycan toprağının suyunu içmiş, havasını solumuş bir Ermeni. 1991’de ayrılıkçı Dağlık Karabağ Savunma Ordusu´nun başına geçti. O kadar başarılıydı ki, Azerbaycan-Ermenistan savaşı sonrasında yine aynı dönemin Ermeni komutanlarından Vazgen Sarkisyan ile beraber "Ulusal Kahraman Madalyası"´na layık görüldü. 2007’de Başbakan, 2008’de de Cumhurbaşkanı oldu.  Hocalı Katliamı´ndaki sorumluluklarından dolayı Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi gereğince uluslararası mahkemede yargılanması isteniyor. “Hocalı´dan önce, Azerbaycanlı´lar bizim şaka yaptığımızı sanıyordu, Ermeniler´in sivil topluma karşı el kaldırmayacaklarını sanıyorlardı. Biz bunu kırmayı başardık” sözleri ile tarihe altın değil kara harflerle geçti Serj Sarkisyan.

Sarkisyan, 30 Mayıs’ta “Ermeni Soykırımı” ile ilgili düzenlenen Organizasyon Komisyonunda yaptığı konuşmada yine kan dondurdu. Bilindik Ermeni tezlerini bozuk plak gibi tekrar etti… “Ermeni Soykırımı”nın inkarına asla tahammül etmeyeceklerinden dem vurdu. Bir yandan Türkiye’ye de ‘lafta’ sıcak mesajlar vermeyi ihmal etmeyen Sarkisyan, “komşular da dahil herkesle işbirliğinde bulunmaya hazır” olduklarını iddia etti. Ekonomik sorunlarla çıldırma aşamasına gelen Ermeni halkının eline oyalansın diye oyuncak vermeye çalışan Sarkisyan, tabiî ki iktidar koltuğunun altında beşik gibi sallandığının da çok iyi farkında. Bir eliyle Türkiye’ye zeytin dalı uzatan Sarkisyan’ın öbür elinde kızılcık sopası olduğunu görmek için insanda göz olması yeterli. Sarkisyan`a göre Ermeniler “Ermeni Soykırımı”ndan sonra da varlığını sürdüren ve “20. Yüzyılın birçok badirelerini geçerek bağımsız, onurlu ve zafer kazanmış olarak 21. Yüzyıla giren sorumlu bir halk”.

SARKİSYAN’IN GÜNLERİ SAYILI

Aslında Sarksisyan’ın adından çok daha iyi bildiği bir şey var: İktidar günlerinin sayılı olduğu. Sarkisyan bunalmış Ermeni halkını popülist dahası aşırı milliyetçi söylemlerle oyalamaya çalışıyor. Ancak gözleri kör fanatik yöneticilerin insafına terk edilmiş, hayatta kalmak için diasporanın kırıntılarına mahkum Ermenistan halkı acaba buna daha ne kadar tahammül edebilir. Kapana kısılmış politikacıların en sık başvurdukları yöntem hiç kuşkusuz hayali düşman üretmek. Böylece suni bir millet şuuru oluşturup iktidarlarını korumak. Sovyetlerin koruyucu kanatları altından çıktıktan sonra Ermenistan bunu sık sık yapar oldu. Hocalı’da katledilen çocukların kanı hala Sarkisyan’ın ellerinde… Çocuk kanını hangi su temizleyebilir ki? Mahkemeler mahkum etmese bile insanlığın vicdanında en ağır mahkumiyeti alan Sarkisyan, koltukta birkaç gün daha oturmak için Türkiye’ye kara çalmayı ‘politika’ sanıyor. Ermenistan halkına sabır ve akıl dilemekten başka elimizden ne gelir ki?

Fırat Küçükkömürcü