Burada bahsetmek istediğim o 12 Eylül güzel Türkiyemde 1980 darbesi değildir. Binlerce vatan evlatlarının işkenceye tabi tutulmaları, insanlık dışı muameleye maruz kalmaları, ocakların söndürülmeleri gibi Firavunların emperyalizme uşaklık etme mücadeleleri de değildir. 9 fidanın yağlı urgana hediye edilmeleri, sürgünlere maruz kalan devler değildir bu başlığın maksadı. O kahpe dönemi sine-i devriyesinde yas tutma (anma) ya da eylem yapma maksadı da değildir.
Yaşamış olduğumuz Hollandanın geleceği bir defa daha halk oylamasına sunulacaktır. Zamanından önce yapılacak olan Hollanda genel seçimleri 12 Eylül 2012 tarihinde gerçekleşecek, yani şurada üç haftadan az bir zaman kaldı. Bu kadar az zaman kalmasına rağmen halen bu konudan bihaber, ya da umursamazlık insanlarımız arasında hiç de azınmayacak kadar. İşte bu konu ile ilgili 12 Eylülde ne yapacağız diye bu yazı başlamaktadır.
Yaşamış olduğumuz toplumda sorumluklarımıza artık kulak verip toplumun güzel geleceği için oy hakkını kullanıp, bunun yanında vatandaşlarımızı oy kullanmaları için teşvik etmeliyiz. Başta ırkçılık ve yoksulluk olmak üzere gelişen olumsuz şartlara karşı dur demek istiyorsak mutlaka oy hakkımızı iyi değerlendirmeliyiz.
Hollanda siyaseti yine bu seçimde yapacağını yaptı ve listelerinde öngördüğü yerlere Türk kökenli adayları koydu. Bir Türk kökenli aday enflasyonu mevcut, fakat neredeyse hepsinin tercihli oya ihtiyacı var. İşte bu oyların bölünmemesi için, 13 Eylül sabahı hüsrana uğramamak için tercih yaparken disiplinli bir biçimde tercih yapılmalı. İsimlerinin Türk olması önemli değil, önemli olan bu adayların kalitesi, toplumdaki yeri, ileriye bakışı gibi değerleridir. Sırf isme bakıp da Türk diye aldanıp oy vermenin vebali çok büyük olmalı. Allah muhafaza böyle birinin seçilip yarın mecliste Türkü üzerse, ki mevcutları var, elimiz kırılsa da oy vermeseydik serzenişinde bulunmayalım. Partiler arasında da fazla fark aramayalım, burası Hollanda. Yeri geldiğinde gördüğümüz gibi en soldaki parti bile yabancıların haklarının kısıtlanması için evet diyebiliyor.
Hollandanın refahı, huzuru, adaleti, güven dolu yaşamı kucaklaması için biz Türklere çok iş düşmekte. Sayımız azımsanacak kadar değil, henüz yeterli olmasa da yeni yetişen nesilde kıpırdanma mevcut. Fırsatlar, imkanlar az sayıda vuku bulur ve hemen değerlendirilmesi gerekmektedir.
Vazgeçilmez unsuruyuz bu toplumun, bu sebepten Hollandalı Türkler olarak şu sandığa önem vermemiz gerekiyor. Kaliteli Türk kökenli adaylarımız var, bu konuda çok şükür sıkıntı yok. Fakat buna rağmen Türk kökenli adaylar arasında uygun birini bulamasak dahi şu oyumuzu kullanalım. Bizim geleceğimiz için, evlatlarımızın geleceği için, Hollandanın geleceği için ne yapıp yapıp sandığa gidilmeli.
Ve her fert artık gördüğüne sormalı: 12 Eylülde ne yapacağız? Bu soru tekrar tekrar sorulmalı; ta ki cevap oy kullanacağız olana kadar.
Murat Gedik, 26 Ağustos 2012
E-posta: muratgedik@muratgedik.nl
Not: Gazeteci yazar Altan Deliorman ve avukat Mehmet Refet Eke bu dünyayı terketmişlerdir. Ruhları şad, mekanları cennet olsun!
Yorumlar
Kalan Karakter: