Dünya Edebiyatına yön veren önemli isimlerin başında´´Goethe ve Eckermann´´gelir.(1827-1835) arasında yaşamış bu iki değerli isim,birlikte usta çırak dayanışmasından ortaya çıkardıkları çalışmalarda.farklı kültürlerin birarada kaynaşmasına yardımcı oldular.Şimdi bu iki ustanın ülkesi Almanya´da çok önemli bir etkinlik var,bu yıl 61 kez düzenlenen Frankfurt kitap fuarı.geçen yıl Türkiye´nin onur konuğu olduğu fuara,bu yıl Çin davetli.Türkiye bu şansını bana göre iyi kullanamadı,kendi ülkesinde bile,sanatın tüm değerlerine gerektiği anlamda önem vermeyen bir sistem anlayışından bu sonuç çıkacaktır.Buna itiraz edenlerde olabilir, ama,bunu yapanlarda kendi ülkesinde toplumun aydınlanmasını bilinçlenmesini ve gerçekleri okumasını görmesini istemeyenlerdir. Almanya Edebiyatın kültürel ve sanatsal değişimin önemini çok iyi bilen bir ülke.Almanya şimdi özellikle dünya edebiyatında çok anlamlı bir ödül olan ´´NOBEL´´ edebiyat ödülünün bu ülkeye gelmesi sevincini yaşıyor.(Herta Müller) 2009 son Edebiyat ödülünü alan bir Alman yazar,geçmişe bakacak olursak ,Almanya belkide bu önemli ödülü alan ülkelerin başında ençok kazanan ülke bana göre.Bizde ise Orhan Pamuk´un aldığı ödül ise hala tartışılmaya devam ediyor ve sonsuza kadar da bu tartışılacak,tartışılıyor olsada bunun dünyadaki etkileşimini tanıtımını farklı biçimde değerlendiremedik, anlamını her şeye rağmen kullanamadık.Bununda sonucunda Türkiye´de kültürlerin edebiyatın sanatın,dünya ile birarada kaynaşmasının önemini hala anlatamamışlığın nedenleri yatıyor,bu gerçeği hala görmüyoruz.
Geçen yılki Frankfurt kitap fuarında Türkiye çok önemli bir fırsatı kaçırmıştır.Dilerim 2010 yılında Türkiye dünya kültürüne ev sahipliği yapacağı sırada bu fırsatı iyi kullanmalı.Türk edebiyatının kültür ve sanatının tüm anlamını önemini dünya edebiyatı ve sanatıyla kültürüyle birarada olmasının önemini burada anlatmalı bana göre.Bu anlamda Almanya´da yapılan Frankfurt kitap fuarının önemide iyi değerlendirilmeli derim.Yazarıyla,şairiyle,ozanıyla,yayınevi sahibiyle,sanatçısıyla edebiyata sanata gönül vermiş,ve bunun önemini görebilen her kes tarafından bu fuarın çok iyi analiz edilmesi gerek.
CENTER PERİPHERY: Şimdi Almanya Frankfurt kitap fuarında tüm kültürlerin sanat ve edebiyatın tüm olgularının buluşması birarada olması resmi yaşanıyor.Dünya edebiyatına yön verenler,Goethe,Eckermann,Gabriel Goncıa manguez,Williem faulkrer,Jim Coetzee,William Shakespeare,Oscar Wilde,ve tüm edebiyatın olması gerekli kavramlarını yaratma yeteneği olan Franz kafta,Dostoyevski,Tolstoy,Thomas ve daha niceleri,dünya edebiyatının birarada olmasını yaşanmasının önemini çok iyi görebilen değerler değilmi?´´Bir memlekette edebiyatı,kültür ve sanatı yaşatanlar,kanunları yapanlardan,ülkeyi yönetenlerden bir adım önde olmalı´´diyen Tohomas´ın bu sözlerini ben kendi ülkemde göremediğim için üzülüyorum,dahada bunu görebileceğimi sanmıyorum.
Edebiyata,sanata,kültüre,bilimsel anlamda bakmalıyız.Bilim ve sanat bir kuşun iki kanadı gibidir,bu iki kanadı kullanabilen toplumlar uçar ve özgür kalırlar,kullanamayanlar ise tıpkı tavukların dağılması misali ayrılırlar toplayamazsınız´´Tohomas´ın dediği gibi dağılan kültürleri birarada toplayamamak, temsil ettiğiniz ulusun dünya edebiyatıyla entegrasyonunda da sıkıntıların yaşanmasındaki sorunları kapayamamaktır.Tıpkı bu sözlerin içinde .Tohomas´ın mantığında olduğu gibi,DARWİN´in savunduğu sözleride birarada görmek mümkün.´´Hayatı seviyorsanız zamanı boşa harcamayın,boşa harcamadığınız zamanın içinde tek dostunuzun kitaplar olduğunu unutmayın,zira kitaplarda yaşadığınız zaman hayatın ta kendisidir´´ diyen bir önemli değer var adı Benjamin Franklin.Peki bu gün on yılda bile bir kitabı doğru dürüst okumayan bir toplum yaratmanın sorumluları nerede?Türk toplumu bu değişimsizliği hakediyormu dersiniz?Dilerim şimdi Türkiye geride kalan yanlış politikalar yüzünden kaybettiği değişimselliğini,şimdi katıldığı Frankfurt kitap fuarıyla başlatır ve 2010 yılında ev sahipliği yağacağı tüm dünya kültürlerinin buluşacağı Türkiye´de, bunu yapar ve dünyaya şu mesajı verir.Dünya edebiyatı Türk edebiyatı ile birarada olacak güçtedir,bu da tüm değişik kültürlerin uluslararası kaynaşımındaki önemini ortaya çıkaracaktır.
Frankfurt kitap fuarının yanında ,bir önemli fuarda Leipzig´de yapılıyor.Almanya´da iki önemli etkinlik var,özellikle leipzig fuarı okurlarla yazarların ortak buluşma yeri.100 ülkenin katıldığı bu her iki fuarda da Türkiye bu yıl daha çok kendini göstermeli bana göre.(TEDA) Türk edebiyatının dışa açılması noktasındaki çalışmalara burada stard vermeli diyorum.
Almanya şimdi tekrar geçmişe dönmeye çalışıyor,yani eski Alman Romantizmini yeniden yaşatmaya çalışıyor,şimdi bundan sonra da yavaş yavaş bu anlamda kitaplar basılıyor.´´Normalite´´yani gerçeklere dönüş bunun adı.her yıl Frankfurt kitap fuarı tüm dünyanın önem verdiği bir fuar,ama biz hala bu önemli festivallerde nedense yokuz,varız ama ortaya koyduğumuz somut bir çalışma yok,katılmakla beraber asıl bu önemli fuarlarda sonuç olarak kazanımları konuşmalıyız,( LA-EDRİ ) adının bile olmadığı yazarların yaşadığı ülke olmamak adına.Dünya bize bu pencereden bakarsa,ne edebiyatımıza nede sanatımıza,yazarımıza saygı duyar.Batı´nın iki yüzündeki perdeyi çıkarabilmek için,Türk edebiyatını kültür ve sanatını tüm çağdaş değerlerimizi Batı ile buluşturabilmeliyiz.
Prof.Dr.Levent Seçer
D e u t s c h l a n d
FACEBOOK YORUMLAR