Bu gün aslında Atatürk´e onun devrimlerine,bilime cumhuriyete,aydınlığa,çağdaşlığa hayır dedik.Bu sonucu görenler şimdi nasılda kısı kıs gülüyorlar, yarın bunu şölenlerle kutlamaya çalışırlarsa.Neden sevindiklerini sormak gerekir.Karamsar bir tablo çıkarmak istemesemde,
kaygı duyduğum gelişmeleri hep birlikte görceğiz.Neye evet dediğini bile bilmeyen vatandaşın,yarın karşısında RTE´nin başkanlık hayallerini süsleyen sistemle karşılaştığında, iş işten geçecek elbette.Ama burada Türkiye çok şey kaybedecek.Bağımsız dediğimiz yargı,tamamiyle bu sistemin içinde kalacak,karar vermekte, kendi içinde korku alanından çıkamamanın sıkıntılarını yaşayacak,kısacası yıllar öncesinden gelen cumhuriyetten öç alma hırsının senaryolaşmış yanı,şimdi hayata geçirilecek.Türkiye bu resmi yaşamaz dilerim.
Referandum seçimlerinden sonra, nasıl bir yazı yazabilirim diye düşündüm.Bu yazıyı kaleme aldığım sırada,sonuçlar hemen hemen netleşmişti.Hayır dememe rağmen,çok az bir farkla evet oylarının kazanacağınıda biliyordum.Peki şimdi ne olacak?Halkın neye evet dediğini bile bilmeden oyladığı bir seçim sonunda.Türkiye yeni ve çok kapsamlı bir anayasa ile buluşacak. parlamentoda gurubu bulunan partilerin, bu kez ortak noktada buluşarak bir karar almaları kaçınılmaz olacak.
Türkiye artık gerilime olaylara ve tıkanmalara hazır bir ülke değil.Siyasi iktidar,bu sonuçlara bakarak farklı bir sistemde inatlaşırsa,yada tek adam gösterisini heyecanını yenemezse,o zaman Türkiye, yaşanan darbe yıkımlarından kalan görüntülerden,bu kez daha felaketini yaşar,ve bu sonu hazırlayanlarda ,o zaman bu bedelin sorumluluğunu almaktan çok,kaçacak yer ararlar.İşte asıl bu tehlikeyi görmek gerek.Şimdi zafer kazanmış gibi şölenler düzenlenecek, balkondan inandırıcılığı olmayan konuşmalar yapılacak,daha öncede Başbakan bu konuşmaları yaptı,ama verdiği hiç bir sözü yerine getirmedi.
Hırslı kavgacı öç alma duygusunun daha ağır batığı yönüyle,dilerim kurmaylarınında verdiği tahrikle, daha fazla toplumu germez,ve yazımda da dediğim gibi. Fransız 14´Lui nin ´´Kanun Benim´´gösterisini,kendisine karşı olanlara intikam almaya dönüştürmez.Başından beri,yani Başbakan olduğu andan itibaren inanmadığım, ve bir türlü kabul edemediğim biridir.
Bunu bir vatandaş olarak ,açıklamaya çalıştığım düşüncemin yansıması olarak kabul edeceğinide sanmıyorum.Her vatandaş gibi tamamiyle hür irademle verdiğim kararımdır.Hala var olmayan bir demokrasi anlayışının yaşandığı Türkiye´de.özde ve dolaysız bir demokrasinin yerleşmediği sürecede kaygılarım devam edecektir.Kim ne derse desin Bu ülkede artık bir Korku siyasetinin hakim olduğu gerçektir,bu korku bundan sonra dahada kendini gösterecektir.
Napolyon Bonapart ´´Bir siyaset adamı ,kendisini eleştirenlere karşı hoş görüyle yaklaşmıyorsa,bundan sinirlenip öfkeleniyorsa aptaldır,zira asıl kaynaşmayı sevmeyi kalkınmayı beraberliği burada yakalayamıyor demektir´´sözlerini hatırladığımda bunun şimdi gereğini yapması gerekiyor Başbakanın.Ama kaygılarım şimdi dahada artıyor,inadına kafasındaki Cumhuriyetten Atatürk devrimlerinden laik anlayıştan tüm çağdaş değerlerden,inadına öç alma duygusunun dahada kabaracağıdır,geçmişteki söylediği konuşmalara baktığımda,´´Laik değil ümmetcilik asıl olandır,geliyoruz sindire sindire geliyoruz ´´ sözleri bu kaygılarımın doğruluğudur.Tek adam olma hevesi,Küçük Amerika,yada başkanlık senaryolarına doğru bu ülke sürükleniyor.Asıl bundan sonra bilmediğimiz başka senaryolar ortaya çıkacak yavaş yavaş.
İnançların getirisinde kullanılan bir toplum,ve sonuçlarıda bu gün ortada.´´Türkiye demokrasiye dönecek,korkmayın bir şey olmayacak´´diyen Başbakan,bu sözlerinin inandırıcılığını çıkıp anlatabilecekmi acaba?Yada tüm Cumhuriyetten Atatürk devrimlerinden öç alma hırsına kapılıp
ülkeyi bir felaketin ortasında bırakıp, kendi çaresizliğinemi mahkum olacak.Bekleyip göreceğiz,ama beni asıl üzense,karşısında birbirine kenetlenmiş bir sağlam muhalefetin olmaması,işte (RTE) bunu çok iyi biliyor,keşke bu gün. Referandumda olduğu gibi ,ortak düşünce paylaşımını yapan bu muhalefet,diğer seçimlerde de aynı birlikteliği ülke yararına gösterebilselerdi.Bu gün AKP diye bir parti olmayacaktı.Önümüzde çok önemli bir genel seçim süreci var,bu referandum seçimlerini kimse seçim aritmetiğine vurmaya çalışmasın.Asıl Türkiye´nin kaderini geleceğini bu seçimler belirleyecek,ama tek parti iktidarlarının ülkeye bir yararı olmayacağını, dilerim bu halk artık bunu anlayarak oyunu kullanacaktır.Sen sadece sana oy verenleri benim halkım diye kabul edersen,ülkeyi ikiye bölersin,bununda sonrasında yine felaketin habercisi olursun.Sakın olaki Başbakan,şimdi asıl sen, kendini sana karşı olanlarada affettireceğin bir şansın içindesin,bunu sakın olaki tek adamalık hevesiyle tüm ülkenin kaderini yok etmeyesin,benim kavgam,Atatürk´ü çağdaşlığı Cumhuriyeti bilimi yok sayanlara karşıdır,bu sen bile olsan sanada karşıyım.Bu mücadelem sonuna kadarda böyle devam edecektir.Ben aydınlığı,bilimi,çağdaşlığı,cumhuriyeti,sanatı, bilimi,edebiyatı,şiiri şairi tüm aydınlığı sonuna kadar savunmaktan asla vazgeçmeyeceğim.Atatürk Türkiye´sinin bu değerlere ihtiyacı var.
Prof.Dr.Levent Seçer
D e u t s c h l a n d
FACEBOOK YORUMLAR