Evet, bu tarih artık yazılmalı! Çünkü bu tarih yazılmazsa Türk insanı bir büyük eksik ile ebediyen var olacaktır. Onca verilen yaşam mücadelesi, onca çekilen ızdıraplar artık kağıda dökülmeli ve ebedi olmalıdır. Çünkü bu bahsedilen tarih bütün Türk insanını kapsamaktadır. Verilen mücadeleler, çekilen çileler, onca zahmet Türk toplumu içindir; toplum ne kadar da bundan bihaber olsa da.
Burada bahsedilen tarih, kaderde Türk olmakla beraber o Türklük için mücadele edenlerin tarihidir. Yabancı topraklara yerleşipte özünü kaybetmemek için mücadele verenlerin tarihidir. Yeni toplumda yer edinip, fakat özünü kaybetmemenin mücadelesinin verildiği tarihtir. Bu mücadelenin yanında geride bırakılan güzel Türkiye’nin en güzele layık olabilmesi ve düşman zihinlerden koruma mücadelesidir.
Herhalde artık anlaşılmıştır; burada bahsedilen tarih Hollanda toplumunun bir parçaşı olan Türk millyetçilerinin, yani ülkücülerin tarihidir, kitlelere hitap edip (milli) heyecan uyandıran Hollanda Türk Federasyon’un tarihidir.
Bu tarih kağıda dökülürse Türk toplumunun genelinin ne kadar bilmeyerek bu yapının faydasını gördüğü gözler önüne serilecektir. Hangi kurumların ve şahısların toplum içinde bu yapının sayesinde yer edindiği belirtilecektir. Kimlerin samimiyetle, kimlerin menfaat çıkarları ile kendine yer edinmeye çalışıldığı aydınlatılacaktır. Kimlerin bu yapının bir yerlere menfaatleri icabı adeta yamalanmak istendiğini gelecek nesiller öğreneceklerdir.
*********
Tevellütü bizlerden çok eski olanlardan hep duyduklarımız artık sadece sözde değil, yazılı olacaktır;
- Çok çileler çektik, kara propagandalardan işimizden aşımızdan olduk, bazılarımızın eğitimleri bile yarıda bıraktırıldı. Bu propagandalara karşı kendimizi savunmaktan bile acizdik, ne dil var dı, ne diş diyenin hesabı. Savuma yapacağız diye gereken işlere el atamadık;
- Çok pis iftiralarla karşılaştık, insanlık dışı bir fikri savunmakla suçlandık. Oysa ki biz sadece Allah’ın rızası için milli ve dini değerlerimizi yaşatmak istemiştik. Öyle saldırılar yapılıyordu ki savunduklarımızı bile yeri geldiğinde inkar etme mecburiyetinde kaldık;
- Çok satılmışları da gördük biz. Bizden geçinip bizleri sırtından vuranlar. Çoluk çocuğumuzun rızkını toplumda yer edinsinler deyip harçlık verip okutmuş olduklarımızın ihanetlerini gördük. Çok şükür biz onlar gibi hiç eskimedik;
- Bilgimiz dışında bizlerin güzel ismini kullanarak kahpece hareket edenleri de gördük. Gerçi hep sonradan duyardık ama, biz hariç kimler bizden geçinmediler ki?;
- Arabamız yoktu, cep telefonumuz yoktu, bazen cebimizde bir kuruş dahi yoktu, ne günler gördük fakat yılmadık, sırf bu çatıyı yaşatmak için. Bu tür sorular artık yazılacak olan tarihin içinde aydınlatılmalı, şeffaflık kitle ile paylaşılmalı.
*********
Neden ortaya çıkılmış, neden zorluklar çekilmiş, kimler zorlaştırmış ve kimler nemalanmış? Tarihi anlatarak Hollanda Türk Federasyon artık ebediyette yazılı olarak yerini almalı. Çünkü bunlar yazılmazsa büyük bir eksiklik var olmaya devam edecektir. Hedeflenen neler olmuştur, neler başarılabilmiş, neler başarısız kalmıştır?
Bu tarih yazılırken geçmişin sorunlarını bugünlere taşımak için değil, sadece ve sadece bu günlere kolay gelinmediğini aktarmak ve gelecek nesillerle tecrübeleri paylaşmak için olmalı.
Ya bismillah deyip hep beraber, bir yerden başlanıp artık bu tarih yazılmalı, hem de fazla geç kalmadan. Dökülen gözyaşların, verilen canların hakları artık verilmeli. Mustafa Kemal’e artık kulak verilmeli: “Tarih yazmak, tarih yapmak kadar mühimdir!”
Murat Gedik, 6 Kasım 2013
E-posta: muratgedik@muratgedik.nl
FACEBOOK YORUMLAR