Günler oldu Gezi Parkı eylemleri başlayalı, şimdilik son bulacağa da benzemiyor. Neler oluyor, kim ne yapıyor az da olsa biraz araştıran için fark edilebiliyor. Her ne kadar da üçüncü dünya ülkelerini aratmayacak bir sansür olsa da, bazı gerçekler açıkta. Sonu nereye gider, bekleyip göreceğiz. Görünen köy kılavuz istemiyor, ama insanımız arasında kutuplaşma ve gerilim gittikçe artmakta.Bilgi kirliliği, yalan dolan, mukaddes değerlerin çıkar uğruna ucuz hesaplarla kullanılması maalesef almış başını gidiyor. Gezi Parkı eylemlerine baktığımızda çıkar ve kutuplaşma için elden ne geliniyorsa yapılmakta olup bazı konuları hatırlamaktayım:
şehit gelirken evinden çıkmayanlar, bugün taraf oldukları için partizanlık yapmaktalar,madem konu ağaç konusu, bebek katilinin yakmış olduğu ormanlara ne tepki gösterildi,milli gururumuzun ayaklar altına alındığında sesi çıkmayanalar bugün kendilerini sokakta bulmaktalar; Devletin stratejik işlevleri satılırken, 14 askerimize çuval geçirilirken, terörle masaya oturulurken neden bu sesler çıkmadı,Irakta camiler işgalci askerler tarafından yatakhane olarak kullanılırken sesi çıkmayanlar eylemde cami basıldı içinde içki içildi gibi yalanlara başvurmaktalar,-yine Irakta binlerce kadın tecavüze uğrarken sessiz kalınırken, genç kızlar eylemde tecavüze uğradı yalanına başvurulmakta, terör örgütü ile masaya oturan zihniyet Gezi Parkı olaylarına katılanları terör örgütü mensupları diye karalamaya girerken diğer tarafta terör örgütünü stratejik dost kabul etmişti, hiç hatırlanmıyor,Türk Bayrağı provokasyona sebep veriyor diye işi düşünce bu Bayrağa nasıl sarılındığı son günlerde açıkça görülmektedir,-Devleti ayaklar altına almak için her türlü girişime girenlerin bugün sıkışınca nasıl Devletçi bir taraf aldıkları görülmektedir,- başörtülülere saldırılıyor diye yalan uyduranlar iffetini korumak için Van Gölünde şehit olanları unutup Akdamar Kilisesine çan taktıklarını hiç hatırlamaz oldukları ortadadır,Esenboğa Ankara arasının 30 kilometreden az olduğu halde 40 kilometre kuyruk oluştu yalanları nereye kadar acaba,her alınan nefeste en büyük düşman olarak görülen ülkücülerin sıkışınca nasıl yapmacık afişlerle destek olarak kullanılmak istendiği ortada,Türk milliyetçiliği ayaklar altına alınırken, kurtuluş reçetesi olarak kullanılmaktadır,Avrupa basınının yapmadığı haberlerin nasıl yayın yapmış gibi gösterilmesi hiç gözden kaçmamaktadır, foto montaj resimler vs
.
Taraf mahiyetinde yukarıda yazılı olanlar sıralanmadı. Yukarıda yazılanların daha yüzlercesi belirtilebilir. Ben bu Gezi Parkı eylemi sonrası nasıl kutsal değerlerin ayaklar altına alındığına, çıkar için kullanıldığına dikkat çekmek istedim. Çünkü değerler yaşam için kaynaktır, işin düştüğünde kullan sonra kenara at olmaz. Hele önce sövüp ondan sonra sarıl hiç olmaz. Değerleri çıkar için kullanmak her şeyden evvel ihanetle eş değerdir. Aziz Türk Varlığının umudu olan Türkiyede bunları görmek beni çok üzmektedir. Değerler namustur, ve namusa sahip çıkmak gerekmektedir.
Allah, kutsal kitabımız Kuran-ı Kerim, cami gibi dini değerlerimiz üzerinden çıkar sağlanmakta. Yalan, iftira işte bu değerlere sahip çıkılmadığından diz boyudur. Devlet, bayrak, Atatürk gibi milli değerlerimiz sırf çıkar için ön plana çıkarılmakta, halbuki onlar her zaman değerlerimiz ve yaşatılmalıdırlar.Gezi Parkı eylemi yine öğretti ki samimiyet ve dürüstlük herkes için geçerli değildir. Ar, namus, iffet gibi kavramlar gün geçtikçe yok olmaktadır. İnandığı gibi yaşamak değil, yaşamak istediği gibi inanmak çoğalmaktadır. Halbuki bu milletin ne kadar huzura, sevgi ve saygıya ihtiyacı var.
Cenab-ı Allah samimi müslüman olmayı herkese nasip etsin. Özüne, geçmişine sahip çıkanlardan eylesin. Yaradan çok şükür herkese akıl vermiştir, o akıl sahiplerine dini doğru öğrenebilmesi için okuma azmi ve sevgisi nasip etsin. Geçmişine, soyuna, tarihine hayırlı nesillerin yetişmesini nasip etsin. Bu milletin ne dinini, ne de milli değerlerini çıkarcılardan öğrenme ihtiyacı vardır.
Gezi Parkı eylemlerinin herkes tarafından iyi anlaşılması dileğiyle
Bu arada Petrol Kanunu yasalaştı, acaba kimin haberi oldu?
Murat Gedik, 10 Haziran 2013E-posta: muratgedik@muratgedik.nl
FACEBOOK YORUMLAR