Hak Teala nasip etti bir Kurban Bayramı’nı daha kucakladık. Son kutlanan Kurban Bayram’ı sanki dün gibiydi, ne çabuk geçti yine bir yıl. Dopdolu bir yıldı. Güzel haberlerin yanı sıra (küresel) sorunlar da eksik değildi. Fakat bütün olumsuzluklara rağmen bizler güzel günlerin habercisi olarak tanımladığımız bayramları dopdolu yaşayıp, umutlarımızı yitirmeyeceğiz. Nitekim Cenâb-ı Hak bu fani dünyada bizlerin nefsi ile sınandığını kitabında iletmiş, hayata olumlu bakmamızı, çalışkan ve yardımsever olmamızı buyurmuştur.
Peki bayram günlerimiz gelip geçerken, güncel sorunlarımız nelerdir? Bunun da muhasebesini yapmamız gerekiyor.
Yaşamış olduğumuz şu Hollanda’ya insanımız katkı sağlamak isterken elinden alınan Anadil eğitimi, yani Türkçe’si için mücadele vermenin yanında ülkenin kemer sıkma politikasına ayak uydurmaktadır. Ekonomik sıkıntıların git gide çoğaldığı, işsizliğin arttığı bir ortamda buhranlı bir hayat sürülmekte. Edinilen haklar tek tek elden alınmak istenirken, kararı mahkemeden dönen dulluk ödeneklerini kısıtlama çabaları nasıl bir şekilde uygulamaya konulacak, bekleyip göreceğiz.
Başta Ortadoğu olmak üzere İslam Coğrafyası insan kanı ile sulanmaya devam etmekte. Tarihten alınan kin ve hınç ile bu coğrafyayı rahat bırakmayan zihniyet emellerine ulaşmak için her türlü oyunları oynamakta. Arap Baharı diyerek ülke insanlarını birbirine düşüren oyunlar kan içmeye halen doymamaktadır. Suriye’de geleceğinin getirisi ne olacağı belli olmayan bir girişimle Suriye halkı her türlü katliam ve tecavüze layık görülmekte. Suriye’de iktidarı elinde tutana diktatör gözü ile bakılırken diğer ülkelerdeki diktatörlere ses çıkarılmıyor. Arap Baharı deyip sözde demokrasi getirilen Mısır’da ise halkın seçtiği bir iktidar al aşağı edilebiliyor. Myanmar, Filipin, kısacası her yerde müslümanların gözyaşları varken bir Bayram daha geçip gitmekte.
Ağlayan, kanı akıtılan İslam Coğrafyası’nın belki de en sahipsizi Türkler’in yaşamış olduğu coğrafyadır. Türkmeneli (Irak) ve Doğu Türkistan (Çin) başta olmak üzere müslüman Türk için çırpınan sadece bir avuç milli şuura sahip insan. Her gün buralarda insanlar öldürülmekte, her gün buralarda kadınlarımıza her türlü saldırılar düzenlenmektedir. Başta Ankara olmak üzere kimsenin bir ses çıkardığı yok. Ramazan ayında oruç tuttukları için idam edilen Uygur Türkleri’ne ve tecavüze uğrayan Türkmen kadınlarına sahip çıkılmamasının tek sebebi Türk olmalarıdır.
Güzel ülkemiz ve başta Türk Dünyası olmak üzere mazlumların umudu olan ülkemize baktığımızda işlerin hiç de iyiye gitmediğini görmekteyiz. İçeride kutuplaşmanın, dışarıda giderek yalnızlaşmanın çoğalması hiç de hayırlara vesile olmayacağını göstermekte. Yolsuzluk ve yoksulluk maalesef gün geçtikçe çoğalmaktadır. Örtülü ödeneğin rekor üstüne rekor kırması sorumsuzluğun ve hesap vermeme niyetinin belgesidir. Sıcak para ile ayakta tutulan ekonomi, ekonominin başkalarının elinde olduğunun belirtisidir. Cari açık, dövizin hızla yükselişi, istihdamın artmaması zor günleri belirtmektedir. Teröre teslim edilen ve terör odaklarının ağzına bakıp harita çizen bir ülke görünümü haline gelen bir Türkiye görmekteyiz.
Her türlü sıkıntı millet eli ile çözülebilir, fakat en tehlikeli oyun ise kutuplaşma oyunudur. İşte özellikle bu konuda çok hassas davranılması gerekmektedir.
“Hak Din İslam’dır” ayetinin gizlenmek istendiği Türkiyemizde İslam’a aykırı girişimler halen devam etmekte. Henüz zina gibi günahın serbest bırakılmasını hayretle karşılarken bu sefer de domuz üretimi ve tüketimi serbest bırakıldı. Oysa Yüce Kitabımız Kuran-ı Kerim’in bu iki konu hakkında hükümleri çok açık ve nettir.
Yukarıda özet olarak sıralamaya çalışılan konularla bir bayramı daha geçirmekteyiz. Sorunlar, kötü gidişatları belgeleyen kaynaklar daha çoktur ama şimdilik bu özet yeter diyorum. Diyorum, fakat umutlarımı da yitirmiyorum. Umutsuz olmak hiç bir zaman umut olamaz, inanan kişiye ise umutsuzluk yakışmaz.
Bir Kurban Bayramı’nı daha tamamlarken Yaradan’a her zaman olduğu gibi şükretmeyi eksik etmemeliyiz. Çünkü onun içindir yukarıda yazılı olanları dile getirip bir şey yapma çabasında olmak ve onun içindir Kurban kesip Bayramı kutlamak.
Geçirmekte oldugumuz Kurban Bayramı’nın başta İslam alemi olmak üzere bütün mazlumlara kurtuluşa vesile olmasını dilerken, Allah’a bu ibadetle bir daha yaklaşmanın huzuru ve mutluluğu ile Bayramımız kutlu ve mübarek olsun!
Murat Gedik, 17 Ekim 2013
E-posta: muratgedik@muratgedik.nl
FACEBOOK YORUMLAR