Ahde Vefa derken işin hep şahışlara duyulması gereken tarafından ele almaktayız. Emek harcamış, bugünlere gelinmesine katkıda bulunmuş kişilere duyulması gereken Ahde Vefa’dan bahsetmekteyiz. Çünkü bilinmektedir ki Ahde Vefa’nın olduğu yerde vicdan vardır ve vicdanın olduğu yerde insana ve emeğe saygı var demektir. Ahde Vefa’yı önce Allah’a ve sonra insanoğluna göstermeyi kendimize görev olarak bilmekteyiz. Çünkü biliyor ve inanıyoruz ki Ahde Vefa’nın olduğu yerde mutlu bir insan vardır ve insanı mutlu etmeye Cenab-ı Allah’ın emaneti olduğu için çaba gösterilmesi gerektiğini kabul ederiz.
Vefa’mızı o ak sakallılar olarak yani büyük olanlarımıza özellikle göstermeye çalışırız. Onlar olmasaydı bizler mevcut yerlerde olamazdık. Onların çekmiş olduğu çileler, gözyaşları, alın terleri ve canları sayesinde var olduğumuzu hiç bir zaman unutamayız. Onlara Ahde Vefa’yı gösterelim ki, bizden sonra gelecekler de bizlere göstersinler.
Gösterelim bu Ahde Vefa’yı da, peki nereye kadar? Bunun sınırı nedir? Ve artık kimlere gösterelim sorusu gün geçtikçe çoğalmaktadır. O hep Ahde Vefa’sızlıktan yakınanlar acaba haklılar mı ve her zaman onlar mı haklılar? Maalesef bu tür sorular Ahde Vefa’ya önem veren inanmış, ihlaslı ve samimi olanları meşgul etmekte.
İman sahibi olan Ahde Vefa’yı her daim gösterir. Emektar kişilere her daim saygıyı ve sevgiyi gösterir ve her fırsatta teşekkürlerini iletir. Bu onun görevidir, yapılmış olan güzelliklere güzellik ile karşılık vermeyi olmazsa olmazlardan sayar. Ne buyuruyor Cenab-ı Allah “İyiliğin karşılığı ancak iyiliktir” (Rahman suresi; 60. ayet).
Bir de Ahde Vefa’nın diğer bir yönü var, hep unutulan ya da unutturulan tarafı. O da seni sen yapan, senin toplumda yer edinmene sebep olan, içinde bir zaman ya da halen bulunmuş olduğun yapı. Bir işin görülmesi ve yürütülmesi için meydana getirilen yapı; teşkilat. Yani fikirlerin ve hedeflerin yaşatılması için daim olan teşkilat yapısı.
Şahışlara gösterilen ya da gösterilmesi beklenen Ahde Vefa acaba teşkilata karşı da gösteriliyor mu? Ahde Vefa denince hep şahışlar akla geliyor da, acaba teşkilat neden akla gelmez? Bir şahsa gösterilen ya da gösterilmesi istenen Ahde Vefa zaten teşkilatın gereklerinden değil midir? Peki o zaman fertler üstü olan teşkilata Ahde Vefa nerede?
İşte teşkilata gösterilmesi gereken Ahde Vefa çok önemlidir. İnsanlara Ahde Vefa’yı göstermek her sorumluk sahibi olanlar için bir görevdir. Fakat Ahde Vefa’yı gösterilmek istenenin teşkilata yönelik Ahde Vefa’sı yoksa, işte orada bir durmak gerekmektedir. Doğrudur insanın yaşatılmadığı yerde teşkilat yaşamaz, bu devletlerde de böyledir. Fakat teşkilat aleyhine yapılacak olan eylemlerden uzak durmayanlara da Ahde Vefa bir yere kadar olmalıdır. Çünkü şahısları bir mevkiye getiren teşkilattır, teşkilat olmasaydı bazı şahısların toplum içinde bugün adları bile okunmazdı.
Dedik ya insana Ahde Vefa vicdan meselesidir, fakat Ahde Vefa gösterilecek olanların da teşkilata Ahde Vefa’ları var olmalıdır.
Birilerinin egosunu tatmin için teşkilatı hiçe sayıp yapmış olduklarına Ahde Vefa diyerek çanak tutulmamalı. Şahış ve teşkilat menfaatleri çatışırken teşkilat ağar basar. Tamam Ahde Vefa’yı gösterelim, ki buna mecburuz, fakat sınırları da iyi belirliyelim. Birilerine Ahde Vefa göstereceğiz diye teşkilat ve mefkuremize halel getirmeyelim. Teşkilat deyince elbette onu ayakta tutan bütün unsurlar kastedilmektedir. Özellikle yöneticileri sevmiyoruz diyerek teşkilata Ahde Vefa’sızlık olmaz. O yöneticiler geçicidir, teşkilat ise kalıcıdır.
Bu arada Ahde Vefa deyince şunu da belirtmeden geçemem; kendisine eski sıfatını layık görenlere değil Ahde Vefa’yı, gülümsememi bile göstermekten uzak dururum.
Murat Gedik, 7 Haziran 2014
E-posta: muratgedik@muratgedik.nl
FACEBOOK YORUMLAR