Gidenlerin ardından,
Geride kalan yetim ve öksüzlerin ardından,
Evleri, barkları dağıtılanların ardından,
Allah yolunda olduğu için işkenceye uğrayanların ardından,
Yağlı urganlara teslim edilenlerin ardından,
Hep ağladık biz.
Ağladık ama,
Vicdanımıza kulak vererek ağladık,
Nefsimizi terbiye ederek ağladık,
Allah’a yakınlaşmak için ağladık.
Ağlamayı bile gizlice yaptık,
Ağlamayı tevekkül içinde kabul görüp,
Ağlamayı ibadetten sayıp gizli olması gerektiğini kabullendik,
Ağladık ama, el aleme gösteriş için ağlamadık!
Doğu Türkistan, Karabağ, Türkmeneli için ağladık biz,
Filistin, Suriye, Mısır, Arakan için ağladık biz,
Allah’ın kulları arasında ayrım yapmadan insanlık için ağladık biz,
Ve ağlarken hep Hz. Allah’a yalvararak ağladık.
Ağlamak hiç yabancı değildir bize.
Asırlardır ağlamamıza rağmen ağlamadan günümüz geçmiyor bizim,
Ve ufukta daha çok ağlayacağımız görünüyor.
Varsın olsun, gerekirse ufukta bile razıyız ağlamaya,
Yeter ki Türklük yaşasın, ülküler yeşersin,
Nasıl olsa ağlamak hiç yabancı değildir bize!
Murat Gedik, 27 Ağustos 2013
E-posta: muratgedik@muratgedik.nl
FACEBOOK YORUMLAR