Günümüz insanının en fazla korktuğu şeylerden biri de ölümdür.
Vatanını kaybedenler, ölüm korkusuyla düşmana karşı durmayıp teslim olanlardır. Bilmiyorlar veya bilmek istemiyorlar ki; harp meydanından ölmemek için kaçanlar kaçarken ölüyorlar, kendi evlerinde ölüyorlar veya öldürülüyorlar.
Bazen kaçarken ölenlerin sayısı yiğitçe vuruşurken ölenlerin sayısını geçiyor.
Rabbimiz buyurur:
قُلْ إِنَّ الْمَوْتَ الَّذِي تَفِرُّونَ مِنْهُ فَإِنَّهُ مُلَاقِيكُمْ ثُمَّ تُرَدُّونَ إِلَى عَالِمِ الْغَيْبِ وَالشَّهَادَةِ فَيُنَبِّئُكُمْ بِمَا كُنْتُمْ تَعْمَلُونَ
“De ki: "Kendisinden kaçtığınız ölüm size mutlaka ulaşacaktır. Sonra gizliyi ve açığı bilene döndürüldüğünüzde O, size yaptıklarınızı haber verecektir."(Cuma süresi 62/8)
أَيْنَمَا تَكُونُوا يُدْرِكُكُمُ الْمَوْتُ وَلَوْ كُنْتُمْ فِي بُرُوجٍ مُشَيَّدَةٍ وَإِنْ تُصِبْهُمْ حَسَنَةٌ يَقُولُوا هَذِهِ مِنْ عِنْدِ اللَّهِ وَإِنْ تُصِبْهُمْ سَيِّئَةٌ يَقُولُوا هَذِهِ مِنْ عِنْدِكَ قُلْ كُلٌّ مِنْ عِنْدِ اللَّهِ فَمَالِ هَؤُلَاءِ الْقَوْمِ لَا يَكَادُونَ يَفْقَهُونَ حَدِيثًا
“Nerede olursanız olun, velevki yükseltilmiş burçlarda olun, ölüm size ulaşır. Onlara bir iyilik isabet ederse "Bu, Allah tarafındandır" derler. Eğer onlara bir kötülük isabet ederse "Bu sendendir" derler. De ki: "Bunların hepsi Allah’tandır." O kavme ne oluyor ki neredeyse hiçbir sözü anlamıyorlar. (Nisa süresi 4/78)
وَلَوْ يُؤَاخِذُ اللَّهُ النَّاسَ بِظُلْمِهِمْ مَا تَرَكَ عَلَيْهَا مِنْ دَابَّةٍ وَلَكِنْ يُؤَخِّرُهُمْ إِلَى أَجَلٍ مُسَمًّى فَإِذَا جَاءَ أَجَلُهُمْ لَا يَسْتَأْخِرُونَ سَاعَةً وَلَا يَسْتَقْدِمُونَ
“Eğer Allah insanları zulümleri sebebiyle cezalandırmış olsaydı, yeryüzünde bir tek canlı bırakmazdı. Ancak onları belirli bir zamana kadar geciktirir. Onların eceli geldiği zaman bir saat geri kalmaz, ileri de gitmez. (Nahl süresi 16/61)
Bütün harplere katılan ve vücudunda el kadar yarasız yeri olmayan ve yatağında vefat eden Halid b. Velid’i sevenlerdeniz biz.
İlk defa Uhud harbine katılan bir saat sonra şehit olan Amr b. Sabit B. Vakş’ı da sevenlerdeniz biz (İbnü Hişam 2/90) Bu iki olay; bizi öldüren ve diriltenin Allah (c.c.) olduğunu gösteriyor. Halbuki, Halid b. Velid Bizans’ın CIA ajanları ile İran ajanlarının müşterek hedefi idi.
“Sınıra gitmeseydi, trafiğe çıkmasaydı, onu yapmasaydı, ölmeyecekti” demeyelim.
Biz, tedbirimizi almakla sevaba gireriz, takdir ne ise o olur.
Bu gün ve 365 gün, beş yıldızlı otel gibi olan hastahanelerde veya evlerinde en güvenlikli odalarında en kaliteli yataklar üzerinde ölen delikanlı sayısı sınırda ölen asker ve polis sayısından fazladır.
Rabbimiz, bizi bu konuda da uyarıyor:
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آَمَنُوا لَا تَكُونُوا كَالَّذِينَ كَفَرُوا وَقَالُوا لِإِخْوَانِهِمْ إِذَا ضَرَبُوا فِي الْأَرْضِ أَوْ كَانُوا غُزًّى لَوْ كَانُوا عِنْدَنَا مَا مَاتُوا وَمَا قُتِلُوا لِيَجْعَلَ اللَّهُ ذَلِكَ حَسْرَةً فِي قُلُوبِهِمْ وَاللَّهُ يُحْيِي وَيُمِيتُ وَاللَّهُ بِمَا تَعْمَلُونَ بَصِيرٌ
“Ey iman edenler, yeryüzünde dolaşırken veya harbe giden kardeşleri hakkında; "Eğer bizim yanımızda olsalardı ölmezler ve öldürülmezlerdi" diyen kâfirler gibi olmayın. Allah bunu onların kalplerine haset olsun için yaptı. Allah diriltir ve öldürür. Allah yaptıklarınızı hakkıyla görür.” (Al-i Imran süresi ayet 156)
FACEBOOK YORUMLAR