İlhan KARAÇAY’ın analizi:
Koronavirüs illeti, bize bir gerçeği daha öğretti. Kadercilik yerine gerçekçilik.
Her yılın mart ayı sonunda üç aylığına gittiğimiz Mersin’e, bu yıl korona salgını nedeniyle gidememiştik.
Daha sonra ben, bir iş takibi için tek başıma Mersin’e gittim. Hem de otomobil ile…
Pek zorluk çekmediğim Avrupa yollarında, öylesi güzel yerleşim yerlerinden geçtim ki, ister istemez, ‘Aaah ah, şuralarda bir evim olsaydı’ diye hayıflanırken, o cennet yerleşim yerlerinde yaşanan gerçekleri bilmiyordum tabii. Kim bilir, korona illeti belki de o yerleri bir cehenneme çevirmişti.
Daha sonra vardığım, benim cennetim olan Mersin’deki evimde, tek başıma yaşamanın yarattığı hoşnutsuzluğun yanında, bir de korona illetinden uzak durmaya çalıştım.
Hollanda’da son 6 ayda alışılagelmiş yaşam biçimi ile, Mersin’deki yaşam biçimi arasında dağlar kadar fark vardı. Bu fark, tabii ki Mersin için dezavantaj teşkil edecek olumsuzluktaydı.
Mersin’deki insanlar, Hollanda’dakilerin aksine kadercilik yaşamını sürdürüyorlar. Çarşıda pazarda gerekli önlemler alınmış olmasına rağmen, insanlar, alınmış olan önlemleri hiçe sayıyor ve ‘Bir şey olmaz, Allah büyük’ diyerek, koronadan korunacaklarını sanıyorlar.
Bu konuda bizzat yaşadığım birkaç örnek vermek isterdim ama, bu örneklerin çoğunu hepiniz televizyonlarda izliyorsunuzdur.
Bu yılki mevsim şartları da, cennet Mersin’i cehenneme çevirmişti. Dışarıda 40 derecelik kavurucu sıcakta yarım saat dolaşmak, işkencelerin en büyüğüydü. Kendimi bir dost ofisine veya evime kapattığım zaman, klimanın yarattığı 20 derecelik hava, bana can veriyordu.
3 haftalık Mersin çilesinden sonra geldiğim Hollanda’da, gerek iklim ve gerekse insanların davranışları beni çok mutlu etti. Ertesi sabah erken saatte çıktığım yürüyüşte çektirdiğim fotoğrafları Facebook’ta paylaştığım zaman, ‘Ah, ne güzel, keşke bizde oralarda olabilsek’ gibi mesajlar karşısında ben de, ‘Evet, Hollanda gerçekten yaşanacak yer’ diye yazdım.
Bu, benim Hollanda için ilk defa yazdığım bir sözdü. Zira bugüne kadar hep, Hollanda’nın olumsuzluklarından söz etmiş ve ayrımcılık konularını ballandırmıştım.
Görüyorsunuz değil mi, bir korona illeti, yaşam biçimimizi ve düşüncelerimizi nasıl altüst etti?
Türkiye’mizin dört bir yanındaki cennet köşelerinden Hollanda’ya göç etmiş olan insanların, o özlem duydukları cennetler yerine, binlerce kilometre uzaktaki gurbeti tercih etmeleri ne acı değil mi?
Demek oluyor ki, cennet yerlerin tabii konumu yanında, bir de insanların becerileri vardır.
‘İyi insanlar cennete giderler’ lafı yerine, ‘İyi insanlar yaşadıkları veya gittikleri yeri cennet yaparlar’ sözü ne kadar doğruymuş.
İşte ben, insanların yarattığı bir cennette yaşama şansı bulduğum için kendimi ayrıcalıklı hissediyorum.
Yaşanacak yerlerden söz etmişken, yapılan uzun araştırmalar sonucunda, dünyada yaşanabilecek en iyi kentlere ait bilgileri de sıze aktarmak isterim.
Bu araştırma sonuçlarında, bizim anavatandaki cennet köşelerimiz yok.
Ama bakın neler varmış:
Dünyanın En Yaşanabilir Şehirleri
FacebookTwitterE-postaPinterestDiğerRefah seviyesinin yüksek olduğu, hayatın tadını çıkarabileceğiniz dünyanın en yaşanabilir şehirleri.
Viyana bu yıl da önceki yıllarda olduğu gibi en yaşanabilir şehirler listesinde liderlik koltuğunda oturuyor. İkinci sırada İsviçre’nin en büyük kenti Zürih var. Üçüncülük plaj cenneti Yeni Zelanda’nın başkenti Auckland’a gidiyor. Almanya’nın en büyük üçüncü şehri Münih yaşam kalitesinde dördüncü sırada. Bu da onu Almanya’nın en yaşanabilir şehri yapıyor. Gerçi Almanya’da nerede yaşanır diye merak edenlerin çok da endişelenmesine gerek yok. Almanya, listenin ilk 20’sine en çok şehir sokan ülke.
Batı Avrupa’da Yaşanır
Temizlikte geride kalan Avrupa yaşam kalitesinde ise neredeyse rakip tanımıyor. En yaşanabilir şehirler sıralaması neye göre belirleniyor derseniz kriterler kabaca şunlar: Güvenlik seviyesi, iyi yapılandırılmış sorunsuz işleyen bir toplu taşıma, kültür ve eğlence olanakları. Buna göre yaşanılası şehirler sıralaması şu şekilde:
- Viyana / Avusturya
- Avusturya’nın başkenti üst üste sekizinci kez dünyanın en yaşanabilir şehri unvanını kazanıyor. Harika bir kültür ve sanat merkezi olan Viyana klasik müzik alanında En İyi Yurtdışı Konserlerini izleyebileceğiniz yer diyebiliriz. Kültür sanatın yanı sıra restoranları, kafeleri, ulaşım kolaylığı ile de haklı bir şöhrete sahip.
2- Zürih / İsviçre
İsviçre’nin en büyük kentinde yaşam biraz pahalı olabilir, ancak görünüşe göre her kuruşuna değiyor. Ülkenin finans merkezi de olan kent buna rağmen son derece sakin ve keyifli bir enerjiye sahip.ul
3- Münih / Almanya
Endüstri ve futbol başkenti olarak tanınan Münih, Almanya’nın en yaşanabilir şehri. Güçlü ekonomisi kent hayatının her alanına olumlu etki yapıyor.
4- Auckland / Yeni Zelanda
Yeni Zelanda’nın başkenti, kimilerine göre ekonomi ekoloji dengesinin en iyi kurulduğu şehri. Bir yandan muhteşem bir doğal güzellik vadediyor, diğer yandan Okyanusya’nın en büyük ticaret merkezlerinden biri olma özelliğini taşıyor.
5- Vancouver / Kanada
Kanada’nın en kalabalık şehri aynı zamanda bütün Amerika kıtasında en yaşanılası şehir olarak öne çıkıyor. Tek sorunu ise soğuk olması. Kanada Vizesi ile ilgili merak edilenler ve gerekli evrakları görmek için yazımıza göz atın.
6- Düsseldorf / Almanya
Güçlü bir endüstri, iddialı bir kültür sanat ortamı ve giderek yükselen bir moda sektörü… Düsseldorf son yıllarda yükselen Alman kentleri arasında.
7- Frankfurt / Almanya
Ticaretin, finansın ve ulaşımın kalbi Frankfurt, müzik ve kitap fuarları, sahip olduğu en büyük şehir ormanı ve yaşam kalitesiyle oldukça iddialı.
8- Cenevre / İsviçre
Cenevre’nin kaliteleriyle ilgili şöhreti araştırmalarda üst sıralara oynamaya başlamadan önce yayılmıştı. Tam da bu cazibesinden dolayı nüfusunun yarısından fazlasını İsviçre uyruklu olmayanlar oluşturuyor.
9- Kopenhag / Danimarka
Son yıllarda Avrupa’nın popüler seyahat destinasyonları arasında da kendisine saygın bir yer edinen Danimarka’nın başkenti bu yıl da ilk 10’da. Özellik gece hayatı ve kültür sanat olanakları tercih edilmesinde öne çıkan sebepler.
10- Basel / İsviçre
İsviçre’de ülke geneline yayılan mutluluktan Basel de payını almış. En yaşanabilir şehirler deyince zaten akla ilk olarak İsviçre şehirleri geliyor.
11- Sidney / Avustralya
Güney Yarımküre’nin en büyük kenti her yıl milyonlarca turisti ağırlıyor. Dünya kültür hayatına yaptığı katkıyla olduğu kadar her türlü endeksten oldukça başarılı sonuçlarla çıkmasıyla da ünlü.
12- Amsterdam / Hollanda
En büyük ulaşım araçlarından birinin bisiklet olduğu şehrin yaşam kalitesi endeksinde kötü sonuç alması beklenemez elbette. Amsterdam’ın havalı semti Noord, peki Avrupa’nın En Havalı Semtleri listesindeki diğer bölgeleri biliyor musunuz?
13- Berlin / Almanya
Almanya’nın en çok ziyaretçi çeken kenti ülkenin en yaşanılası kenti olmayabilir ama şüphesiz dünyanın en renkli ve sürprizli destinasyonlarından biri. Berlin aynı zamanda Türklerin yoğun yaşadığı şehirlerden biri, dolayısıyla kesinlikle Kendinizi Evinizde Hissedeceğiniz Avrupa Şehirlerinden.
14- Bern / İsviçre
Bu cennet köşe de 14. sırada ve yine İsviçre sınırında.
15- Wellington / Yeni Zelanda
Yeni Zelanda’da ilk 20’ye iki şehir sokmayı başarıyor. Wellington muhteşem doğasıyla göz kamaştırıyor.
16- Melbourne / Avustralya
Avustralya’nın en büyük ikinci kenti geçen yıllardaki başarısını sürdüren kentlerden. Su sporları ve eğlence sevenlerin de göz bebeği. Belki ilginç gelebilir ama Melbourne Yurtdışında Türk Yemekleri Bulabileceğiniz Şehirler arasında, zira Avustralya’da yaşayan Türklerin büyük kısmı burada yaşıyor.
17- Toronto / Kanada
İstanbul’a benzetilen şehirler arasında yer alan Toronto, İstanbul’dan daha yaşanılası bir kent olmayı başarmış durumda.
18- Lüksemburg / Lüksemburg
Küçük ülkenin küçük başkenti de listenin gediklilerinden. En yaşanabilir şehirler her zaman büyük olacak diye bir kaide yok sonuçta.
19- Ottawa / Kanada
Kanada’nın başkenti ülke çapına yayılan yaşam kalitesini yansıtıyor. Sıralamaya girmesini büyük oranda zengin kültür yatırımları sebebiyle hak ediyor olmalı.
20- Hamburg / Almanya
Almanya’nın dış dünyaya açılan limanı, bu özelliğini büyük bir kültür ve ekonomi mirasına çevirmiş durumda. Almanya’nın en çok ziyaret edilen ikinci şehri olması da buna bağlanabilir.
FACEBOOK YORUMLAR