“Bütün renkler aynı hızla kirleniyordu, birinciliği beyaza verdiler.” Ne güzel demiş Özdemir Asaf
Masumların masum olmadığı, iyilerin iyi olmadığı bir dünyadayız. Kötüler zaten kötüydü de, bu iyi bildiklerimize ne oldu?..
Kötüye methiyeler düzülürken, iyilerin hükmü kalmamış. Enaniyet ve kibir sokağında yürümek marifet olmuş. Vicdanlar sağır, kalpler kör. Tamiri zor tahribat var insanlığımızda. 'Ölüm bir son' diyenler ile 'ölümden sonra hayat var' diyenler yarış içinde ahlaksızlıkta.
Ve öfke... Bir kibritlik mesafede bekliyor bizi, nerede ne zaman alev alacağı belli değil. Bizim ona göz kırpmamız için pusuda. Ufacık bir bahaneye bakıyor harekete geçmek için.
Kendi elimizle besliyoruz zalimleri, zulmü bize dokunmayacakmış gibi. Ve sonra şikayetleniyoruz “Bu zalimler niye güçlü?” Her haksızlık lokmasında kaşığı bizim uzattığımızı unutarak. Ve hadsizce, ve ölçüsüzce eleştiriyoruz dilin kemiği yoktur diye. Birbirimize ayna olamıyoruz, çirkinliklerimizi yansıtanı kırıyoruz tahammülsüzce.
Elinden oyuncağı alınmış bir çocuğa dönüyoruz, sahte avuntularımız uçup gidince. Ben diyoruz hep ben, en iyiye layık ben varım şımarıklığı ile. Enkaza dönmüş aile menfumu yine gösterişin pençesinde. Hakikat sayfasını yalan kalemi ile karalıyoruz bile bile. Kendi yanlışlarımıza avukat, elalemin yanlışına yargıç kesiliyoruz yüzsüzce. Dikiş tutmayan haya perdesini yırtmışız bir kere. Dilimizde bir şarkı “kime ne”...
Özgürlük diye diye nefsimizin kölesi olmuşuz oysa ki. Bizi özgür kılan değerlerimize nefret kusarak yol alıyoruz bir bilinmeze.
Kirletiyoruz hızla iyiye dair ne varsa. Umursamazlık dağının altında ezilirken, banane taşları yığılıyor üzerimize. Bir nefeslik pay kaldı, kirleniyoruz...
Korku denizinde, cesaret kayığına çıkamıyoruz. Herşeyden korkar vaziyette sinmişiz köşemize. Bana dokunmayan yılanla arkadaşlık etmekteyiz. Kendi bacağından asılan koyunu seyirdeyiz, sıranın birgün bize geleceğini düşünmeden.
Kendi hapishanemizi inşa ediyoruz. Menfaat duvarlarını, ego tuğlaları ile örüyoruz. Bunu yaparken yine, biz iyi insanlarız türküsü dilimizde. Biz derken bile biz olamayan insan topluluğu. Biz derken bile gizli öznesi 'ben' olan cümleler kuruyoruz. İmanın içinde küfür, sevginin içinde nefret, tevazunun içinde gurur gizleyen “Biz” topluluğu... Kirleniyoruz ve kirletiyoruz büyük bir hızla...Yaşayan kirleniyor işte, istesekte istemesekte...
FACEBOOK YORUMLAR