‘Evlilik öncesi’ konulu seminerlerimde, sıkça soru sorulan konulardan birisi de ‘evlilik programları’ oldu. Evlilik deyince maalesef gençlerimizin aklına evlilik programları geliyor. Evlilik programlarını izliyor musunuz? Evlilik programlarını nasıl buluyorsunuz? Evlilik aşkı öldürür mi? gibi sorular soruluyor.
Ben evlilik programlarını izlemeye tahammül edemiyorum. Gösteri malzemesi olarak evlilik olmaz diye düşünüyorum,.
Nasıl ki bir pırlanta özel ve önemli birşeydir, tesir edilmez ve meydanda bırakılmaz, özenli ve dikkatli bir şekilde saklanır. Evlilikte özenli ve dikkatli bir şekilde oluşturulması gerekiyor diye düşünüyorum. Herkesin gözünün önünde evlilik oluşturmaya çalışırsanız, evliliğin doğasına aykırı davrandığınız için orada samimiyetsizlik girer, için içerisine gösteriş girer, çıkar ilişkisi girer.
İzdivaç programlarında evlenip devam ettiren varsa hakikatten istisnadır ve büyük başarıdır. Programa çıkanlar kendini tesir etmeye göstermeye meraklı kişilerdir. Ulu orta bir meydanda bir evlilik yapma, eşini seçmeyle ilgili bir iş yapma, sadakat duygularında zayıf olma ihtimali yüksektir. Bu nedenle bu programda evlenenen kişiye evlilik ile ilgili sorgulaması gerekir. Çünkü o programa gittiği zaman tarafları perdenin arkasında konuşturmaya çalışıyorlar, daha sonra birisi bir tarafı beğenmiyor. Çoğunda olumlu değil olumsuz neticeleniyor. Empati yapalım isterseniz, orada istenilmeyen birinin konumuna sokalim kendimizi ve miljonlarca insanın önündesin. Karşı taraf sevilmeye laik olmadığını düşünüyor, bu bir travmadır. Bu sebeple diyorum ki izdivaç programları travma programlarıdır. O programa çitti niyetle evlenmek için gidiyorsanız, karşı taraf sizi travmatize etmesi yüksektir.
Bu programlar iyi bir gösteri programıdır. Bu programların uzun sürmesi sıra dışı olmasından kaynaklanıyor. Sıra dışı seyler ilgi çeker haliyle. Bu programın reytingi yüksek olması ve izlenmesi doğru olduğu anlamına gelmiyor.
O programda maddiyatla ilgili sevimsiz diyaloglarda geçiyor. Daha görmediği bir insanı arada paravan varken maddiyatla ilgili sorular geliyor. ‘Evin var mı? Araban var mı? Benim üzerime ev geçir’ gibi yaklaşımlarda bulunuyorlar. Farkında mısınız? Bu programlar evliliği dünyevileştirdi!
Peki bunlardan önce ne sorulması gerekiyor? Karşılıklı duygusal aktarım nasıl? Ona karşı bir sempati hissediyormuyum? Onunla ömür boyu bir yolculuğa çıkabilecekmiyim? İyi günde, kötü günde beraber olabileceğim bir kimsemidir? Bu yolculuğa hazırmıyım değil miyim? sormak yerine ondan ne gibi avantajlar elde edebilirim olduğu zaman, evlilik değil şirket kuruyorsunuz demektir.
Bu programlar bunu da tetikliyor. Programlar tam tersine evililik kurumunu yıpratıyor. Evlilik programlarındaki çirkin olaylar nedeniyle gençlerin evlilik kurumuna karşı negatif tutum beslediğini gözlemliyorum.
Evlilik aşkı öldürür mi?
Bu evlenen kişiye göre değişir. Bazı kişilerde evlilik aşkı beşler, ömür boyu aşk olan evlilikler vardır. Eğer evlenen taraflar evliliğin anlamını bilmeden evlenmişler ise evlilikte iyi iş birliği kurma sanatını geliştiremezlerse ozaman aşk oluyor. Burada evlilikte üç aşama var, birincisi romantizmin olduğu aşama, balayı, romantik bir dönem, bu alti haftadan iki seneye kadar sürebiliyor. Ondan sonra güç çatışmaları, kişilik çatışmaları yaşanıyor. Bütün evliliklerde vardır bu. Eğer bu çatışma nın yaşadığı dönemde taraflar çözüm üretebiliyorsa ondan sonra bağlılık dönemi ortaya çıkıyor. İşte ozaman ömür boyu süren nitelikli evlilikler ortaya çıkıyor. Bu güç çatışması kişilik çatışması yaşandığı zaman, yaşananaları kazanıma dönüştürmeyi başarabilmesi gerekiyor. Genellikle şöyle oluyor, evlendiği zaman evlenen kişi erkek ise kendini ise veriyor, kadın ise evine ve çocuklara veriyor. Birbirlerine yaptıkları psikolojik yatırım azalıyor. Birbirlerine yaptıkları ilgi azalıyor. O azaldığı zaman soğuma başlıyor. Evliliğin devam edebilmesi için birbirlerine yaptıkları psikolojik yatırım gerekiyor, yani evliliğin reçetesi olan 6-S' formülünü 'sevgi, saygı, sabır, sadakat, sorumluluk ve sağlıklı cinsel hayat'. Eşlerin bu 6-S'de derinleşmesi, kendi özel ve güzel yönleriyle bunu zenginleştirmesi halinde evlilik cennet bahçelerinde bir bahçe olur. Bunu yapmak hiçte zor değil, gayret ve bilgi gerekiyor.
Evlilik hayatını cennet bahçelerinden bir bahçeye dönüştürebilmek dileğiyle
FACEBOOK YORUMLAR