Orman yangınları canımızı, ciğerlerimizi yakıyor.
Vatan toprağımız yangınlardan dolayı heder oluyor.
Milletimiz büyük bir kayıp ve acı içinde.
Çünkü Atatürk’ün de dediği gibi, “Ormansız toprak, vatan değildir. Ağaç, çiçek ve yeşillik medeniyet demektir.”
Bu demek ki bir yanda vatanımız diğer yanda medeniyetimiz yanıyor.
Ormanlarımız bizim canımız, hayatımız, havamız suyumuzdur.
Ormanların faydalarını saymakla bitiremeyiz.
Havadaki oksijenin yüzde elliden fazlasını ormanlar üretiyor.
Ormanlar, sularımız korur ve yağmur yağdırırlar.
Ormanlarımız toprak kaybı erozyonu önlerler.
Ormanlar yaban hayvanlarının ve büyük oranda canlı varlıkların yaşam yeridir.
Ormanlar insanlara hava ve suyun yanında moral de verirler.
İnsanlarımızın çoğu tatil için eğlence için ormanlık alanları seçerler.
Ormanlarımız bizim yeşil vatanımızdır.
Onları göz bebeğimiz gibi koruyoruz korumaya mecburuz.
Orman yangınları özellikle son yıllardaki iklim değişikliğinin bir sonucu olarak ortaya çıkmaktadır.
Ancak bunun yanında bazı kötü niyetlilerin de orman yaktıkları bilinmektedir. Bunlara devlet gerekli cezayı verecektir, vermelidir.
Sonuç olarak yeşil vatanı da mavi vatanı da devlet güçlü kollarıyla korumalıdır.
AĞAÇLANDIRMA FAALİYETLERİ
Türkiye Cumhuriyeti (T.C.) Devleti, orman yangınlarından sonra bu yarayı sarmak için önüne büyük ve güçlü bir hedef koydu. Bu hedef; kişi başına 3 fidan ile toplamda 252 milyon fidanın yanan yerlere dikilmesidir. Bu çok büyük bir hedeftir. Umudumuz bunun zaman kaybetmeden gerçekleşmesidir.
Çünkü T.C. Anayasası bu konuda ormanların mülkiyetinin, gözetiminin ve yaşatılmasının devlete ait olduğunu bildiriyor. Anayasa bakınız ne diyor?
Madde 169 – Devlet, ormanların korunması ve sahalarının genişletilmesi için gerekli kanunları koyar ve tedbirleri alır.
Yanan ormanların yerinde yeni orman yetiştirilir, bu yerlerde başka çeşit tarım ve hayvancılık yapılamaz. Bütün ormanların gözetimi Devlete aittir. Devlet ormanlarının mülkiyeti devrolunamaz. Devlet ormanları kanuna göre, Devletçe yönetilir ve işletilir. Bu ormanlar zamanaşımı ile mülk edinilemez ve kamu yararı dışında irtifak hakkına konu olamaz. Ormanlara zarar verebilecek hiçbir faaliyet ve eyleme müsaade edilemez.”
Bu Anayasa maddesi bütün milletimizi ve devletimizi bağlamaktadır.
Ağaç ve orman sevgisi ve bilincini okullarda öğrencilerimize çok iyi işlemeliyiz. Bu konuda yazılmış çok güzel şiirler de vardır. Onlardan birisi de Mehmet Emin Yurdakul’un Sakın Kesme şiiridir. Siz bu başlığı SAKIN YAKMA diye değiştirip okuyabilirsiniz.
Sakın kesme, her dalından bir güzel kuş ses versin;
Sakın kesme, gölgesinde yorgun çiftçi dinlensin;
Sakın. kesme, şu sevimli köye kanad-kol gersin;
Sakın kesme, aziz vatan günden güne şenlensin!..
Sonuç olarak ormanı korumak, vatanı korumaktır. Öyleyse ormanlarımızı göz bebeğimizi gibi koruyalım.
Bekir Cebeci
(Eğitimci Araştırmacı Yazar)
Trabzon, 10 Ağustos 2021
E-mail: info@bekircebeci.com
FACEBOOK YORUMLAR