Ne diyordum?
Herkes olması gerekeni olması gereken zamanda olması gereken sebeple yaşar.
Kötüyle birlikte iyi, yanlışla doğru, güzel ile çirkin, gidiyor aynı yolda. Bu yollarda ilerlemek azim ister, inanç ister. Yeterki kalbin temiz olsun umudun Allah olsun. Gün, güneşle birlikte akşamlara devreder zamanı. Güneşini kaybetme pahasına susuşlar, aldatışlar, avutmalar var bu yolda.
Tıpkı bir nefes gibi.
Girdiğin çıkmaz sokaklardan korkma; sevildiğini bilmekle bilmemek arasindaki gel gitlerin bittiği andır o anlar…
Sokaklar vardır; acıların doruğunda gizlenmek istersin, görünmez olmak istersin gerçeklerin acı telaşında.
Hadi uyuyormuş gibi yapma zamanı hepimize.
Tarif edebileceğin bir şeyin kalmadığında gelen anlayış, bir çeşit çözülme yaşamana sebep oluyor ya. Bu yolculuğun da pek çok adı var. Düșenin dostu olmaz. Uykusuz gecelerde sabahlayan gözlerin - vicdanı rahatsız olana güneşle kucaklamak ne mümkün…gibi mesela.
Fark etmiyor aslında bir yandan da..
Sevgiyle ve şefkakle sessiz sedasız gelişlerin ardından; körleşen gözlere, sağırlaşan kulaklara inat yürümek, üșümek ve ıslanmak bu yolda. Gerçekten var olmanın yolu bu. Kayıbları göze alabilmekle ilgili sanki ve uzun süredir aynı şeyleri anlatıp duruyorsam bir yerlerde duraksamış olabilirsin.
Sarsıcı bir şekilde dönüşümler var şuralarda bir yerlerde.
Karıştırın.
Ne diyordum?
Herkes olması gerekeni olması gereken zamanda olması gereken sebeple yaşar.
Kötüyle birlikte iyi, yanlışla doğru, güzel ile çirkin, gidiyor aynı yolda.
Atalay Kızılay
FACEBOOK YORUMLAR