Adam olabilmek…..
Adam: gücünü ne sertliğinden, ne bankadaki parasından, ne de arabasından değil, sadece kalbindeki cesaretinden, alıyordur kadina olan sevgisini. Yok, öyle her baba yiğidin harcı değildir o cesaret. Adam gibi adam olabilmek.
Kadın ... Sevgidir. Duygudur. Kelimedir. Gönüldür. Şefkattir. Neşedir. Hayattır. Candır.
İşlenmiş olan tüm suçların, gerçekleştirilmiş tüm kötü davranışların insan beyni ve bedeni bağlamında bir sebebi bulunmaktadır, fakat bu sebepler bu eylemleri hiçbir surette doğru, kabul edilebilir ve uygun görülebilir bir konuma taşıyamaz... ... "Kocamdır sever de döver de" Bu söz nereden geldi, nasıl bu kadar kabul gördü anlamak mümkün değildir. İnsan sevdiğini döver mi? Dövülen sevilebilir mi? Hepimiz bu baskıya karşıyız ve şiddetin durması için yazıp çiziyoruz. Sesimizi yükseltiyoruz ama istenilen sonucu alamıyoruz.
Peki neden sonuç alamıyoruz ? "Kocamdır sever de döver de" buna inanmak ve kabullenmek nedenlerden birtanesi mi ?
Erkek !!! içkisi, kumarı, gayri meşru hayatı, nefsine aşırı düşkünlüğü, başka kadınlarla ilişkisi buna direnen eşlere dayak olarak geri dönüyor. Kadın ya bunlara susuyor veya itiraz ediyor. Susunca ezilmeye devam ediyor. İtiraz edince de şiddet görüyor. Kadın baskıya uğruyor, hırpalanıyor ve dayağa maruz kalıyor. Kadınlarımıza şiddet göstermek ne adama yakışır ne de dinimizde hoş karşılanır. Şiddeti normalleştirmek normalleştirenlere karşı duramamaktır.
Artık kadına yönelik bu şiddete bir son verme zamanıdır. Ne olursa olsun şiddetin insan hayatında yeri olmaz. Olamaz olmamalı bunu normal gibi karşılamak normalleştirmek bir toplumsal soruna yol açar dikkat etmemiz lazım. Her karmaşık dönemde erkekler, eşiti olarak görmediği kadınlara saldırmayı, şiddet uygulamayı kendinde hak olarak görüyor. Kadınların kim tarafından, neden öldürüldüğü tespit edilmedikçe; adil yargılama yapılmayıp şüpheli, sanık ve katiller caydırıcı cezalar almadıkça, önleyici tedbirler uygulanmadıkça şiddetin canilik boyutu sürmeye devam eder. Toplumda caydırıcı cezalar verilmediği takdirde bu tür olayları maalesef ki daha göreceğiz.
Mutsuz bir adam , içindeki kin nefreti ve mutsuzluğunu bir kadına bir çocuğa şiddet göstererek kusar mı ? Ev içindeki şiddete tanık olmak çocukları ve çocukların geleceklerini ciddi bir biçimde etkiler. Saldırganlık ve şiddet gibi davranışlar dışarıdan öğrenilir. Çocuk şiddete maruz kaldığı zaman aynı şiddeti hatta fazlasını etrafındaki kişilere uygular. Günümüzde üst üste gelen zamlar, artan işsizlik ve borçlar yani ekonomik kriz bahane edilerek kadınlar saldırıya uğramaya devam ediyor. Ekonomik kriz kadına şiddetin bahanesi olamaz. Ekonomi bahanedir !!! Erkek kadına sosyal anlamda hakimiyet kuramadığını düşündüğünde tek yol olan fiziksel gücü kullanarak şiddete başvurur. Çünkü ancak bu alanda üstündür kendince...İnsani olmayan bu eylem insanlık dışı gösterilen bir davranış hatta kabul edilmeyen acı bir süreçtir.
Dinimizde kadınlara karşı şiddet uygulayanların hem dünya hem de ahret hayatlarının hüsranda olduğunu Allah'ın huzurunda her kulun yaptığı işlerden tek tek hesaba çekileceğini biliriz. En küçük bir ayrıntının Allah'ın atlamayacağına hepimiz hemfikiriz. O halde, gerçekten inanan bir kimse, bir insan,eşini dövmez; şefkat bekleyen eşine, kızına, kız kardeşine şiddet uygulamaz, cinayet işlemez. Şiddet uygulayanlar, hem dünyada hem de ahrette büyük bir şiddetle ve azapla karşılanacaklardır.
Peki neden Kadına şiddet….
Zorla yapılan evlilikler ilerideki şiddetin zeminini hazırlar. Maddi yönden imkânı olmayan kadınlar ne kadar şiddet görürse görsünler maalesef kendilerini özgür kılacak hamle yapamazlar ve sırtlarını dayayacak, güvenilir bir dayanak bulamazlar. Bir çok araştırmalarda meydana çıkan gerçek Erkek kadına şiddet uygular: çünkü diğer konularda ondan üstün olmadığını o an için kabul eder yetersizlik yaşar ve bu yetersizliği de kabul edemediği için her türlü fiziksel şiddete başvurur!!!
Malesef erkeğin yapacağı şiddeti, aldatmaları ona hak gibi görüyor, erkektir yaptıkları elinin kiridir diyoruz. Böyle diyoruz, böyle yazıyoruz ve erkeğin yapacağı her türlü şiddeti ve günahı hak görüyoruz. Bu kabul edilemez elbette.
Bunca kadına uygulanan şiddet ve baskıya engel olmak için, şiddetin sebepleri üzerinde durmak gerekir. Bunları çözemeden şiddeti engellemek zordur. Şiddet Öğrenilen bir eylemdir!!!Şiddet ailede sosyal çevrede hatta medyada bile öğrenilen bir davanış şeklidir böylelikle sürü psikolojisi ile toplumsal şiddet olayları sürer gider.Bunu önlemek için her türlü şiddete karşı durmamız normal karşılamamız ve de nasıl ki öğrenilen bi şey olduğu gibi unutulan bi şey de olduğunu bilmemiz gerekiyor. Şiddet çözüm değildir.Çözümden çok daha karıştırıcı daha yara verici bedensel ve ruhsal anlamda daha zarar verici hale gelebilir dikkat etmemiz lazım çözüme giden yolu bulmamız için...
Yazıma son vermeden önce…
Öfke kontrolü!!! Öfke kontrolü!!! Öfke kontrolü!!! Öfke kontrolü!!!
Öfkenizle baş edemediğiniz durumlarda profesyonel bir destek almaktan çekinmeyin!Öfke kontrolünü sağlamak doğru yöntemlerle oldukça kolaydır. Ani bir öfke nöbetiyle kanın beyninize sıçradığını hissettiğiniz anlarda kendinize zaman tanıyın. Öfkelenmenize neden olan endişelerinizi ve ihtiyaçlarınızı karşınızdaki kişiyi incitmeden, soğuk kanlı bir şekilde ifade etmeye özen gösterin. Öfkenizi spor yaparak dışa vurun! Öfkenizi doğru şekilde ifade edin. Gün içinde stres seviyenizin yükselmesine ve öfkelenmenize neden olan belirli olaylar varsa böyle anlarda kendinize kısa bir mola verin. Öfkelenmenize yol açan nedenlere değil çözümlere odaklanın! Gergin anlarınızda mizahın gücünden faydalanın! Öfkelenmek yerine iletişim kurun.Öfkenin sizi kindar birine dönüştürmesine izin vermeyin!
Tekrar yazmak istedim….Kadın... Sevgidir. Duygudur. Kelimedir. Gönüldür. Şefkattir. Neşedir. Hayattır. Candır.
Atalay Kızılay
FACEBOOK YORUMLAR