Ölümcül bir tecrübede
kendimi kaybetmekte olduğumu,
delirebileceğimi düşündüm.
Derdi ne derdim ne bilmiyorum?
Fikrimin geçmiş zamanda dümenimi yanlış yönlere kırdığını farkettiğimden,
fikrime danışmadım, danışamadım.
Kendimi alıp bir yola çıkmalıydım…..
Çırılçıplak kaldım.
İnsan sevgiyle doğar,
sevgiyle var olur,
sevgiyle yaşar,
hayata sevgiyle bağlanır.
Bir çift göz oldum,
bir çırpınan yürek,
bir ürperti,
bir rüzgar...
Sevgisiz kaldım,
sevgiden uzaklaştım.
Susuz kaldım …kurudum, çölleştim…
Sevme ve sevilme umudunu kaybeden,
bir insan için yaşamı sürdürmek anlamsız ….
Bir yük haline gelir.
Acımı nasıl tarif etmeliyim,
nasıl karşılamalıyım,
acımızı nasıl göstermeliyim,
bilmiyorum…..
Kendime söylediğim yalanları keşfe çıktım.
Çırılçıplak kaldım.
Önce insana, sonra insanlığa...
Sonra herşeyden kopuş başladı.
Kimseyle bir bağım olamayacağını hissettiğim,
tuhaf bir yörüngeye çekildim,
işte anlam orada genişledi,
hayat planlanamaz,
dünya senaryoları da arzu edilemeyecek cinstendi.
Ben nereye gitmiştim.
Sahi kimdim ben?
Artık kim olduğumu hatırlamak için yazmıyordum bile.
Güvenmiyordum yazdıklarıma.
Çırılçıplak kaldım.
“Çok insan gördüm, üzerinde elbisesi yok; çok elbise gördüm, içinde insan yok.” ( Mevlana )
Atalay Kızılay
FACEBOOK YORUMLAR