Van depremi ile ilgili çarpıcı açıklamalar
Van depremi ile ilgili çarpıcı açıklamalar

Editör: Turkinfo.nl
08 Kasım 2011 - 22:38
Ankaranın deprem ile ilgili ilk aşamada yardım istememesiyle ilgili olarak Das,Türk hükümeti dış yardım istemeden önce kendi kapasitesini ve gücünü gördü. Bu gayet normal bir uygulamadır. Türk hükümeti dış yardım istemeden önce en çok neye ihtiyacı olduğuna karar vermek zorundayıdiye konuştu.
Türkiyenin AB Sivil Savunma Mekanizmasına katılabileğine de işaret eden Hans Das, Türkiyenin doğal afetlerle ilgili AB eğitim programı için 34 kişilik bir uzman ekip yollama hakkı bulunuyor. Bunun dışında 10 kişi uzman değişim programlarına katılabilme hakkına sahip.açıklamasında bulundu.
Şil ve Haitideki depremide karşılaştıran Das şunları kaydetti:Şilide 2010 yılında meydana gelen 8.8 şiddetindeki depremde, depremden etkilenen her 595 insandan sadece 1 tanesi hayatını kaybetti. Ancak Haitide meydana gelen 500 kat daha az kuvvetli deprem de ise, etkilenen her 15 kişiden 1 tanesi yaşamını yitirdi.
Hans Dasın,ABHaberin sorularına verdiği cevap şöyle:
1.Avrupa Birliği Van depremine nasıl bir yardımda bulundu?
Vanda 23 Ekimde meydana gelen depremi hemen ardından AB, Türk yetkililerle temasa geçti. Avrupa Komisyonu, Avrupa Sivil Savunma Mekanizması ile gerekirse yardım için hazır olduğunu iletti.
26 Ekimde Türkiye, resmi olarak AB Sivil Savunma Mekanizmasından kışlık çadır talebinde bulundu. Acilen 16 üye ülke (Avusturya, Belçika, Bulgaristan, Almanya, Danimarka, İspanya, Fransa, İrlanda, İtalya, Lüksemburg, Hollanda, Romanya, İsveç, Slovenya, Slovakya, İngiltere) 31.630 kişiyi barındırabilecek 5831 tane çadır sağladı.
Yardımların ulaştırılmasının finanse edilmesi için ise Fransa, Belçika, Avusturya, Slovenya, Slovakya, İngiltere, İspanya ve Danimarka, ABden 600.000 Eurodan fazla finansal destek talep etti.
Buna ek olarak, 6 kişilik Avrupa Sivil Koruma Uzmanları ekibi, yardımların acil olarak gönderilmesi ve bu gönderim sırasında Türk yetkililer için düzgün bir yükleme yapılmasını sağlamak adına havalimanına gönderildi. Bu, bütün acil durumlarda AB Sivil Koruma Mekanizmasının uyguladığı standart bir uygulama.
Avrupa Sivil Koruma Mekanizmasından sağlanan Avrupa yardımlarının çoğu çoktan bölgeye ulaştı ve Türk yetkililerine teslim edildi. Ayrıca Avrupa Komisyonu, Katılım öncesi yardım (IPA) vasıtasıyla 4 milyon Euroluk bir ek yardım paketi için seferber olabilir. Bu yardım, özellikle ikinci aşamada prefabrik evlerin yapımında kullanılabilir.
2.Deprem durumunda, Avrupa Sivil Koruma Mekanizması nasıl çalışıyor? Adım adım açıklayabilir misiniz?
Sivil Koruma Mekanizması (CPM), dünyanın her yerinde-AB içerisinde veya dışında- doğal felaketin gerçekleştiği ülkeden yardım talebinin gelmesiyle harekete geçiyor. Yardım talebine karşılık şu adımlar izlenir:
-Etkilenen ülke, durumunu ve ihtiyacı olan yardımı belirler ve ABden CPM vasıtasıyla yardım talebinde bulunur.
-İstek, mekanizmanın asıl uygulama yeri olan İzleme ve Bilgi Merkezi (MIC)e gönderilir. Bu merkez, Avrupa Komisyonu tarafından yürütülür ve günün 24 saati ulaşılabilir. Üye ülkelerin (27 AB üyesi ve İzlanda, Lihtenştayn, Norveç, Hırvatistan) tek bir mekanizma altında toplanan sivil koruma kaynaklarına ulaşım hakkı verir.
-Bütün CPM üyesi ülkeler acilen etkilenen ülkenin yardım talebi konusunda bilgilendirilirler. Yardım talebi, Ortak Acil Haberleşme ve Bilgi Sistemi (CECIS) vasıtasıyla iletilir.
-Üye ülkelerdeki ulusal haberleşme noktaları, kullanılabilir kaynaklarını belirler, MIC ve diğer üye ülkeleri yardım edebilecek pozisyonda olup olmadıkları konusunda bilgilendirirler. Eğer yardım edebileceklerse, CECIS aracılığıyla bunu teklif ederler.
-Etkilenen ülke teklifi kabul ettiğinde, yardımlar felaket bölgesine gönderilir. Bu sürecin koordinasyonu MIC tarafından gerçekleştirilir. Eğer istenirse, Koordinasyon ve Değerlendirme Ekibi, yardımların düzgün bir şekilde ulaştırılması veya ülkede ihtiyaç olan yardımların belirlenmesi için etkilenen ülkeye gönderilebilir. Buna ek olarak Komisyon, Sivil Koruma yardımının bir doğal felaket tarafından etkilenen ülkeye gönderilmesinin finanse edilmesinde destek olabilir.
3- Türkiye ve AB depreme karşı nasıl bir işbirliği içindedir?
AB depreme hazırlık konusunda uzun süredir Türkiye ile işbirliği içindeydi zaten. Sadece deprem değil diğer doğal felaketler içinde işbirliği içindeyiz.
Her yıl Avrupa Komisyonu sivillerin doğal afetlerden korunması için 50 civarında tatbikat düzenliyor. Bu yılın başında düzenlenen tatbikatlar Sivil Koruma Mekanizması´nın dışında olup da AB ye aday potansiyel ülkeleri hedefledi.
Bunların dışında Türkiye ile ABye katılım öncesi Sivil Koruma Altyapısı Oluşturma Programında da yüksek bir işbirliği içinde olma şansımız var. Bu program temel olarak üye ülkelerle, üye olması muhtemel ülkelerin uzmanlarını bir araya getirerek eğitmeyi amaçlıyor. Türkiyenin eğitim programı için 34 kişilik bir uzman ekip yollama hakkı bulunuyor. Bunun dışında 10 kişi uzman değişim programlarına katılabilme hakkına sahip. Son olarak da Türkiyeden 28 uzman seminer programlarına davet edilecek.
4-Türkiyenin (Van) depremle mücadelede en büyük eksikliği sizce nedir?
Türkiyenin şu andaki en büyük sıkıntısı barınak ve AB de ilk olarak bu konuda yardım ediyor.
Daha genel olarak bakarsak, depremden korunmaya ve deprem sırasında riski azaltmaya yönelik yatırımlar ve depreme dayanıklı yapılar inşa etmek inanılmaz önem taşıyor. Halkı bilinçli olarak eğitmek ve hem kentsel hem de kırsal bilinci arttırmak depremle mücadelede anahtar rol oynuyor.
Örnek vermek gerekirse, Şilide 2010 yılında meydana gelen 8.8 depremde, depremden etkilenen her 595 insandan sadece 1 tanesi hayatını kaybetti. Ancak Haitide meydana gelen 500 kat daha az kuvvetli deprem de ise, etkilenen her 15 kişiden 1 tanesi yaşamını yitirdi.
5-İlk aşamada Türk hükümetinin dış yardım istememesi sizce ne anlama geliyor?
Depremden hemen sonra Arama Kurtarma Ekipleri, Acil Müdahale Ekipleri ve Türk Kızılayı olağanüstü bir çalışma sergiledi. Depremin şiddetli vurduğu bölgelerde Acil Müdahale Servisi hızlı ve etkiliydi. Buna ek olarak, bölge dışındaki hastanelere sevk edilmesi gereken hastaları taşıyan ambulans ve uçak ambulansların çalışma hızı da oldukça etkiliydi.
Biz en başından itibaren Türk yetkililerle temas halindeydik. Türk hükümeti dış yardım istemeden önce kendi kapasitesini ve gücünü gördü. Bu gayet normal bir uygulamadır. Türk hükümeti dış yardım istemeden önce en çok neye ihtiyacı olduğuna karar vermek zorundadır. Türk hükümeti bunu başarıyla yaparak, ilk aşamada, barınak, prefabrik ev ve taşınabilir barınaklara ihtiyacı olduğunu bize iletmiştir.Bizde gereken adımı attık.
Kaynak: AB Haber
FACEBOOK YORUMLAR