Uluslararası topluma ve İslam dünyasına Arakan'a yardım çağrısı

Myanmar ordusunun geçen ay Arakan'da başlattığı operasyon sonrası binlerce Müslüman Bangladeş'e sığınmak zorunda kaldı Avrupa Rohingya Kurulu Başkanı Amin: "Uluslararası topluma sesleniyorum. Lütfen bizi koruyun. Kendimizi savunabilmemiz için bizi destekleyin. Bu bizim uluslararası topluma, İslam dünyasına ve Türkiye'ye mesajımızdır" "Gençler, annelerini ve kardeşlerini tecavüzden korumak için silahlandılar. Myanmar hükümeti onları 'terörist' olarak adlandırsa da onlar hiçbir sivili öldürmedi" "Arakan'da her gün insanlar açlıktan veya yaralarından dolayı ölüyor. Çünkü tedavi olacak veya ilaç alacak imkana sahip değiller"

Uluslararası topluma ve İslam dünyasına Arakan'a yardım çağrısı
Editör: Turkinfo.nl
28 Kasım 2016 - 06:31
Myanmar ordusunun geçen ay Arakan eyaletinde başlattığı operasyon sonrası binlerce Müslüman Bangladeş'e sığınmak zorunda kalırken, bölgedeki durumun kaygı verici boyuta ulaştığı bildirildi.

Merkezi Hollanda'da bulunan Avrupa Rohingya Konseyi Başkanı Khairul Amin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Arakan’da 9 Ekim’de sınır karakollarına düzenlenen saldırıların ardından bölgedeki son durumun çok vahim ve kötü olduğunu ifade ederek insanların bir yerlere kaçmaya çalıştığını belirtti.

Uluslararası topluma yardım çağrısı yapan Amin, "Lütfen bizi koruyun. Kendimizi savunabilmemiz için bizi destekleyin. Bu bizim uluslararası topluma, İslam dünyasına ve Türkiye'ye mesajımızdır." dedi.

Savaş helikopterleri kullanan Myanmar ordusunun, dünyaya, bölgede militanların veya teröristlerin olduğunu göstermek istediğini söyleyen Amin, ordunun Arakanlıları yok etmek istediği için savaş helikopterleri kullandığını vurguladı.

Amin, bölgede evsiz kalan yaklaşık 30 bin kişinin gidecek yerlerinin olmadığına işaret ederek erkeklerin orman ve dağlara kaçtığını, yalnızca kadın ve çocukların evde kaldığını, bazı kişilerin pirinç tarlalarına ve nehirlere saklandığı veya Bangladeş sınırına kaçmaya çalıştığını belirtti.

Khairul Amin, "Myanmar'daki son durum hakkında kesin ve net bir resme sahip değiliz. Ancak kaynaklarımızdan aldığımız bilgiye göre, her gün insanlar açlıktan veya yaralarından dolayı ölüyor. Çünkü tedavi olacak veya ilaç alacak imkana sahip değiller." diye konuştu.

Arakan'da yaşananların, aslında Myanmar hükümetinin planı olduğunu belirten Amin, "Ordu uzun zamandır Arakan eyaletini kontrol altına almak istiyor." ifadesini kullandı.

Bazı Arakanlıların asker ve polis noktalarına düzenlenen saldırılarla ilişkili olduğu iddiaları hakkında ise Amin "Bunu inkar etmiyoruz. Bazı Arakanlılar bu saldırılarla ilişkili. Ancak askeri hükümet bunu yapmalarına izin verdi. Neden? Çünkü bu insanlar polis noktalarına saldırırlarsa askeri hükümet de Rohingyalara karşı zulümlerini devam ettirecek bahaneler üretebilir. Otoritelerini kurmak ve doğal kaynakları ele geçirmek için Arakanlıların ortadan kaldırılmasını istiyorlar." dedi.

Amin, bu saldırıların sorumlusunun hükümet ve ordu olduğuna dikkat çekerek Arakanlıların 1992'den bu yana baskı altında yaşadığını, kimsenin bunu inkar edemeyeceğini kaydetti. Amin, ülkede sivil hükümetin göreve geldiği 2012'den bu yana durumun daha da kötüye gittiğini vurguladı.

- Çok sayıda ev ateşe verildi, köyler yok edildi

Polislerin, bazı Arakanlı gençlere eski silahlar sattığına işaret eden Amin, "Bu gençler başka çıkış noktaları olmadığı için polis noktalarına saldırıyor. Bu şekilde uluslararası camianın dikkatini çekebileceklerini veya baskı altındaki insanları koruyabileceklerini düşündüler. Hükümet Arakanlılara karşı zalimce davranmasaydı ve haklarını ihlal etmeseydi hiç kimse silahlanmayacaktı." şeklinde konuştu.

Amin, Arakan'da ekim ayından bu yana düzenlenen saldırılarda 2 bin 500 evin ateşe verildiğini, üç köyün tamamen yok edildiğini, 400 kişinin öldüğünü, cami ve medreselerin zarar gördüğünü kaydetti.

Bazı Arakanlıların uluslararası toplumun dikkatini çekmek amacıyla kendi evlerini ateşe verdiği iddialarına ise Amin, "Bu düpedüz saçmalık. Aklı selim hiç kimse dikkat çekmek amacıyla mülteci olmak veya açlıktan ölmek için kendi malını veya evini yakmaz." ifadesini kullandı.

- 400 Arakanlı kayıklarla Myanmar'a gönderildi

Myanmar hükümetinin ve Myanmar Dışişleri Bakanı ve Devlet Başkanlığından Sorumlu Devlet Bakanı Aung San Suu Çii'nin orduyu herhangi bir şekilde kontrol etmediğini belirten Amin, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Sadece Arakan'da değil, hiçbir yerde kontrol sahibi değil. Güç tamamen Myanmar ordusunun elinde. Elinde hiçbir güç yok fakat bunu kabul etmek istemiyor. Eğer kabul etseydi, uluslararası desteğe sahip olabilecekti. Fakat kendini utandırmak istemiyor. Bunun için Arakan'da her şeyin yolunda olduğunu ve hukukun işlediğini savunuyor."

Suu Çii'nin popülaritesini gittikçe kaybettiğini dile getiren Amin, ordunun Suu Çii'yi uluslararası yaptırım ve boykotlardan korunmak için kullandığını vurguladı.

Arakanlıların, hayatlarını kurtarmak için Bangladeş'e kaçtıklarını anlatan Amin, yaklaşık 10 bin Arakanlının Bangladeş'e geçtiği bilgisini verdi. Amin, Bangladeş hükümetinin sınırı geçenleri aradığını veya tutukladığını belirtti.

Amin, yaklaşık 400 Arakanlının Myanmar'a kayıklarla geri gönderildiğini ifade ederek "Ağlıyorlardı. Tüyler ürperticiydi. Bildiğim kadarıyla binden fazla Arakanlı geri gönderildi." dedi.

- "Kendimizi savunabilmemiz için bizi destekleyin"

Amin, uluslararası gözetim veya soruşturma yapılmazsa ordunun aynı uygulamalara devam edeceği uyarısında bulundu.

Bazı Arakanlıların kendilerini kurtarmak için son çare olarak silaha sarıldığını söyleyen Amin, dünyadaki herkesin kendini koruma hakkı olduğunu vurguladı.

Uluslararası toplumun Myanmar devletinin ayrımcı politikalarını engelleme konusunda baskı yapmadığını, hukuk devleti vadeden Suu Çii'nin yönetime geldikten sonra hiçbir şey yapmadığını kaydeden Amin, şunları söyledi:

"Myanmar hükümeti Arakanlılara yönelik insan hakları ihlalleri yapmasaydı veya zalimce davranmasaydı hiç kimse silahlanmayacak veya bu şekilde saldırı gerçekleştirmeyecekti. Bu yüzden bazı gençler silaha sarıldılar. Bu gençler, annelerini ve kardeşlerini tecavüzden korumak için silahlandılar. Myanmar hükümeti onları 'terörist' olarak adlandırsa da onlar hiçbir sivili öldürmedi. Uluslararası topluma sesleniyorum. Lütfen bizi koruyun. Kendimizi savunabilmemiz için bizi destekleyin. Bu bizim uluslararası topluma, İslam dünyasına ve Türkiye'ye mesajımızdır."

Arakan eyaletinde 9 Ekim'de sınır karakollarına saldırılar düzenlenmiş, 13'ü güvenlik görevlisi 29 kişi ölmüştü.

Saldırıların ardından bölgeye çok sayıda asker ve polis sevk edilmiş ve çatışma çıkmıştı. Bölgeye basın mensuplarının ve yardım kuruluşu çalışanlarının girmesine izin verilmezken, Arakan Enformasyon Müdürlüğünden yapılan açıklamada, eyaletteki çatışmalar nedeniyle 3 binden fazla Arakanlı Müslümanın evlerini terk etmek zorunda kaldığı belirtilmişti.

Myanmar hükümeti, bölgedeki sınır karakollarına yönelik saldırılarla başlayan çatışmalardan Rohingya Dayanışma Örgütüne bağlı Aka Mul Mücahidin örgütünü sorumlu tutmuş, ülkedeki Müslüman kuruluşlar saldırıları kınamıştı.

Sınır karakollarının bulunduğu Maungdaw ve Yathay Taung kasabalarında nüfusun çoğunluğunu Birleşmiş Milletler tarafından dünyada en fazla zulüm gören topluluk olarak tanımlanan Arakan Müslümanları (Rohingyalar) oluşturuyor.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum

Tüm gelişmelerden haberdar olmak için Turkinfo Hollanda Haber'i:

Adreslerinden takip edin!