Türklerin Almanya'ya Göçünün 50. Yılı

 2011de ülkede Türklerin Almanyaya gelişinin 50nci yılı kutlanacak.

Türklerle ilgili bilimsel çalışmalarıyla tanınan Türkiye ve Uyum Araştırmaları Merkezi de bugünlerde 25’nci kuruluş yıldönümünü kutluyor.

Geride kalan 50 yılda yüzbinlerce insanın iş bulmak amacıyla geldikleri Almanya´da Türkler üç milyonluk nüfusla 4´ncü nesile ulaştı. İlk başlarda gurbetçiler, sonra Almancılar diye tanımlanan grup artık Almanya Türkleri olarak biliniyor.

İşsizlik ve eğitim sorunlarından daha yoğun etkilendikleri için Türkler Alman kamuoyunda son zamanlarda uyumsuz olmakla eleştiriliyor. Oysa siyasetten spora, magazin dünyasından üniversitelere kadar toplumun hemen her kesiminde kendini kanıtlayan Türkler’in belki de en büyük eksikliklerinden biri bulundukları gerçek konumu Alman kamuoyuna yeterli derecede tanıtamamaları, kendileri ile bağlantılı negatif resme karşı çok başarılı bir lobi çalışması olmaması.

1985 yılında Türk-Alman ilişkilerinin yoğunlaştırılması amacıyla kurulan Türkiye ve Uyum Araştırmaları Merkezi, kısa adıyla TAM bu bağlamda bir istisna sayılabilir. Birleşmiş Milletler Ekonomik ve Sosyal Konseyi (ECOSOC) nezdinde de danışman sivil toplum kuruluşu olarak faaliyet gösteren Türkiye ve Uyum Araştırmaları Merkezi Türklerin göçü ve uyum konularına ilişkin önemli bir bilimsel uzmanlık merkezi konumunda. Uyum, göç olgusu ve İslam gibi konularda empirik sosyal araştırmalar yapan ve Almanya’daki resmi istatistiklerde Türklerle ilgili derlenmeyen pek çok veriyi kapsayan anketler düzenleyen merkez, siyasetçilerin ve medyanın Türk göçmenlere ilişkin en önemli başvuru kaynaklarından biri.

Vakıf statüsüne sahip merkezin yöneticisi Prof. Halil Uslucan, geride kalan 25 yılda çalışma ve ilgi alanlarının Almanya’daki Türkler’in buraya yerleşme sürecine paralel değiştiğini ve yeni bir içerik kazandığını belirtiyor.

500´ün üzerindeki araştırmaya imza atan Türkiye ve Uyum Araştırmaları Merkezi’nin yöneticisi, Almanya’daki Türkler’in olumsuz imajının uyum sürecini baltaladığını, kendi yaptıkları bilimsel çalışmalarla Türkler’in ekonomiye, kültürel ve günlük yaşama olan katkılarını ön plana çıkarak, buna karşı mücadele ettiklerini söylüyor.

Alman kamuoyunda Türkiye resminin de Almanya’daki Türkler üzerinden oluştuğunu ve Türkiye-AB-Almanya ilişkilerindeki bazı sorunların nedeninin burada yattığını belirten Halil Uslucan, karşılıklı sorun ve yanlış anlamaların daha iyi çözülebilmesi için bundan sonraki çalışmalarında Almanya’daki Türklere paralel Almanlarla da ilgili araştırma ve anket yapmayı hedeflediklerini kaydediyor.

Türkiye’de birçok yüksek öğrenim kurumuyla ilişkilerini sürdüren merkez, İstanbul’da kuruluş aşamasında olan ve 2013’de açılması planlanan Türk-Alman Üniversitesi’ne de bilimsel danışman kuruluş olarak destek veriyor.

Kaynak: Amerikanın Sesi