Türklere vize uygulaması AB yasalarına aykırı
Türklere vize uygulaması AB yasalarına aykırı
Editör: Turkinfo.nl
07 Temmuz 2011 - 19:38
Almanya´nın Türk vatandaşlarına getirdiği katı vize uygulamalarının, Avrupa Birliği (AB) yasalarına aykırı olduğu bir kez daha ortaya kondu. Federal Meclisin Bilimsel Hizmetler Kurulu, 1980 AB-Türkiye Ortaklık Anlaşmasını baz alarak Almanya´ya turist olarak ve belirli bir süre hizmet vermek için gelecek Türklerden vize talep edilemeyeceği kararına vardı.Almanya Meclisi´nin Bilimsel Hizmetler Kurulu, Türklerin Almanya´yı ziyaret etmelerine ve Almanya´da kalmalarına getirilen ana kısıtlamaların Avrupa hukukuna ters düştüğünü açıkladı. Süddeutsche Zeitung (SZ) gazetesinin konuyla ilgili yayınladığı haberde, Türkiye´deki Alman konsoloslukları önünde yaşanan kargaşalık ve kaosun yakın zamanda son bulabileceğine işaret edildi.
Kurulun raporuna göre, Almanya´ya turist olarak ve belirli bir süre hizmet vermek için gelecek Türklerden vize talep edilemeyecek. Haberde, Türklerden talep edilen vize uygulamasının tamamen Alman hükümetinin izgüzarlığı olduğu belirtildi.
Federal Mecliste Sol Parti Fraksiyonun sorularını yanıtlayan Bilimsel Hizmetler Kurulu uzmanları partiler üstü çalışıyor. Kurul, Türkiye ve Avrupa Birliği (AB) arasında 1980 yılında yapılan anlaşmayı kararına gerekçe gösterdi.
Türkiye ve AB arasındaki Ortaklık Anlaşması (Assoziierungsabkommen) ile AB, Ankara´ya Türk işçilerine, bu işçilerin ailelerine, turistlere ve hizmet verecek vatandaşlara yeni engeller çıkarmayacağını garanti etmişti.
Brüksel´in bu şekilde Türkiye´yi daha sıkı bir şekilde Avrupa´ya bağlamayı amaçladığı bildirildi. Konuyu inceleyen uzmanlar, Türklere 1980 yılı öncesine göre vize konusunda daha fazla kısıtlama yapılamayacağı sonucuna vardı. Geçtiğimiz yıllarda Avrupa Adalet Divanı (ADD), bu anlaşmayı net bir şekilde değerlendirdi ve bu uygulamanın sadece uzun yıllardır Avrupa´da yaşayan Türkler için değil Avrupa´ya yeni göç edecek Türkler için de geçerli olduğuna hükmetti.
Ayrıca uygulamanın sadece bilim adamı ve sanatçıları değil, evlilik yoluyla Almanya´ya gelecekleri de kapsadığı haber verildi. Hatta dört yıl önce hayata geçirilen, evlenerek Almanya´ya gelecekTürklerden istenen Almanca testinin kazanılması uygulamasının Avrupa hukukuna ters olduğu, zira bu uygulamanın Türk işçilerin serbest dolaşım hakkını kısıtladığının altı çizildi.
Buna göre Almanya hükümetinin uyum adına başlattığı Almanca testinden vazgeçmesi gerektiği ve Almanya´ya evlilik yoluyla gelişi kolaylaştırması gerektiğine dikkat çekildi. Uzmanların uzun zamandır, Almanya´da yürürlükte olan Yabancılar Yasasının bazı bölümlerinin 1980 anlaşmasına uygun olup olmadığı konusunda şüphe içerisindeler.
Bilimsel Hizmetler Kurulu´nun bilirkişileri, bu çekincelerini dile getirip, kuralların hafifletilmesi için Federal Hükümet üzerindeki baskıyı artırdılar. Raporu değerlendiren Federal İçişleri Bakanlığının, vize muafiyetinin ancak bazı durumlarda geçerli olduğu tezini savunduğu bildirildi.
Konu hakkında ADD´nin önümüzdeki yıl bir Türk turistin şikayetini değerlendirerek bir kez daha karar vereceği belirtildi. Raporun hazırlanmasına ön ayak olan Sol Parti milletvekili Sevim Dağdelen, internet sayfasından yaptığı açıklamada Federal Hükümetin göçmenlerden hukuka bağlı olmasını talep ederken, kendisinin Avrupa yasalarına aykırı hareket etmesinin ´iki yüzlülük´ olduğunu söyledi.
´´Federal Hükümet, Türk vatandaşlarına yönelik oyalama taktiklerine artık son vermeli." şeklinde konuşan Dağdelen, raporun geçen yıllarda özellikle Türk vatandaşlarına yönelik katılaştırılmış oturum izni yasalarının kullanılamaz olduğu düşüncesini güçlendirdiğini kaydetti. Sol Partili milletvekili, Federal Hükümetten Türk göçmenlerine karşı AB yasalarına kısıtlamadan uygulamasını talep etti.
Kurulun raporuna göre, Almanya´ya turist olarak ve belirli bir süre hizmet vermek için gelecek Türklerden vize talep edilemeyecek. Haberde, Türklerden talep edilen vize uygulamasının tamamen Alman hükümetinin izgüzarlığı olduğu belirtildi.
Federal Mecliste Sol Parti Fraksiyonun sorularını yanıtlayan Bilimsel Hizmetler Kurulu uzmanları partiler üstü çalışıyor. Kurul, Türkiye ve Avrupa Birliği (AB) arasında 1980 yılında yapılan anlaşmayı kararına gerekçe gösterdi.
Türkiye ve AB arasındaki Ortaklık Anlaşması (Assoziierungsabkommen) ile AB, Ankara´ya Türk işçilerine, bu işçilerin ailelerine, turistlere ve hizmet verecek vatandaşlara yeni engeller çıkarmayacağını garanti etmişti.
Brüksel´in bu şekilde Türkiye´yi daha sıkı bir şekilde Avrupa´ya bağlamayı amaçladığı bildirildi. Konuyu inceleyen uzmanlar, Türklere 1980 yılı öncesine göre vize konusunda daha fazla kısıtlama yapılamayacağı sonucuna vardı. Geçtiğimiz yıllarda Avrupa Adalet Divanı (ADD), bu anlaşmayı net bir şekilde değerlendirdi ve bu uygulamanın sadece uzun yıllardır Avrupa´da yaşayan Türkler için değil Avrupa´ya yeni göç edecek Türkler için de geçerli olduğuna hükmetti.
Ayrıca uygulamanın sadece bilim adamı ve sanatçıları değil, evlilik yoluyla Almanya´ya gelecekleri de kapsadığı haber verildi. Hatta dört yıl önce hayata geçirilen, evlenerek Almanya´ya gelecekTürklerden istenen Almanca testinin kazanılması uygulamasının Avrupa hukukuna ters olduğu, zira bu uygulamanın Türk işçilerin serbest dolaşım hakkını kısıtladığının altı çizildi.
Buna göre Almanya hükümetinin uyum adına başlattığı Almanca testinden vazgeçmesi gerektiği ve Almanya´ya evlilik yoluyla gelişi kolaylaştırması gerektiğine dikkat çekildi. Uzmanların uzun zamandır, Almanya´da yürürlükte olan Yabancılar Yasasının bazı bölümlerinin 1980 anlaşmasına uygun olup olmadığı konusunda şüphe içerisindeler.
Bilimsel Hizmetler Kurulu´nun bilirkişileri, bu çekincelerini dile getirip, kuralların hafifletilmesi için Federal Hükümet üzerindeki baskıyı artırdılar. Raporu değerlendiren Federal İçişleri Bakanlığının, vize muafiyetinin ancak bazı durumlarda geçerli olduğu tezini savunduğu bildirildi.
Konu hakkında ADD´nin önümüzdeki yıl bir Türk turistin şikayetini değerlendirerek bir kez daha karar vereceği belirtildi. Raporun hazırlanmasına ön ayak olan Sol Parti milletvekili Sevim Dağdelen, internet sayfasından yaptığı açıklamada Federal Hükümetin göçmenlerden hukuka bağlı olmasını talep ederken, kendisinin Avrupa yasalarına aykırı hareket etmesinin ´iki yüzlülük´ olduğunu söyledi.
´´Federal Hükümet, Türk vatandaşlarına yönelik oyalama taktiklerine artık son vermeli." şeklinde konuşan Dağdelen, raporun geçen yıllarda özellikle Türk vatandaşlarına yönelik katılaştırılmış oturum izni yasalarının kullanılamaz olduğu düşüncesini güçlendirdiğini kaydetti. Sol Partili milletvekili, Federal Hükümetten Türk göçmenlerine karşı AB yasalarına kısıtlamadan uygulamasını talep etti.
FACEBOOK YORUMLAR