Türkiyeli Hollanda Laleleri
YILLAR SONRA ÖĞRENDİM Kİ BİZİM ÜNLÜ HOLLANDA LALE SOĞANLARI HOLLANDA’YA AİT DEĞİLMİŞ, BİZE OLDUKÇA UZAKTA OLAN BİR ÜLKEDEN GELMİŞ: TÜRKİYE’DEN.
ocukken okula gittiğimde millî çiçeğimiz olan ünlü lalenin gerçek bir Hollanda çiçeği olduğunu öğrenmiştim. Her yıl ilkbaharda öğretmenimiz bizi okulumuzun yakınlarındaki güzel bir botanik bahçesine götürür ve pek çok çeşidi olan güzel laleler, nergisler ve çiğdemler gösterirdi. Çiçekleri severdim. Bir bitki, bir soğanın içinde bir yıl bekleyebilir; biraz toprak, su ve güneş bulduğunda bir anda yeşil sapını gösterirdi. Günler içerisinde bu küçük sap, güzel çiçekli bir bitkiye dönüşürdü.
Bu dönemlerde büyükannem bana sürekli bir hikâye anlatırdı. İkinci Dünya Savaşının son senesiydi ve büyükanne ve büyükbabam Amsterdam yakınlarında bir yerde yaşıyorlardı. Soğuk bir kış yaşanıyordu ve artık yiyecek hiçbir şey kalmamıştı. Yemeklere ya Alman askerleri tarafından el konmaktaydı veya çok pahalıydı. Zaten kimsenin patates satın almaya gücü yetmiyordu, hatta fiyat teklifi dâhi edemiyordu. Karne uygulamasının olduğu dönemdi. O zamanlar yemek karnesi olmadan kimseye yemek verilmiyordu. Bir gün büyükbabam gidip yemek bulmaya karar verdi. 150 kilometre yürüyerek Almanların kontrolü dışında olan bölgeye geçti. Saatlerce yürüyerek eve dönebilmesine rağmen hâlâ hiç yemeği yoktu. Sert kış aylarını atlatmalarının nedeni, şaşırtıcı şekilde basit olan, ancak insanların daha önce hiç yemediği ve hayat kurtaran bir gıdaydı: Laleler…
Peki, büyükannem bu lale soğanlarını nasıl hazırlardı, hiç merak ettiniz mi? Size bir tarif vermeme izin verin. Fakat ilk olarak size lale soğanının nasıl hazırlanacağını söyleyeyim. Bir patates gibi dışını soyun ve soğanı ortasından kesin. Ardından yeşil bir soğanın tohumunu çıkarmanız gerekiyor. Her bir kişi için en az üç lale soğanına ihtiyacınız var. İnsanların lale soğanı yemek istememelerinin iki nedeni var:
(Uygulamada) İnsanların lale soğanının zehirli olduğunu düşünmesi,
(Psikolojik olarak) Pahalı bir lale soğanını nasıl yiyebilirsiniz? Altın çağında lale soğanının değeri o kadar büyüktü ki insanlar sahibi olduğu bir çift soğan ile Amsterdam kanalı kıyısında bir ev satın alabilmekteydi.
Fakat gerçekten aç olduğunuzda her şeyi unutur ve sadece bir tek şeye odaklanırsınız: Hayatta kalmaya. Aşağıdaki yemek tarifi sayesinde büyükannem (ve onunla birlikte binlerce insan), açlık ve sert kışla baş etti.
LALE SOĞANI ÇORBASI
İÇINDEKILER:
2 kilo lale, 1 soğan, 2 parça sarımsak, 2 büyük havuç, kekik, nane, 3 litre et suyu, tuz, biber ve arzu ederseniz biraz köri.
HAZIRLANIŞI:
Soğanları hazırlayın ve diğer bütün sebzeleri temizleyin. Tüm sebzeleri küçük küpler halinde doğrayın. Tencereyi ısıtın ve içine biraz yağ veya az bir tereyağı ekleyin. İlk olarak soğan ve sarımsağın pembeleşmesini sağlayın, ardından lale soğanlarını ilave edin. Baharatları ve köriyi ilave edip biraz karıştırın. Üzerine et suyunu dökün. 10 dakika süreyle kaynatın.
Bu çok kolay bir sebze çorbası ve tabi ki büyükannemin yaptığı çorba değil. Çorbayı denedim ve beğendim. Lale soğanları, hazırlanma esnasında bana bir çeşit patates hissi verdi. Yıllar sonra öğrendim ki bizim ünlü Hollanda lale soğanları Hollanda’ya ait değilmiş, bize oldukça uzakta olan bir ülkeden gelmiş: Türkiye’den. Türkiye’ye seyahatlerim sırasında pek çok alanda çok sayıda lale gördüm. Açıkçası çocukluk ve ilk gençlik anılarımda yer eden bu zarif çiçeğin Türkiye’de böylesine yaygınlaşmasına hem şaşırdım hem de sevindim.
Yazar: Wilco Van Herpen
kaynak: http://trdergisi.com/turkiyeli-hollanda-laleleri/
FACEBOOK YORUMLAR