Türkiye'ye göç eden Hollandalılar

Türkiye'ye göç eden Hollandalılar

Türkiye'ye göç eden Hollandalılar
Editör: Turkinfo.nl
03 Ocak 2013 - 06:58





Avrupa’ya göç eden Türklerin hikayeleri hep bilinir. Hollanda’da yaklaşık olarak 400.000 Türk kökenli Hollandalı yaşamaktadır. Çok fazla bilinmeyen bir başka gerçek ise yaşamak için Türkiye’yi seçmiş olan Hollandalıların sayısındaki artıştır. Hollandalıların Türkiye’ye ilk gelişi asırlar öncesine dayanır. Amsterdam Üniversitesi’nden Günay Uslu ve Geert Snoeijer günümüzde Türkiye’de yaşamayı seçmiş 18 Hollandalının portresini hazırladı. Bu yıl kutlanmakta olan Türkiye ile Hollanda arasındaki ilişkilerin 400.yılını kutlama etkinliklerindenbiri de Amsterdam Müzesi’nde ki bu sergi. 26 Ağustos’a kadar sürecek “Türkiye’deki Hollandalı öncüler” sergisini Günay Uslu anlattı…

Kuşadası’nda bar ve restoran açtı.
“Hollanda’da kendimi evimde hissetmiyorum”
Rob van Zelst“Rob van Zelst (1957), ufak bir yerleşim yeri olan Hillegom´da, büyük şehrin özgürlüğüne özlem duyarak büyüdü. Yüksek okuldan sonra Avrupa´yı dolaştı ve farklı ülkelerde otel, restoran gibi işletmelerde çalıştı. 1988 yılında tur rehberi olarak geldiği tatil beldesi Kuşadası´nda, bar ve restoran açtı. Türkiye ona sosyal sistemin dışında yaşama imkanı sundu. Onun için özgürlük, kısıtlanmaksızın düşünebilmek ve hareket edebilmek.“

“Türkler hakkında konuşurken ‘biz’ diyorum ama Hollandalılar hakkında konuşurken de öyle”

Kendisine “sarışın Türk“ diyor


WIlco van Herpen

“1987 yılında fotoğrafçı ve aşçı Wilco van Herpen (1963), Türkiye´nin ve halkının büyüsüne kapıldı. 1999 yılında Türkiye´ye yerleşti. Türk televizyon kanalındaki kısa süreli muhabirlik kariyerinden sonra, bir seri başarılı TV programı yaptı. Hollanda aksanıyla konuştuğu Türkçesi, ilgili ve samimi tavırlarıyla, ulusal bir üne kavuştu. Van Herpen, opera sanatçısı Gonca Gürses´le evli. İstanbul´da kendisini evinde hissediyor ve kendisine "sarışın Türk" diyor.“

Hollandaca bilmiyor ancak her iki dilin kültüründen anlıyor

Karel DutIlh  

“İzmir Fahri Konsolosu Karel Dutilh´in (1939) Amsterdamlı olan ataları,

18. yüzyılda İzmir´e yerleşti. Karel Dutilh ve kardeşi Hendrik Dutilh (1929) uluslararası deniz taşımacılığında faaliyet gösteren başarılı bir şirketin sahibiydiler. Turizm sektöründeki hızlı gelişimi takiben, 1960 yılında kurdukları tur şirketiyle iş alanlarını genişlettiler. Dutilh 2000 yılında, yoğun iş hayatından çekildi. Hollandaca konuşmuyor, ancak her iki kültürün dilinden de anlıyor.“

Göç hep doğudan batıya sanılıyor…

17. asırda 1612´den itibaren aslında göç hep batıdan doğuya gitti. Herkes burada zannediyor ki hep doğudan buraya geliniyor. Bu görüşleri biraz daha genişletmek ve yeni perspektifler sunmak için bu sergiyi hazırladık.

Bu sergiyi bize biraz anlatabilir misiniz?

Zamanında Hollanda’dan Türkiye’ye göç etmiş Hollandalı ailelerden kalan İzmir ve İstanbul´daki iki kişi var bizim bulabildiğimiz. Dikkat edersiniz zaten onların sergideki fotoğraflarının altındaki röportajlardan yer alan alıntıları Türkçe çünkü onlar artık Hollandaca konuşmuyorlar. Bu sergiyi gezenlere çok enteresan geliyor. Burayı gezen Hollandalılar şaşırıyor neden Türkçe yazıyor diye. Röportajlar Türkçe oldu o yüzden çevirilerini alta yazdık. Yeni göç edenlerin röportajları Hollandaca. Hollandalıların Türkiye´ye yerleşmeleri burada alışılmış bir düşünce değil. Sergiyi gezenler merak ediyorlar neden Türkiye’ye gitti bu insanlar? “İş için mi gittiler?” diye soruyorlar. Türkiye’yi sevip orada kalmak istedikleri akıllarına gelmiyor. Yeni gidenleri de bulduk,

18 kişiyle röportaj yaptık biyografilerini öğrendik. Öğrencilerim Amsterdam Üniversitesi’nde hazırladılar konuyu. Fotoğraflarla böyle bir sergi hazırladık.

Türkiye’de yaşayan Hollandalı sayısı biliniyor mu?

Rakam vermek çok zor. Kayıt yapmıyorlar. Türkiye’ye giden Hollandalılar genelde sigortalarını buradan yürütüyorlar. O yüzden çok zor kaç kişi  olduklarını bilmek. Çok farklı bir rakam söylendi. O yüzden bilmiyorum.

2 bin ile 200 bin arası gibi değişik sayılar var…

 Bu göçü her iki ülkede yaşayanlarda benzer hikayeler var  mı?

İki sene İzmir’de yaşadım, çocuklarım cumartesi günü Hollanda okuluna gittiler. Orada yaşayan Hollandalılarla konuşunca çok enteresan hikayeler duydum. Bir yerden gittiğiniz zaman kendinizle de biraz balans yapmak durumundasınız. Alışagelmiş her şeyi arkada bırakıp yeni bir hayata giriyorsunuz, yeni bir maceraya atılıyorsunuz. Buraya gelen Türklere “yazık gurbetçiler” deniyor, onlardan birinin çocuğu da benim. Hiç yazık değil, çok yürekli insanlar onlar. Ülkeyi bırakıp başka bir yere gitmek için yürek gerekir. Buraya gelen Hollandalı Türklerde  o yüreği gördüm ben. Buradaki Türkler ile  Türkiye’deki Hollandalıların hikayeleri de örtüşüyor birbirleriyle.

Çok iyi anlıyorlar birbirlerini. Her şeylerini bırakıp başka bir ülkede yaşamaya başlamışlar. Annemle geldim bu sergiye. Annem 1968’de Hollanda’ya gelmiş. Valentine var sergide, yıllarca önce Kaş’a yerleşmiş.

30 seneden beri Türkiye’de yaşıyor, hâlâ Türkçe konuşmuyor. Çanak antenden Hollanda televizyonunu seyrediyor, Hollandaca kitap okuyor. Aynı şekilde Hollandaca konuşmayan, Türk televizyonunu seyreden Türkler var Hollanda’da da. Bu problem oluyor. Bir de kitap çıkacak bu sene o hikayeleri, örtüşmeleri anlatan. Şimdi uçaklar için sergi hazırlıyoruz. Türkiye´ye giden insanlar uçaktaki sergide orada yaşayan Hollandalıları görecekler. Böyle de bir şey olduğunu görecekler.

En çok ülkesindeki bisiklet yollarını arıyor

Xander van Eck

“Sanat tarihçisi Xander van Eck (1962), 1998 yılında katıldığı Pamukkale Şarkı Yarışması’yla Türk televizyonunda, “15 dakikalık

bir şöhret” edindi. Eşi Güniz yanındayken, Kayahan’ın “Allah’ım

Neydi Günahım” şarkısını seslendirdi. 10 yıl sonra ailesiyle birlikte Türkiye’ye taşındı. İzmir Ekonomi Üniversitesi’nde sanat tarihi ve moda teorisi dersleri veriyor. Amsterdam’a dönmeyi arzuladığı oluyor. En çok da bisiklet yollarını arıyor.“

Kaş’a büyülendi ve Türkiye’de kaldı

ValentIne van Herpen  

“Seramik sanatçısı Valentine van Herpen (1946), Türkiye´de zincirlerinden kurtulduğunu hissetti. Amsterdam´da koşuşturmaca içinde yaşıyordu. Genç yaşta evlendi, bir oğlu oldu, sanat akademisine devam etti, otel müdürü oldu ve bir galeriyi yönetti. Hepsi ağır gelmişti. Doktoru, uzak bir yerlerde dinlenmesini önerdi. Renkli sahil kasabası Kaş´tan büyülendi. Pastoral köşkünde çömlek, seramik ve heykel dersleri verdiği ve özerk eserlerin sergilendiği Gökseki Galerisi´ni açtı.”

İstanbul’da doğup büyüdü

Wolfert van’t Hooft  

“Wolfert van´t Hooft (1949) İstanbul´da doğup büyüdü. Büyükbabası Jan van´t Hooft şehre geçen yüzyılın başında göç etti. Van´t Hooft Hollandalı ancak pek az Hollandaca konuşuyor. İş Bankası´ndaki görevi gereği çok gezdi ve dört yıl boyunca da Hollanda´da kaldı. Hollanda Konsolosluğu´nda tekrar ringa balığı yiyebileceği için, her yıl “Kraliçe Günü”nün gelmesini dört gözle bekliyor.”


Hollanda’ya gidince yabancı olduğu hissine kapılıyor


Jorn van der Heijden

“Jorn van der Heijden (1986), 1999 yılında ebeveynleriyle birlikte Türkiye´ye göç etti. Jorn şu anda arkeoloji okuyor. Türkiye´deki hayatına öyle alışmış ki, Hollanda´dayken bazen yabancı olduğu hissine kapılıyor. Kendisini, bir tarafında Türkiye´nin, diğer tarafındaysa Hollanda´nın olduğu bir köprüde gibi görüyor. İmkanlarla dolu bir gelecek tablosu.”


Milliyet.com.tr
DENİZ ALPHAN
deniz.alphan@milliyet.com.tr

 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum

Tüm gelişmelerden haberdar olmak için Turkinfo Hollanda Haber'i:

Adreslerinden takip edin!