Reklam

Türkiye'nin dış politikasına bakıyoruz

Türkiye'nin dış politikasına bakıyoruz

Türkiye'nin dış politikasına bakıyoruz
Editör: Turkinfo.nl
16 Ocak 2011 - 21:47
Reklam
Reklam
Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Vladimir İvanovskiy neo-Osmancılık vizyonuna itibar etmediklerini söyledi:

Nabucco hattının doldurulması için hâlâ belli bir kaynak yok. İran olmadan Nabucco’yu doldurmak çok zor olacaktır.

Öncelik Kuzey Akım boru hattında Güney Akım konusunda da boru hatttının döşenmeye başlanması için Türk tarafından gerekli izinleri bekliyoruz.

LEYLA TAVŞANOĞLU

Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Vladimir İvanovskiy, Ankara’nın neo-Osmanlı vizyonuyla ilgili olarak, “Biz bugün neo-Osmanlı görmüyoruz. Türkiye Cumhuriyeti’nin 21. yüzyıl başındaki dış politikasını görüyoruz” diyor. Büyükelçi İvanovskiy Nabucco boru hattı projesi için İran doğalgazının şart olduğunu söylüyor. İran’dan kesinlikle enerji alımına karşı çıkan ABD’ye, “Bu bizim başımızı ağrıtmaz. Projeyi isteyenlerin başını ağrıtır” mesajını veriyor. Rusya’nın Güney Akım’a değil, Avrupa’ya gidecek Kuzey Akım projesine öncelik verdiğinin altını çiziyor.

- Önümüzdeki hafta Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov İstanbul’a gelecek ve bir dizi toplantı yapacak. Moskova bizim Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun neo-Osmanlı vizyonuna nasıl bakıyor?

V.İ. - Biz bugün neo-Osmanlı’yı görmüyoruz. Türkiye Cumhuriyeti’nin 21. yüzyılın başındaki dış politikasını görüyoruz. Konuya da böyle yaklaşıyoruz. Ama tabii ki derin gelenekleri, derin kökleri olan her devletin dış politikasında böyle tarihe göndermeler olabiliyor.

Bunu söyledikten sonra, bu yıl Türkiye’yle nasıl çalışacağımızı anlatayım. Önce yılın olayından başlayayım. Büyük olasılıkla mart ayı ortasında Moskova’da Üst Düzey İşbirliği Konseyi’nin ikinci toplantısı yapılacak. Bu konseyin Türk tarafından eşbaşkanlığını Başbakanınız Erdoğan Rus tarafından da Rusya Cumhurbaşkanı Medvedev yürütüyor.

Konsey toplantısından önce mart ayının ilk günlerinde Türkiye-Rusya Karma Ekonomik Komisyonu toplantısı gerçekleşecek. Orada ikili ticari ve ekonomik işbirliğinin bütün konuları ele alınacak. Ama öncelikli konular ağır basacak.

- Öncelikli konulardan kastınız enerji meseleleri mi?

V.İ. - Evet. Samsun-Ceyhan, Güney Akım ele alınacak.

- Ya Nabucco?

V.İ. - (Kahkaha atıyor) Nabucco olmadan konuşulmaz. Bu herkesin sevdiği bir konu. Şaka bir yana, oldukça ciddi bir toplantı olacak. Bu toplantının hazırlığı için de iki günlük bir dizi görüşme yapılacak. Türk heyetine Enerji Bakanınız Taner Yıldız, Rus heyetine de Başbakan Yardımcısı İgor Seçin başkanlık edecek. 18 Ocak’ta Üst Düzey İşbirliği Konseyi çerçevesinde kurulan Toplumsal Forum’un koordinasyon konseyinin toplantısı olacak. Toplumsal Forum Üst Düzey İşbirliği Konseyi’nin üçüncü ayağıdır. Bu forumda toplumlararası işbirliği söz konusu. Toplumsal forum çerçevesinde tarih, kültür, bilim, eğitim, sanat, medya gibi çalışma grupları oluşturuldu.

20 Ocak’ta Dışişleri Bakanımız Lavrov’un ziyareti başlıyor. Ortak Stratejik Planlama Grubu’nun ilk toplantısı yapılacak. Bu grup da Üst Düzey İşbirliği Konseyi çerçevesinde kuruldu. Martın ortasına kadar çalışmalarımızın takvimi belirlenmiş durumda. Ondan sonra da zaten Türkiye genel seçim atmosferine gireceği için bir süre bu çalışmalara ara verilecek. Zaten Rusya’da da yakında parlamento seçimleri ve devlet başkanı seçimi yapılacak. İki ülkedeki seçimler öncesi mevcut sorunları çözmek durumundayız. 5 artı bir grubunun toplantısı da 21-22 Ocak’ta İran’la ilgili olacak. Tabii ki her siyasi müzakerelerimizde olduğu gibi Balkanlar konusu da ele alınacaktır.

Kolaylaştırılmış vize rejimi yakında

- Bu çerçevede Rusya’dan herhangi bir medya grubu Türk medyasına girmeyi planlıyor mu?

V.İ. - Bu çalışma grubunun amacı iki ülke medyalarını birbiriyle tanıştırmak. İlk aşamada iki ülkenin devlet medya kuruluşlarının işbirliğinin geliştirilmesi söz konusu olacak. Yani TRT ve Rusya Devlet Televizyonu. Örneğin uydu kullanımı, program değişimi yapılabilecek.

Toplumsal Forum’un faaliyetleri arasında işadamlarının desteğiyle medya temsilcileri kolaylıkla Rusya’ya gidip orada temaslarda bulunabilecek.

- Bu bağlamda, iki ülkenin karşılıklı olarak kaldırmaya karar verdikleri ama bildiğim kadarıyla hâlâ kaldırılmamış olan vizeler ne olacak?

V.İ. - Öncelikle Türk meslektaşlarımdan özür dilerim. Bir Türk gazetesine verdiğim bir söyleşide Türk meslektaşlarımın vizelerin kaldırılması çalışmalarında bazı eksikliklerinin olduğunu söylemiştim. Ama daha sonra bizim tarafımızda da eşit derecede eksiklikler olduğunu öğrendim.

O söyleşi yayımlandıktan sonra Türk meslektaşlarımızla bir toplantı yaptık. İnşallah 18 Ocak’ta nihayet gerekli imzalar atılacak. Bundan sonra vizenin kolaylaştırılması rejiminin ne zaman yürürlüğe gireceği büyük bir ihtimalle belli olacaktır. Burada da iki ülkenin iç mevzuatına göre son adımların atılması gerekecektir. Örneğin, bu imzalanacak olan bu geri kabul anlaşmasının Türk Parlamentosu tarafından onaylanması gerekiyor. Rusya’da böyle bir zorunluluk yok. Bundan sonra da vizelerin karşılıklı olarak ne zaman kalkacağı somut biçimde belli olacak. Umarım 2011 turizm sezonunun da kolaylaştırılmış vize rejimiyle başlaması için Türk meslektaşlarımız da gerekli adımları atarlar. Bu Rusya için çok önemli. Çünkü artık Türkiye’ye gelen Rus turist sayısı 3 milyonu geçti. Özetlemek gerekirse, iki ülke arasındaki işbirliği takvimini Cumhuriyet gazetesine vermiş bulunuyorum.

- Türkiye’den Rusya’ya turizm nasıl?

V.İ. - Elimde istatistik olmadığı için Rusya’ya giden Türk turist sayısını tam olarak bilemiyorum ama 2010’da biz Türk vatandaşlarına değişik amaçlarla Rusya’ya girmeleri için 111 bin 600 vize vermiştik. Ama bu rakamdan daha fazla Türk vatandaşı Rusya’ya gitmiştir. Çünkü verilen bu vizelerin çoğu çok girişli ve bir yıllıktı.

- Karşılıklı vize kaldırıldığı takdirde iki ülkeden de kim bilir daha ne kadar turist birbirlerinin ülkesini ziyaret etmek isteyecek...

V.İ. - Haklısınız. Şöyle de bir örnek vereyim. İki ülke arasında karma evlilikler de gittikçe artıyor. Diyelim hanım Rus, kocası da Türk vatandaşı. Bu Türk vatandaşı artık kolaylaştırılmış biçimde Rusya’ya gidecektir. Bu yılbaşı öncesi Ankara-İstanbul arasında mekik dokuyordum. THY’nin ve Aeroflot’un iki ülke arasında yaptığı seferlerin hepsi tıklım tıklım doluydu. Yalnız THY bu pazarda daha aktif çalışıyor.

- Yani, Türk tarafı olarak enerji ticaretinden kaybettiğimiz paraları THY seferlerinden mi kazanıyoruz?

V.İ. - Bir bakıma, evet. Bizim vatandaşlar da ben de THY ile uçmayı tercih ediyoruz. Bakın, bedava reklamlarını yapıyorum. Artık THY’den bedava bilet isteyeceğim (Burada da kahkahalar atıyor).

Soğuk Savaş’ın sendromlarını aştık

- Rusya’ya komşu ülkelerde başta Türkiye olmak üzere nükleer başlıklar bulunduğu ortaya çıktı. Moskova bu konuda ne düşünüyor? Bu nükleer başlıkları kendisine tehdit olarak algılıyor mu?

V.İ. - Türkiye’de nükleer başlık bulunması Türkiye’nin NATO üyeliğinden kaynaklanan yükümlülüklerine bağlıdır. Bu konuyla ilgili haberleri biz basından öğrenip takip ediyoruz. Mümkün olduğunca az sayıda nükleer başlık olursa bundan hem Avrupa hem dünya yararlanacaktır.

Almanya ABD’den kendi topraklarındaki Amerikan nükleer silahlarının geri çekilmesini talep ediyor. Hem Rusya büyükelçisi hem de Rusya vatandaşı olarak ne Türkiye’nin Rusya’ya karşı ne de Rusya’nın Türkiye’ye karşı nükleer silah kullanacağını söyleyebilirim. Bundan eminim. Zaten biz Toplumsal Forum çerçevesinde tarihçilerin de toplanmasını ve ortak tarihimizi, yani Rusya İmparatorluğu ve Osmanlı İmparatorluğu dönemindeki olayları ele almalarını istiyoruz.

- Peki, ya Soğuk Savaş dönemi?

V.İ. - Soğuk Savaş dönemi olaylarına gelince... Hem Rusya hem de Türkiye artık Soğuk Savaş dönemi sendromlarından kurtuldu. Gittikçe de yakın ilişkiler içine giriyorlar. Biz artık bu sayfayı kapatıp ilişkilerimizde yeni bir sayfa açıyoruz, dedik. Bizim istediğimiz her iki ülkeden de tarihçilerin, yazarların bu konuları tartışmalarıdır.

- Türkiye’yle Ermenistan arasında önce bir açılım yaşandı. Sonra da yakın temaslar yine soğudu. Rusya olarak bu durumu nasıl karşıladınız?

V.İ. - Bakın, Türkiye’yle Ermenistan’ın ortak tarihinde sorunlar yaşandıysa tarihçilerden oluşan ortak bir komisyon kurulsun. Bu komisyon o tarihi olayları araştırsın.

- İyi de Ermenistan ile Türkiye arasındaki yakınlaşma Azerbaycan’ı çok tedirgin etti. O zaman sorunlar nasıl çözülecek?

V.İ. - O artık sizin sorununuz. Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki Nahçivan, Dağlık Karabağ sorunları Türkiye’yle Rusya arasındaki diyaloğun önemli bir parçasıdır.
 
Kaynak: AB Haber

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum

Tüm gelişmelerden haberdar olmak için Turkinfo Hollanda Haber'i:

Adreslerinden takip edin!