Türkiye yatırım derecesine doğru ilerliyor
Türkiye yatırım derecesine doğru ilerliyor
Editör: Turkinfo.nl
22 Ağustos 2010 - 12:02
Bütün bu gelişmeler Türkiye´nin geçen iki yılda kurduğu istikrarın bir sonucu. Sağlam bankacılık sistemi, güçlü kamu maliyesi ve büyüme beklentilerine sahip olan Türkiye için -Ankara´yı ziyaret eden- İngiltere Başbakanı David Cameron, "Türkiye, Avrupa´nın köprüsüdür." ifadesini kullanmıştır.
2010 yılının sonlarına doğru yüzde 7,5 olarak tahmin edilen enflasyon oranının orta vadede yüzde 5´e indirilmesi ve tek haneli faiz oranlarının sürdürülmesi hedefleniyor.
İskoç Royal Bank analisti Timothy Ash, "Türkiye ekonomisiyle beklentileri boşa çıkarmayacak bir ülke olarak karşımıza çıkıyor." dedi.
MSCI Türkiye endeksinin ağırlığı, MSCI Yükselen Piyasalar Endeksi´nde 2009 yılında yüzde 10´luk; 2010 yılının ilk yedi ayında yüzde 13´lük artış gösterdi. Yabancı yatırımcılar İstanbul Borsasındaki hisselerin üçte ikisine sahip.
Jeremy Grant, Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası VOB´un, ABD´nin Vadeli İşlemler Piyasasını Düzenleyici Otoritesinin, Türkiye´nin vadeli işlem kontratlarını ABD´de satış ve dağıtımına izin vermesiyle ticaret hacminde bir artış beklediklerini kaydetti.
Vadeli İşlemler Piyasası Düzenleyici Otoritesi, benzer bir kararı Brezilya, Meksika ve Tayvan vadeli kontratları için almıştı.
VOB Genel Müdürü Çetin Ali Dönmez, 1 Ağustos´ta yürürlüğe giren Bankacılık ve Sigorta İşlem Vergisi muafiyetinin, VOB´un özellikle vadeli döviz işlemlerinde olmak üzere vadeli işlem kontratları likiditesindeki büyük engeli kaldırdığını söyledi.
Birçok analist bu yıl alınan risklerin daha makul düzeyde olduğunu söylerken Türkiye´nin finansal büyümede yabancı yatırıma olan güveninin ve ülkedeki süregelen çalkantılı siyasetin, 2011´in başlarında yatırımcılar için önemli olmaya başlayacağını ifade ediyor.
Türkiye´de 2001 yılında yaşanan krizin ardından iktidardaki AK Partinin tek parti hükûmeti kurabilmesi yatırım için oldukça önemli olmuştur.
Geçen ay, Mali Kural Tasarısı´nın Mecliste ertelenmesi tepkilere neden olurken tasarının seçim öncesi bütçede yer alıp almayacağı kesin değil.
Bu yıla ait mali hedeflerini gerçekleştirmesi gereken hükûmet, IMF´nin bütçelenmeyen geliri, mevcut hesap ve enflasyondaki baskıları kontrol altına almak, özel sektörün devre dışı bırakılmasına kısıtlamalar getirmek ve yetkililerin mali disiplinlerini desteklemek için kullanılması konusundaki önerisini dinleyecek gibi görünmüyor.
Şimdiye kadar duyulan endişeler güneşli ekonomik manzaradaki küçük bulutlardan ibaret. Ash´in de söylediği gibi "büyük adım, Türkiye´yi tam yatırım derecesine taşıyacak ve bu hamle muhtemelen aşılması zor bir engelin habercisi olacak."
FACEBOOK YORUMLAR