Türkiye Wilders'den endişe duyuyor

Gazetenin haberi şöyle:

Türk hükûmeti, İslam karşıtı politikacı Geert Wilders´in giderek artan etkisi nedeniyle yeni kurulan Hollanda hükûmetini çok yakından takip ediyor. Ankara, Hollanda´da yaşayan vatandaşları ve AB üyeliği için endişe duyuyor.

Wilders, Türkiye´de tanınmıyordu bile. Durum 2009 yılı sonunda bir Hollanda parlamenter komisyonunun önceden planlanmış ziyaretinin, Türk hükûmeti tarafından komisyonda Wilders de bulunduğu için iptal etmesine kadar. O gün bugündür Türk medyası Wilders´e özel bir ilgi duyuyor. Gazeteler sıkça pek güzel olmayan fotoğraflarını basıyor ve onu "ırkçı" olarak tanımlıyor. Konya´da gerçekleştirdiği bir röportaj sırasında bir iş adamı, "Ülkenizdeki ırkçı politikacıdan ne haber?" diyor. Ayrıca "Camilere yaptığı saldırıları" soruyor.

Türk hükûmeti, Ankara´da bulunan Hollanda maslahatgüzarını çağırarak, Hollanda hükûmet anlaşması konusunda hesap sordu. Türk yetkililer, Türkiye´ye dönen işçilere verilen yardımın kısıtlanması konusunda endişeleniyor.

Ankara´da bulunan bir Hollandalı diplomat, "Türkler aynı zamanda Wilders´in İslam konusundaki düşüncelerini de soruyorlar." diyor. "Ancak bu konuda bir tek açıklamamız var: Bu görüşleri Hollanda hükûmeti paylaşmıyor". Wilders´in PVV partisi, sağcı azınlık hükûmetini dışarıdan destekliyor.

Ankara, Türkiye´nin AB´ye üyeliği konusunda giderek artan Hollanda çekincelerinden endişe duyuyor. Söz konusu üyelik müzakereleri yıllardır sürüncemede.

Türkiye´nin AB üyeliğine karşı çıkanlar şimdiye kadar Fransa ve Almanya idi. Ancak başka ülkelerde de muhalefet artıyor. Wilders´in PVV partisinin desteklediği Hollanda hükûmeti, Türkiye´nin üyeliğine kesinlikle karşı.

Şu anda İstanbul´da bir Thinktank´a bağlı olan eski Hollandalı Avrupa Parlamenteri Joost Langendijk, "Türklere göre Hollanda Türkiye´nin AB üyeliğini her zaman destekleyen bir ülke olarak görülüyordu. Ancak bu durum son zamanlarda değişti. Şimdi Hollanda muhalifler sınıfında bulunuyor. Hollanda hükûmetinin resmî tutumu nedeniyle değil, Wilders´in etkisi nedeniyle. Türkler bunu gayet iyi hissediyorlar. " diyor.

Langendijk: "Türkler Hollanda´nın bir öncü olduğunu düşünüyorlar. Böyle bir şey Hollanda´da meydana gelirse, Hollanda kadar hoşgörülü olmayan başka ülkelerde neler olur sorusunu soruyorlar."

Türkiye´nin son yıllarda dış politikasının değişmiş olmasının da bir etkisi var. Ankara´da 2002 yılından beri iktidarda bulunan politikacılar İslami kökenli. Gözlerini Batı´dan çevirerek Orta Doğu´ya bakıyorlar ve İslam dünyasında liderlik rolü oynamak istiyorlar.

Yeni Hollanda Başbakanı geçen hafta Türk pasaportları hakkındaki bir yorumu üzerine ilişkilerin gergin olduğunu hissetmiş oldu. Başbakan Mark Rutte, parlamentoda bir tartışma konusunda Marlies Veldhuijzen van Zanten´in Hollanda ve İsveç pasaportlarının bir sorun olmadığını ancak Türk pasaportu olsaydı sorun olabileceğini söyledi.

Yurt dışında yaşayan Türklerden sorumlu Türk Bakan Faruk Çelik, derhâl bu sözün bir "ayrımcılık" olduğunu açıkladı.

Türk hükûmetinin bir sözcüsü, "Hollanda´da giderek artan yabancı ve İslam düşmanlığından endişe duyuyoruz. Türkiye giderek demokratikleşirken ve azınlıklarına daha iyi muamele yaparken, Avrupa´daki durum kötüye gidiyor." açıklamasını yaptı.