Reklam

Türkiye İran konusunda ikili oynadı

Türkiye İran konusunda ikili oynadı

Türkiye İran konusunda ikili oynadı
Editör: Turkinfo.nl
28 Kasım 2010 - 21:38
Reklam
Reklam
Tüm dünyanın merakla beklediği belgeler yayınlandı.

"Erdoğan mükemmeliyetçi ve işkolik"


"Başbakan Erdoğan, Atatürk ile aynı idealleri paylaşan bir harekete önderlik ediyor. İşkolik ve mükemmeliyetçi biri, despotik değil.

"Davutoğlu, Ahmedinecad´ı daha esnek buluyor"

17 Kasım 2009 tarihli belgede, ABD Dışişleri Bakanlığının Avrupa ve Avrasya İşlerinden Sorumlu Bakan Yardımcısı Philip Gordon ile Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu arasında yapılan görüşmenin gizli belgesi de yer aldı.

12 Kasım 2009´da 40 dakika süren görüşmeyle ilgili ABD´nin Ankara Büyükelçisi James Jeffrey´nin ismiyle yer alan belgede, Davutoğlu´nun ´´İranlıların Türkiye´ye güveninin tam olduğunu ve Türkiye´nin İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad´ı İran hükümetindeki diğer kişilerden daha esnek gördüğünü söylediği´´ belirtildi.

Gordon: "Türkiye´nin arabuluculuğu fayda getirmeyecek"

Belgede ayrıca şu ifadeler yer aldı:

´´Davutoğlu, İran´a yönelik yaptırımların ya da askeri güç kullanımının olumsuz sonuçları olacağını söyledi. Gordon ise İran´ın nükleer silah edinme ihtimalinin sonuçları konusunda ısrarcı oldu. Davutoğlu, bu sonuçları bildiklerini ve pek tabii riskin farkında olduklarını söyledi. Bu nedenle Türkiye, İranlılarla çok fazla çalışıyor.´´

Guardian konuya ilişkin gizli belgeye, ´´Bu görüşmede Gordon, Davutoğlu´nu, İran´ın nükleer programı konusunda Türkiye´nin arabuluculuğunun yardımcı olmayabileceği konusunda ikna etmeye çalışıyor, ancak bunda başarılı olmuyor´´ yorumuyla yer verdi.

"Türkiye İran konusunda ikili oynadı!"

WikiLeaks sitesinde yayımlanan gizli belgelere göre, İtalya Dışişleri Bakanı Franco Frattini´nin Roma´da ABD Savunma Bakanı Robert Gates´le yaptığı görüşmede, Türkiye´nin hem Avrupa, hem de İran´a açılımlar yapmasını ´´ikili oynamak´´ diye niteleyerek, ´´bu durumun kendisinde hayal kırıklığı yarattığını´´ söylemiş.

İtalyan haber ajansları, Roma´da yapılan ikili görüşmenin ardından ABD´nin Roma Büyükelçiliği tarafından 8 Şubat 2010´da Washington´a gönderilen ´´gizli´´ damgalı telgrafta, ´´Frattini, Türkiye tarafından hem Avrupa´ya, hem de İran´a doğru açılımlar yapma suretiyle ikili oynanmasının özellikle hayal kırıklığına neden olduğunu ifade etmiştir´´ ibaresine yer verildiğini belirtti.

Telgraftaki değerlendirmeye göre Frattini, nükleer meselesinde İran´la yapılan görüşmelere, ´´Suudi Arabistan, Türkiye, Brezilya, Venezüela ve Mısır´ın da dahil edilmesini önerme´´sinin yanı sıra, ´´Ortadoğu ülkeleri arasında İran konusunda gayri resmi bir toplantı düzenlenmesi´´ teklifinde de bulundu.
İran´la yapılan müzakere masasına Çin´i de oturtmak gerektiğini belirten Frattini´nin, ´´İran´da halkı yaralamaksızın hükümeti ikna edebilecek önlemleri saptama konusunda Çin ve Hindistan´ın kritik önem taşıdığı´´ düşüncesini de savunmuş.

Frattini, gizli belgelerin yayımlanması öncesinde Katar´ın başkenti Doha´ya giderken uçakta yaptığı değerlendirmede ise, ´´WikiLeaks belgeleri, diplomasinin 11 Eylül´ü olacaktır. Güvenlik açısından 11 Eylül dünya düzeninde nasıl bir değişikliğe yol açtıysa, WikiLeaks aracılığıyla yayımlanan belgeler de ülkeler arasındaki diplomatik ilişkilerde aynı çapta değişikliğe sebep olacaktır´´ dedi.

Frattini, ´´Diplomasi samimiyete, gizliliğe ve güvene dayalıdır. Belgelerin yayımlanması sonrasında kimse kimseye güvenmez hale gelecektir´´ diye konuştu.

"Türkiye´nin AB üyeliği zor"


ABD´li diplomatların Türkiye´nin Avrupa Birliği üyesi olmasını "zor" olarak niteledikleri ifade ediliyor. ABD´li diplomatların Türkiye´nin "ekseninin kaydığı" iddialarını dile getirdiği belgelerde, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu için "tehlikeli" ifadesinin kullanıldığı kaydediliyor.

"Aliyev, Türkiye´nin enerji merkezi olmasını istemiyor"

Belgelerde, ABD´nin Türkiye´den İran´a uyarılarda bulunmasını istediği ancak Türkiye´nin "gerekeni
yapmadığı" ifadesi yer alırken, Azerbaycan Devlet Başkanı Aliyev´in, Türkiye´nin enerji merkezi olmasını istemediğini kaydettiği öne sürülüyor.

Gates:" İran´a yapılacak operasyon 1 ya da 3 yıl nükleer programı geciktirebilir"


Belgelere göre ABD Savunma Bakanı Robert Gates´in İran´a yapılacak askeri bir operasyonun bu ülkenin nükleer programını sadece 1 ya da 3 yıl geciktirebileceğini inandığını ortaya koyduğunu da bildirdi.
Gizli belgelerde, İran´ın Kuzey Kore´den, Batı Avrupa´yı vurma kapasitesine sahip son derece gelişmiş füzeler aldığı ve ABD´nin, İran´ın bu füzeleri daha uzun menzilli füzeler üretmede araç olarak kullandığından endişe ettiği ve bu gelişmiş füzelerin son derece kuvvetli olduğu da kaydediliyor.


"İran için ülkedeki azınlıklar kullanılmalı"


Fransız Le Monde gazetesi de dünyada büyük merakla beklenen internet sitesi WikiLeaks´in sızdırdığı ´´gizli devlet´´ belgelerini yayınladı.

Fransız gazetesinin internet sitesinde yer alan, 18 Kasım 2009 tarihle gizli belge, ABD´nin İran konusunda 2010´u ´´kritik bir yıl´´olarak gördüğünü ortaya koydu.

Belgelerde, İran´ın nükleer sitelerinin korunmasını güçlendirmeye devam etmesi halinde, ABD´nin müdahalesinin zorlaşacağı yorumuna yer verildi.

Yine belgelerde, ABD´ yönetiminin, yeraltı sığınaklarını (bunker) delmek için gerekli silahları 2010 mayıs ayında İsrail´e teslim ettiği ortaya çıktı.

Gizli belgeler, İsrail gizli servisi Mossad şefinin, 2007 yılında, ABD yönetimine, ´´İran´da rejimi devirmek için üzerinde tartışılacak seçenekler arasında, öğrenciler, demokratlar, Kürt ve Azeriler gibi etnik grupların desteklenmesini önerdiği´´ ifade edildi.

Fransız gazetesi, gizli belgelerin ABD Savunma Bakanı Robert Gates´in, Fransız mevkidaşı Herve Morin ile bu yıl Şubat ayında yaptığı görüşmede, ´´İran´a saldırırsak, bu ülkenin atom bombası yapmasını sadece bir ile üç yıl arasında değişen bir süre için erteletebiliriz´´ dediğini de duyurdu.


"Araplar İran´ı tehdit olarak görüyor, Kral Abdullah ABD´yi İran´ı bombalaması için teşvik etti"


Gazetede yer alan gizli bilgilere göre, Arap ülkeleri liderleri İran´ı sevmiyor ve tehdit olarak görüyor.
Belgelerde, Suudi Arabistan Kralı Abdullah bin Abdülaziz, 2009 yılında ABD Başkanı Barack Obama´nın terörle mücadele danışmanı John Brennan´a, ´´İranlılara güvenilmez. İran maceracı bir ülke ve hedefi sorun yaratmak. Allah İran´ın günahlarından bizi korusun´´ ifadesini kullandığı belirtiliyor.

Suudi Arabistan Kralının, İran için ´´yılanın başını kesmek gerekir´´ifadesini kullandığı da yine belgelerde yer alıyor.

Yine Kralın, Amerikalı General James Jones´la yaptığı 11 Şubat 2010 tarihli görüşmede, ´´eğer İran nükleer silaha sahip olursa, bölgedeki bütün ülkeler de nükleer silaha sahip olur´´ dediği belirtildi.

"Bahreyn Kralı Nükleer programa karşı"


Bayreyn Kralı Hamad Al-Khalifa´nın, 1 Şubat 2009 tarihinde, Amerikalı General David Petraeus´a, ´´İran´ın nükleer programının durdurulması gerekir´´ dediği de yer alan gizli belgelerde, ´´Arap ülkelerinin tamamının, İran´ın nükleer programıyla ilgili olarak endişe taşıdığı´´ ifade edildi.

Le Monde gazetesi, söz konusu belgelere dayanarak, Abu Dabi Prensi Muhammed bin Zayed´i bu liderler içinde en kararlısı olarak gösterdi.

Belgelere göre, Amerikalı General Mullen, bin Zayed ile görüşmesine ilişkin olarak 9 Şubat 2010 tarihinde merkeze telgraf çekti. Telgrafta, Zayed´in, ´´İran´ın nükleer sitelerine karşı havadan saldırıların yetersiz olduğu ve karadan da saldırmak gerekir´´ dediği belirtildi.

"İranlıların 100 kelimesinden birine inanın"

Katar Emiri´nin Amerikalı senatör John Kerry ile yaptığı görüşme de, 14 Şubat 2010 tarihinde merkeze geçilen telgrafla açığa çıkıyor. Bu görüşmede Katar Emiri´nin, ´´İranlıların söyledikleri yüz kelimeden sadece birisine inanın´´ ifadesini kullandığı bildirildi.

Kahire´de bulunan bir Amerikalı diplomatın Şubat 2009´da çektiği telgraflarda da, Mısır Devlet Başkan Hüsnü Mübarek´in İran´dan son derece nefret ettiği ve Mübarek´in İranlılar için ´´yalancı oldukları ve onlara inanılmaması gerektiğini´´ söylediği kaydedildi.

Yine aynı belgelerde, Ürdün Meclis Başkanı Zeid Rifaiu´nun da, Amerikalılara, ´´İran´la diyalogla hiçbir yere varılamaz´´ dediği kaydediliyor.


"Suudi Arabistan El kaide destekçisi"


Belgelerde Suudi Arabistanlı bazı donörlerin El Kaide gibi terörist grupların ana mali kaynakları oldukları, Çin hükümetinin bilgisayar sabotajlarıyla ABD´yi hedef aldığı kaydediliyor.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum

Tüm gelişmelerden haberdar olmak için Turkinfo Hollanda Haber'i:

Adreslerinden takip edin!