Türkiye için Norveç tipi çözüm
Türkiye için Norveç tipi çözüm
İngiltere´de yayımlanan The Guardian gazetesinin 6 Ekim 2010 tarihli internet sayfasında, Robert Ellis imzasıyla ve yukarıdaki başlık altında yer alan haberin özet çevirisi şöyledir:
--Türkiye´nin AB Başmüzakerecisi Üye Devletlerin Endişelerini Yatıştırmak İçin
Bir Öneri Ortaya Koydu Ancak Bazı Olumsuz Noktalar Bulunuyor--
Türkiye´nin katılım sürecinde yaşanan tıkanıklığı aşmak için, Başmüzakereci Egemen Bağış, Türkiye´nin üyelik beklentisine dair üye devletlerin endişelerini yatıştırmak amacıyla geçen hafta bir öneri sundu.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül geçen yıl Azerbaycan´da yaptığı bir konuşmada, "Önemli olan birliğe katılmak değil kurallarını benimsemek." demişti. Gül´e göre, Türkiye de tıpkı Norveç gibi, AB standartlarını bir kez yakaladıktan sonra katılmamayı seçebilir.
Bağış ise Türkiye, katılım sürecini -ne zaman olursa olsun- tamamlayınca hem AB ülkeleri hem de Türkiye´de katılıma dair bir referandum yapılmasını önerdi. "Referandum" kelimesi AB´nin yönetim kadrosunun yüreğine korku salmak amacıyla seçilmişti ancak fikir kendi başına dikkati hak ediyor.
Ancak yine de Türklerin önerisinin bazı olumsuz yanları bulunuyor. Bağış´ın ifadesiyle "müzakereleri tamamlamak için müzakere başlıklarını açmalıyız".
Bu noktada bir pürüz var, zira Türkiye´nin aklında ilk olarak enerji başlığı bulunuyor. Yanlış anlamış olabiliriz diye Bağış´ın Nabucco projesine atıfta bulunduğu şu sözlerini aktaralım: "Şayet enerji başlığını açamazsam (Avrupa´nın) enerji problemlerini çözmek konusunda yeterince motive olamam."
Bıçak açıkça kemiğe dayandı. Bağış, namluyu Avrupa´nın kafasına dayadı ve Kıbrıs meselesi için bir çözüm talep ediyor.
Avrupa Parlamentosu üyesi ve ayrıca dış ilişkiler komitesi üyesi Alman Elmar Brook da Türkiye´nin tıpkı Norveç gibi iç piyasaya ve Şengen serbest dolaşım bölgesine katılmayı beklemesi gerektiğini önerdi.
Türkiye´nin Suriye, Lübnan ve Ürdün ile -vizesiz serbest dolaşım içerecek olan- bir Orta Doğu serbest ticaret bölgesi oluşturmayı planladığı gözönüne alındığında bu son öneri pek de gerçekçi olmuyor. Bu, halihazırda Kafkaslar ve Orta Doğu´daki diğer ülkeler için uygulanıyor ve böylece Türkiye, Avrupa için bir arka kapı olacak.
Her nasıl olursa olsun katılım konusundaki sorunlar bir kez aşıldıktan sonra, Türkiye´nin referandum konusundaki önerisi, sonucun bir ortaklık mı yoksa siyasi bir birlik mi olacağına dair çetrefilli soruya bir çözüm sunuyor.
FACEBOOK YORUMLAR