Türkiye AB'ye hazır değil
Türkiye AB'ye hazır değil
Editör: Turkinfo.nl
11 Mart 2012 - 21:29
Çek Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı ve muhtemel cumhurbaşkanı adayı Karel Schwarzenberg,Türkiyenin ABye hazır olmadığına dikkati çekti ve Türkiyeyi Kıbrıs konusunda da eleştirerek Türkler Kıbrıs sorununu çözemediler görüşünü ileri sürdü.Avusturya gazetesi Kronen Zeitungun konuyla ilgili haberi şöyle:
Çek Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı ve muhtemel cumhurbaşkanı adayı Atom Prensi Karel Schwarzenbergin mülakatlarından oluşan bir kitapta, Avusturyanın siyasî görünümüyle ilgili bölümden alıntı yapmıştık. Bugün ise Türkiye ABye katılmalı mı? bölümünü ele alacağız.
Bakalım böyle bir şey gerçekleşecek mi? Yalnızca Fransa, Avusturya yahut Almanya gibi belirli Avrupa ülkelerinde çok güçlü bir direncin olduğunu ve bunların kesinlikle hayır dediğini değil, aynı zamanda Türkiyenin kendini değiştirdiğini de unutmamalıyız. Türkiye, Orta Doğuda güçlü çıkarları olan, Kafkasya ve Orta Asyanın yanı sıra Balkanlarda da dikkatli şekilde bağımsız bir büyük güç politikası yürütüyor ve Türkiyenin iki savaş arasındaki dönemde ve de İkinci Dünya Savaşından sonraki birkaç yılda olduğu gibi yalnızca Avrupa ve ABDye yöneldiği günler artık geride kaldı. Türkiye jeopolitik konumunun farkına varıyor. Anadolu, Bağdata veya Şama, Viyana yahut Berlinden daha yakın.
Katılım Türkiye için bir prestij ve kabul görme meselesidir. Türkiyenin şu anda kendini geliştiren dış politikasını Avrupanın dış politikasının emri altına vermeye hazır olup olmadığı ise şüphelidir. Ben şu anda hazır olduğunu düşünmüyorum. Türkiye dış politika açısından az önce bahsettiğimiz gibi yalnızca başka bir yöne doğru hareket etmekle kalmıyor, aynı zamanda kendi ülkesinde daha çok sayıda eksiklik de var. Örneğin Türkiyenin hem dinî hem de milliyetçi azınlıklara yönelik hareket tarzı. Hristiyanlar ve Aleviler berbat muamele görüyor. Ayrıca Türkler, Kıbrıs sorununu daha çözmediler.
Çek Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı ve muhtemel cumhurbaşkanı adayı Atom Prensi Karel Schwarzenbergin mülakatlarından oluşan bir kitapta, Avusturyanın siyasî görünümüyle ilgili bölümden alıntı yapmıştık. Bugün ise Türkiye ABye katılmalı mı? bölümünü ele alacağız.
Bakalım böyle bir şey gerçekleşecek mi? Yalnızca Fransa, Avusturya yahut Almanya gibi belirli Avrupa ülkelerinde çok güçlü bir direncin olduğunu ve bunların kesinlikle hayır dediğini değil, aynı zamanda Türkiyenin kendini değiştirdiğini de unutmamalıyız. Türkiye, Orta Doğuda güçlü çıkarları olan, Kafkasya ve Orta Asyanın yanı sıra Balkanlarda da dikkatli şekilde bağımsız bir büyük güç politikası yürütüyor ve Türkiyenin iki savaş arasındaki dönemde ve de İkinci Dünya Savaşından sonraki birkaç yılda olduğu gibi yalnızca Avrupa ve ABDye yöneldiği günler artık geride kaldı. Türkiye jeopolitik konumunun farkına varıyor. Anadolu, Bağdata veya Şama, Viyana yahut Berlinden daha yakın.
Katılım Türkiye için bir prestij ve kabul görme meselesidir. Türkiyenin şu anda kendini geliştiren dış politikasını Avrupanın dış politikasının emri altına vermeye hazır olup olmadığı ise şüphelidir. Ben şu anda hazır olduğunu düşünmüyorum. Türkiye dış politika açısından az önce bahsettiğimiz gibi yalnızca başka bir yöne doğru hareket etmekle kalmıyor, aynı zamanda kendi ülkesinde daha çok sayıda eksiklik de var. Örneğin Türkiyenin hem dinî hem de milliyetçi azınlıklara yönelik hareket tarzı. Hristiyanlar ve Aleviler berbat muamele görüyor. Ayrıca Türkler, Kıbrıs sorununu daha çözmediler.
FACEBOOK YORUMLAR