Tunus ve Mısır'daki olayların yansıması
Tunus ve Mısır'daki olayların yansıması
Editör: Turkinfo.nl
01 Şubat 2011 - 21:49
Fransız Liberation gazetesi, Lenin bu konuları bilirdi ve bu noktada haklıydı diyor ve Rus Devriminin liderinden bir alıntı ile Mısır yorumuna giriş yapıyor:
Eğer en alttakilerin canına tak etmiş, en üsttekilerin de yapabileceği başka şey kalmamışsa, o takdirde devrim zafere ulaşır. Mısır halkı büyük bir güç ve cesaret sergileyerek işte bunu, artık canına tak ettiğini bağıra bağıra haykırdı. Mısır ordusu ise elinden başkasının gelmediğini, - baskılar sonucu da olsa- kavrayarak, açıklamak zorunda kaldı. Mısırda devrim yolda; peki onu durdurabilecek bir güç var mı? Bazıları, halk kitlelerinin arkasında Müslüman Kardeşler örgütünün bulunabileceğini söyleyeceklerdir. Ancak zaman, karanlık bir takım tahminler yürütme zamanı değil. Zaten haftalardan beri devam eden halkların isyanı bu iddiaları yalanlar nitelikte. Şarkta ansızın bir ışık yükseliverdi. Güneşin doğuşunu yaşıyoruz!
Sol-liberal İspanyol gazetesi El Pais ise yorumunda Mısırdaki gelişmeler karşısında İsrailin tavrını mercek altına alıyor:
İsrail, Mübarekin devrilmesi halinde bölgede izole olmaktan korkuyor. Netanyahu hükümeti Mısırdaki isyanı İslamcıların yönlendirdiğini tahmin etmiyor. Ama radikallerin demokratikleşmeden kendilerine pay çıkartacak olmalarından kuşku duyuyor. Arap ülkelerindeki protesto dalgasının kaynağında ise İslamcı akımları sınırlamak için insanların özgürlüklerinin ellerinden alınması yatıyor. Bu politika devam ettirilemez. Mısırdaki göstericiler, fanatiklerle otokratik sistem arasındaki mücadelede artık rehine konumunda olmak istemiyorlar. Onlar haklılar ve desteği hak ediyorlar; aynı şey Mübarek için geçerli değil!.
İtalyan La Repubblica, Nobel Barış ödüllü Muhammed el Baradeyin Mısır konusunda ABDnin işi ne kadar yavaştan aldığını göstermek için yaptığı Kurşun ayakkabılı Amerika benzetmesine atıfta bulunuyor. ABDnin şu sıralarda Mısırda Mübarekten sonraki dönemi başlatmak üzere daha ziyade koşu ayakkabılarını" giydiğini belirten gazete, yorumunda şu görüşlere yer veriyor:
Obama kendini, bir devlet başkanı ve rejimini çöküşe götüren girdabın içine atamaz ve atmaz da. Ayrıca Mısır, 30 yıl süren sivil ve ekonomik gerileme döneminden sonra özgürlük umudunun rüzgârını içine çekmiş gibi görünüyor. O özgürlük rüzgârı ki, ona her Amerikan Başkanı destek olmuştur. Ama Mısır denilince dikkat! Nitekim uzaklardaki İran, bir Kuran Cumhuriyeti daha kurulacağı umuduyla alkış tutmakta.
Muhafazakar İsveç gazetesi Svenska Dgbladet yorumunun girişinde, önce biri, ardından hepsi devriliyor; önce Tunusdaki başarılı halk isyanı, ardından Fas, Yemen ve Ürdündeki protestolar ve şimdi de Mısırdaki rejim çöküş içinde diyor ve yorumunu şöyle sürdürüyor:
Domino taşlarının devrilmesini sadece demokratik güçler istemiyor. Gazzede Hamas, Lübnanda Hizbullah ve El Kaide de bunu istiyor. Mısırdaki Müslüman Kardeşlerin gündeminde çoğulculuk diye bir anlayış yok. ABD, Soğuk Savaş döneminde kaybeden taraf olmak istemediği için Güneydoğu Asyada çökmekte olan rejimleri de askerî yoldan destekliyordu. Arap dünyasına Amerikanın biçtiği model ise ılımlı rejimleri ekonomik ve askerî yoldan tartışmasız iktidar koltuğuna taşımaktı. Artık bu politikaların bir son bulması gerekiyor. Şimdi artık demokrasinin yardıma ihtiyacı bulunuyor.
Liberal Avusturya gazetesi Der Standard da Mısırdaki gelişmeler kapsamında İsrailin Mısır ile ilişkilerini irdeliyor:
Batının şampiyonu konumundaki Muhammed El Baradey, İsrailin düşman gözle baktığı isimler listesinin başında bulunuyor. Mısırda ise kitleler arasında İsraile karşı sert çıkanlar beğeniliyor. Bu yüzden eski Mısır Dışişleri Bakanı ve şimdiki Arap Birliği Başkanı Amr Musa Mısırda yapılacak devlet başkanlığı seçimlerini büyük olasılıkla kazanacaktır. Bu durumda İsrail, Mübareki arayacaktır.
FACEBOOK YORUMLAR