TMV, üç dil konuşulan Belçika'da Türk öğrencilerin eğitim hayatına kritik destek sağlıyor
Türkiye Maarif Vakfı (TMV), üç resmi dil konuşulan Belçika'da eğitim gören Türk çocukların "velisi" gibi hareket ederek hem onlar hem de ebeveynleri için dil engelini aşarken öğrenciye özel takviye dersler, Türkçe ve hobi kursları ile psikolojik danışmanlık hizmeti veriyor.
- TMV Belçika Temsilcisi Zeynep Bilgin Eraslan:
- "Gent'te çok zeki bir öğrencimiz vardı. Kendini okulda Flamanca yapılan psikolojik testlerde iyi ifade edemediği için, zeka geriliği yaşayan çocuklara özel bir okula yönlendirilmişti. Biz müdahale ettik ve bize verilen 3 aylık sürede açığı kapatarak çocuğu eski okuluna aldırdık. Bu benim için çok önemliydi. Bu durumdaki, okuldan atılma tehlikesiyle karşılaşan 30'u aşkın çocuğa müdahale ettik"
Belçika'da Türk nüfusunun yoğun yaşadığı, Flamanca konuşulan Gent kentinde iki yıldır faaliyet gösteren TMV, gerekli izin süreçlerinin tamamlanmasıyla başkent Brüksel'de de çalışmalarına başladı.
Ebeveynlerinin görevi gereği, Avrupa Birliği (AB), NATO gibi kurumlara ev sahipliği yapan Brüksel'de eğitim gören çok sayıda Türk öğrencinin yanı sıra yerleşik nüfustan çocuklar TMV'nin faaliyetlerine ilgi gösteriyor.
TMV'nin Brüksel'deki faaliyetleri, kentin Fransızca ve Flamanca konuşulan bölgelere bölünmüş olması nedeniyle özellikle önem arz ediyor.
Öncelikle ebeveynler için dil engelinin aşılmasına yardımcı olan TMV, çocukları hem bu alanda hem de okuldaki tüm branş derslerinde destekliyor.
- "Bireysel program çıkarıyoruz"
TMV Belçika Temsilcisi Zeynep Bilgin Eraslan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, takviye grup dersleri ve özel dersler, dil desteği, ders dışı etkinlikler, rehberlik ve psikolojik danışmanlık olmak üzere dört ana hizmet verdiklerini söyledi.
Öğretmenlerle iletişime geçtiklerini belirten Eraslan, "Çocuk nerede zorluk yaşıyorsa çocuğa özel, bireysel program çıkarıyoruz. Ona yoğunlaşıyoruz. Öğretmenleriyle iletişim halindeyiz. Nerede eksiği var, nereye eğilmemiz isteniyorsa bunu soruyoruz." dedi.
Eraslan, bir öğrencinin haftada 6 saatlik grup derslerine katıldığını, bunun dışında okulda zorlandığı dersleri için her branşta özel dersler de verdiklerini belirterek "Ağırlıklı olarak dil ve matematik derslerine talep geliyor." dedi.
Eraslan, ikinci olarak dil konusuna yoğunlaştıklarını dile getirerek şöyle devam etti:
"Türkçe derslerini çok önemsiyoruz. Bütün çocuklarımızın Türkçe konuşması bizim için çok önemli. Burada çok sayıda diplomat da var. Türkiye'den gelip ilkokul 3'üncü, 4'üncü sınıflara başlayan çocuklar var. Onlara da Fransızca, Flamanca dersleri veriyoruz. Burada doğan büyüyen çocuklarımızın da dil sorunları oluyor. Sınıf arkadaşlarıyla eşit düzeye getirene kadar onlara da dil kursu veriyoruz."
Özellikle hafta sonları olmak üzere ders dışı etkinlikler de yaptıklarını aktaran Eraslan, oyunlarla matematik, satranç, ebru, enstrüman kursları da verdiklerini ifade etti.
- Psikolojik danışmanlık, logopedi desteği
Eraslan, rehberlik ve psikolojik danışmanlığı çok önemsediğini vurgulayarak hem çocuklara hem de ebeveynlere TMV binasında belirli saatlerde profesyonel olarak bu alanda danışmanlık sunduklarını söyledi.
Dil ve konuşma terapisi (logopedi) hizmeti de verdiklerine işaret eden Eraslan, "Bazen çok kısa sürede bazen daha ağır vakalarda uzun süreli terapilerle sonuç alıyoruz." diye konuştu.
Özel dersler için 3, 6 aylık, 1 yıllık olmak üzere piyasanın oldukça altında genel fiyatlandırmanın bulunduğunu belirten Eraslan, sigorta şirketlerinden alınan gerekli belgeyle dar gelirli ailelere indirim yapıldığını ifade etti.
- Karşılaşılan zorluklar, kritik müdahaleler
Eraslan, çocukların okul başarılarının dili iyi bilmemelerinden etkilenebildiğini, kısa sürede müdahale edilmediyse çocuğun okuldan atılabildiğini belirterek şunları paylaştı:
"Gent'te çok zeki bir öğrencimiz vardı. Kendini okulda Flamanca yapılan psikolojik testlerde iyi ifade edemediği için, zeka geriliği yaşayan çocuklara özel bir okula yönlendirilmişti. Biz müdahale ettik ve bize verilen 3 aylık sürede açığı kapatarak, çocuğu eski okuluna aldırdık. Bu benim için çok önemliydi. Bu durumdaki, okuldan atılma tehlikesiyle karşılaşan 30'u aşkın çocuğa müdahale ettik."
Eraslan, "Çocukların hak etmediği bir yerde okumaları çok can acıtıcı bir şey. İhtiyaç duydukları desteği onlara verebilmek, onların başarılarına ciddi manada katkı sunduğumuzu görebilmek bizim için çok önemli." değerlendirmesinde bulundu.
Belçika'da Fransızca, Flamanca ve Almanca olmak üzere 3 dil konuşulduğuna dikkati çeken Eraslan, "Üçüncü nesil burada doğmuş büyümüş ancak örneğin kendisi Fransızca eğitim aldığı, çocuğu ise Flaman okuluna gittiği için ona yardımcı olamıyor. Öğretmenle iletişim kuramıyor. Biz çocuğun velisi gibi okulla irtibat kuruyoruz. Veliden yetki alıp veli toplantısına gidiyoruz. Öğretmeniyle görüşüyoruz." ifadelerini kullandı.
Eraslan, Belçika'da doğmuş büyümüş profesyonel bir ekiple çalıştıklarını vurgulayarak "Öğretmenlerimiz zaten haftanın belirli günleri okullarında, belirli günleri burada çalışıyorlar. Psikoloğumuz da keza yine çocuklarla aynı yollardan geçmiş bir kişi." diye konuştu.
AA
FACEBOOK YORUMLAR