Süryanı sığınmacılar Türkiye'yi karalayarak Hollanda'yı ayağa kaldırmışlardı, şimdi övgüyle karşılanıyorlar
‘Yarım asır sonra anavatanlarına dönen Süryaniler için destan yazanlar, yurtdışında Türkiye’nin nasıl karalandığını biliyorlar mı?
Bu ayın başlarında, hemen hemen tüm yayın organlarında, ‘Yarım asır sonra anavatanlarına döndüler. 50 yıl önce Avrupa’ya göç eden Süryaniler anavatanlarında buluştu. Çocuklarına dönen Süryaniler duygu dolu anlar yaşadı’başlıkları ile görüntülü haberler yayınlanmıştı.
‘Dargeçit ‘ten 1970’li yıllarda bölgedeki olaylar sebebiyle’ şeklinde başlayan haberlerde, hangi olaylardan söz edildiği hiç anlaşılmıyor. (Aslında hiçbir olay yoktu)
Dramatize edilen bu geri dönüş haberi yukarıdaki fotoğraf ile şöyle verilmişti:
İsveç, İsviçre, Fransa, Hollanda, Almanya, Belçika ve Danimarka gibi Avrupa ülkelerine göç. Etmek zorunda kalan 0 kişilik Süryani grubu, 50 yıl aradan sonra anavatanlarına gelmenin mutluluğunu yaşadı. Bölgede sağlanan huzur ve güven ortamının ardından bu sene tatil bölgelerine gitmek yerine anne ve babalarının göç ettiği anavatanlarına gelen Süryaniler duygulandı. Anne ve babaları göç ettiğinde çoğunluğu çocuk yaşta olan gruptakiler, 50 yıl sonra geldikleri Dargeçit ilçesinde oyun oynadıkları sokakları, alışveriş yaptıkları dükkanları ve akrabalarının taş evlerini görme fırsatı buldu. Sokakları gezerken duygulu anlar yaşayan Süryaniler, uzun yıllar sonra evlerini gördüklerinde anılarını tazelediği ve göz yaşlarını tutamadıkları görüldü. İlk kez geliyorum 45 yıldır Dargeçit’e gelmediğini anlatan Hayriye Ergün (50) ‘Ben 5 yaşlardayken buradan ayrılmıştım insanın içinde hasret kalıyor.’
Yukarıdaki haber, okuyan her insanoğlunu duygulandıracak bir konuyu işliyor. Buna hiçbir diyeceğimiz yok. Hele hele yaşları 45-50 olanlar için de hiçbir suçlamamız yok. Ne var ki, 50 yıl önce Avrupa ülkelerine sığınmacı olarak başvuranlar, Türkiye’yi inanılması güç olan suçlamalar ile karalıyorlardı. Hollanda’ya gelen sığınmacılar, özellikle Almelo kentinde kiliseleri işgal etmişler ve, ‘Türkiye’de bize şiddet uyguluyorlar, kadınlarımızın ırzına geçiyorlar, koyunlarımızı ve kuzularımızı çalıyorlar’ gibi suçlamalarda bulunmuşlardı. Her gün radyo ve televizyonlar ile gazetelerde yer alan bu haberler, burada yaşamakta olan Müslüman Türkler’i rencide ediyor ve Hollandalılar bu Türkler’e ‘Hıristiyan düşmanı’ gözüyle bakıyorlardı.
Hollanda’da yaşayan Müslüman Türkler’i bu zor durumdan kurtarmak için çareler aramaya başlamıştık.Çareyi hiç alışılmamış bir etkinlikte bulmuştuk. Türk medya mensupları olarak, Hollanda medya mensuplarını bir basın toplantısına davet etmiştik. Lahey’de organize ettiğimiz bu basın toplantısında, sığınmacıların konuyu abarttıklarını belirtmiş, bu durumun Hollanda’da yaşayan Müslüman Türk toplumunu çok zor durumda bıraktığını anlatmıştık.
Belgelerle anlattığımız konu hakkında konuşurken, ‘Biz, Türkiye’den gelen bu insanlara ikamet izni verilmesini canıgönülden istiyoruz. Ama bunların kiliselere sığınarak kendilerini acındırmaları ve yalan iddialarda bulunmalarını istemiyoruz. Zira, Türkler ile Hollandalı komşular arasındaki ilişki zedeleniyor’ demiştik.
Hepsi olmasa da bir kısım medya bizim sözlerimize yer vermişti. Ama Türk düşmanı medya, bizim söylediklerimizi bile çarpıtmıştı.
Bizim anlattıklarımıza kulak veren bir televizyon organı, hatırladığım kadarıyla Fons van Westerlo adındaki gezici muhabirini Midyat’a göndermişti. Van Westerlo objektif bir gazetecilik yapmış ve Midyat’tai Süryanileri konuşturmuştu. Başta dini liderleri Patrik olmak üzere Süryani halkı, sığınmacıların yalan söylemek mecburiyetinde kaldıklarını anlatmışlardı.
Sığınmacılar ise, Midyat’takilerin korktukları için bu beyanlarda bulıunduklarını iddia etmişlerdi.
Anlayacağınız, bir zamanlar sığınma hakkı elde etmek için Türkiye’yi karalayan insanların çocukları şimdi anavatanlarına dönmüşler. Bu çocukların, o zamanlar ebeveynlerinin ne türlü yalanlar ile Türkiye’yi karalamış olduklarını bilme hakları da olmalı.
Ermeni ve Süryani iddiaları daha sonraları da Hollanda’da birkaç kez gündeme gelmişti.
Bu konuda en son yazdığım bir haberi de bilginize sunuyorum.
İlhan KARAÇAY
FACEBOOK YORUMLAR