Reklam

Suriye'den kimyasal silah tehdidi

Suriye'den kimyasal silah tehdidi

Suriye'den kimyasal silah tehdidi
Editör: Turkinfo.nl
25 Haziran 2012 - 20:49
Reklam
Reklam

Hem komşu ülkelerde hem de batılı devletler arasında rejimin düşmesi durumunda bu silahların güvenliği ile ilgili kaygılar giderek artıyor.


ABD´de böyle bir durumda silah stoklarının güvenliği için hazırlıkların yapıldığına dair haberler var.


Sorunun önemli bir parçası Suriye´nin kimyasal silah programının ölçeği ve kapsamı.


Washington´daki James Martin Nükleer Silahsızlanma Araştırma Merkezi Başkanı Leonard Spector Suriye´nin, hardal gazı gibi geleneksel kimyasal ajanlar, Sarin gibi modern gazlar ve VX sinir gazları dahil olmak üzere dünyanın en geniş kimyasal silah mühimmatında sahip olduğunu söylüyor.


Spector, "Suriye´de, bazıları çatışmaların sürdüğü Humus ve Hama bölgelerinde olmak üzere büyük kimyasal silah depoları olduğu düşünülüyor. Bu yerle rejim güçleri tarafından korunuyor. Ancak, Esad yönetimi devrilirse görevlerine devam edip edemeyecekleri belli değil" diyor.


Kaygı duyulan bir diğer nokta da kimyasal silahların farklı depolanma yöntemleri.


Spector, hardal gazının tek tek cephaneler olarak değil büyük kütleler halinde depolandığını diğer gazların ise ikili olarak saklandığının düşünüldüğünü söylüyor.


Kütle halindeki gazlardan ziyade ikili kimyasal mühimmat kolay bir şekilde taşınıp kullanılabilir.


Spector "ABD yetkilileri Suriye’nin kimyasal silahlarının sınırlı sayıda alanlarda güvenli depolarda saklandığını ve dağıtımının yapılmadığını düşünüyor” diyor.


İstihbarat servisi dışında Suriye’nin kimyasal silah programı ile ilgili çok az ayrıntıya ulaşılabiliyor.




Kimyasal Silah Sözleşmesi’ni imzalayan ve Kaddafi rejimi yıkıldığında stokların boşaltıdığı Libya’nın tersine, Suriye sözleşmeyi imzalamadı, dolayısıyla stokları ile ilgili herhangi resmi bir açıklamada bulunmadı.


Amerika Bilim İnsanları Federasyonu’nda araştırmacı olan Charles Blair, Suriye’nin kimyasal silah stoku ile ilgili sorunlar konusunda Libya’nın çok da iyi bir örnek olamayacağını düşünüyor.


"Libya’nın kimyasal silah mühimmatı çok daha azdı; hardal gazı stokları eskiydi, stokların yeri biliniyordu ve Libyalı yetkililer stokların yokedilmesinde işbirliği içinde çalıştılar".


Blair, iki ülkenin kimyasal silah kullanımı konusunda da ciddi farkların bulunduğunu söylüyor.


“Libya tek CW gazını sadece havadan bombalamalar yoluyla kullanabiliyor ve bu da askeri olarak etkisiz bir yöntem".


Suriye,´nin ise kimyasal silah kullanımı konusunda hava bombardımanı, tooçu atışı ya da füze gibi farklı şekiilerde kullanabiliyor".


Suriye’deki silahların yarattığı tehdit ile ilgili ciddi tartışmalar mevcut.


Leonard Spector, hem Esad rejimi bu gazların bir kısmını isyancı güçlere hatta sivillere karşı kullanabilme ihtimalinin hem de isyancı güçlerin kimyasal silah depolarından birini ele geçirmesi durumunda kullanma ihtimali olduğunu söylüyor.


Spector, kaygı yaratan senaryonun Suriye’nin kimyasal silah mühimmatı kontrolünün kaybedilmesi ve silahların Lübnan’da Hizbullah’a ya da El Kaide’ye geçmesi olduğunu söylüyor.


Her iki örgüte bağlı gruplar şu anda Esad rejimine karşı mücadele eden gruplar arasında bulunuyor.


El Kaide ile ilişkili gruplar ve kitle imha silahaları arasında bir ilişki on yıldan fazla bir süredir ABD askeri planlarının odağında.


Bu tür kaygıların mevcut olduğu bir ortamda yönetimin devrilmesi durumunda Suriye’deki kimyasal silahların güvenliği ile ilgili ABD’nin bir plan geliştirmesi konusunda yoğun bir baskı var.


Basında ABD Özel Kuvvetleri’nin Suriye kimyasal silah altyapısına baskın yaparak ele geçireceğine dair haberler çıkmıştı.


Gerçek ise çok daha karmaşık. Böyle bir görev istikrarsız bir ortamda alanda askeri bir varlığı gerektirebilir.




Charles Blair’in belirttiği gibi Irak deneyimi aşırı hassas askeri depoların güvenliğinin sağlanmasının ne kadar zor olduğunu gösteriyor.


Blair, hiçbir yabancı ordunun ülkeye girerek kimyasal silahların üretim ve depolama yerlerini tespit etme ve güvence altına almaya hazır olmaması nedeniyle Suriye’de yaşanacak zorlukların daha büyük olabileceğini düşünüyor.


Leonard Spector’ın belirttiği gibi ABD’nin önlem planının detayları henüz bilinmiyor.


"En çok arzu edilen plan yönetimin el değiştirmesi durumunda silahların korumasını şu anda sağlayan görevlilerin yerlerinde kalması ve ilerde silahların nasıl korunacağı ya da yok edileceği kararları verildiği sırada silahların güvenliğini uluslararası bir grubun gözlemlemesi”


Ancak "Suriye güvenlik güçleri tarafından sürdürülen silahlı direniş ABD’nin bu depoların güvenliğini sağlaması yerlerin sayısı ve büyüklüğünden dolayı oldukça güç."


Esad rejiminin devrilmesi durumunda yeni sorular ortaya çıkacak.


Yeni bir Suriye hükümeti sözleşmeyi imzalayacak ve kimyasal silah stoklarını yok etmeyi kabul edecek mi?


Ya da Leonard Spector’ın belirttiği gibi “Suriye, İsrail’in nükleer silahlarına karşı ve İsrail ile Golan Tepeleri’nin geleceği ile ilgili müzakerelerde bir kart olarak kimyasal silahları tutmayı mı seçecek?"

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum

Tüm gelişmelerden haberdar olmak için Turkinfo Hollanda Haber'i:

Adreslerinden takip edin!