Sarkozy Bu Belgeye İyi Baksın

Sarkozy Bu Belgeye İyi Baksın

Sarkozy Bu Belgeye İyi Baksın
Editör: Turkinfo.nl
02 Şubat 2012 - 10:28


Prof.Dr. Osman Özsoy

www.acikistihbarat.com


Yapılan mezalimden diğer düşman kuvvetleri bile rahatsız oldu. Savunmasız Müslüman halka yapılanlara dayanamayan Rus Başkomutanı,

“Bütün bu hallere son verilmezse Müslüman halka silâh dağıtmak zorunda kalacağını”

söyledi. Yine bunlardan birinde Rus Albayı Griasnoff, genç bir Ermeni kızını bir caminin avlusuna götürerek Ermenilerin yaptığı mezalimi göstermiş, yapılan iş karşısında üzüleceğini beklediği Ermeni kızın büyük bir zevkle kahkaha attığını ve yapılan işi beğendiğini söylemesi karşısında, bu Ermeni kızdan tiksindiğini ifade etmişti.
 
 
Osmanlı Arşivlerinde öyle belgeler var ki, insan onları tarihin tozlu rafları arasından çıkarıp baktığında, Türk Milleti’nin asaletiyle bir kez daha gurur duyuyor.

Aşağıda onlardan bir kaç tanesini paylaşacağım.

Fransa Senatosunun Ermeni yasa teklifini kabul etmesi tartışılmaya devam ediyor.

Tepkileri abartıp ölçüyü kaçırmamak lazım...

Türkiye şu an Batı ülkeleri karşısında son 200 yılın en güçlü durumunda.

Türkiye en dibi gördü, çoktan yükselişe geçti.

Bugüne kadar Ermeni istekleri konusunda sonuç alamayan Batılı ülkelerşu saatten sonra Türkiye’nin önüne takoz koyamazlar.

100 senedir başaramadıklarını ülkemizin geldiği şu noktadan sonra başaracaklarını düşünmek safdillik olur.

Türkiye’nin bu konuda en büyük yanlışı etki-tepki politikası izlemesi.

Yani bu konular ilgili ülkelerin parlamentolarının gündemine geldiğinde ancak harekete geçmesi. Diğer zamanlarda konuyu gündemine alıp sistemli bir çalışma yürütmemesi.

Birinci Dünya Savaşı’nın ardından 18 Ocak 1919’da Paris’te toplanan Barış Konferansı’nda, Osmanlı Devleti’nden hiçbir Türk delege yokken, buna karşılık Ermeni delegeler davalarını anlatmak üzere konferanstaki yerlerini almıştı. Daha da önemlisi, Ermeniler daha o tarihlerde bile profesyonel anlamda bir lobicilik faaliyeti sergiliyorlardı.

Ermeni yandaşı yüzlerce gazeteci, yazar, şarkıcı, profesör, senatör ve eski bakan Ermeni davasını anlatmak için Paris’te konferanslar düzenlediler ve konferans devam ettiği sürece Paris’in gündemine hâkim oldular. Biz ise 100 senedir bu konuda sadre şifa bir adım atamadık.

I. Dünya Savaşı sürerken Avrupalı devletlerin bağımsız toprak vaatlerine inanarak Ermenilerin Osmanlı Devleti´ni içten vurması ve Anadolu´nun Müslüman nüfusuna katliâm uygulamaya başlaması üzerine, Osmanlı topraklarında yaşayan Ermenilerin bir kısmını bulunduklarıyerlerden devletin sınırları içindeki başka yerlere nakletmek bir zaruret halini almıştı.

Savaş devam ederken ettiği eli silâh tutan Türk erkekler cephelerdeydi. Cephe gerisinde sadece kadın, çocuk, yaşlı, yaralı ve sakatlar kalmıştı. İşte Ermeni ve Rumlar, Türk köy ve kasabalarını böylesi bir acziyet içinde buldular ve savunmasız bu insanlara akla hayale gelmedik işkence ve zulümler yaptılar.

Düşmanı da rahatsız eden zulüm...


Yapılan mezalimden diğer düşman kuvvetleri bile rahatsız oldu. Savunmasız Müslüman halka yapılanlara dayanamayan Rus Başkomutanı,

“Bütün bu hallere son verilmezse Müslüman halka silâh dağıtmak zorunda kalacağını”

söyledi. Yine bunlardan birinde Rus Albayı Griasnoff, genç bir Ermeni kızını bir caminin avlusuna götürerek Ermenilerin yaptığı mezalimi göstermiş, yapılan işkarşısında üzüleceğini beklediği Ermeni kızın büyük bir zevkle kahkaha attığını ve yapılan işi beğendiğini söylemesi karşısında, bu Ermeni kızdan tiksindiğini ifade etmişti.

Kaç kişi öldürüldü?

Osmanlı arşiv belgelerine göre, 1914-1921 yılları arasında Ermeni çetelerinin saldırılarında 518 bin 105 Müslüman öldürüldü. Yine Rus ve Ermeni saldırılarında 1 milyon 604 bin Müslüman iç bölgelere göç etti. Bu göç esnasında 701 bin kişi de hayatını kaybetti.

Ermeni ve Rumların eli silâh tutan zümresi de, Türk köylerini basmak ve yağmalamak için çeteler hâlinde dağlara çıkmış olduğundan, onların geride kalan kadın, kız ve çocuklarına bakmak ve onları korumak da Osmanlı Devleti’ne düştü. Sunduğumuz belgenin özetini nefesinizi tutarak okuyun ve ecdadımızın nasıl bir millet olduğunu düşünerek iftihar edin.

İşte belgeler:

Müslüman ailelerin nezdinde korumaya alınan Ermeni ve Rum çocuklarısavaşın ardından kendi ailelerine teslim edildiklerinde, bunların çoğu kendi evlerinden kaçtılar ve tekrar Müslüman ailelerin yanına geri döndüler. Bu konuyla ilgili de pek çok belge mevcuttur.

(Başbakanlık Osmanlı Arşivleri, DH-ŞFR, Dosya: 94, Belge: 233; DH-ŞFR, Dosya: 95, Belge: 157)




Diğer bir belgede;

“Müslümanlar nezdinde bulunan kimsesiz Ermeni
kız ve çocuklarının Ermeni ruhanî liderlerine veya sahiplerine verilmesi, eğer kabul etmezlerse bunların bakım ve iaşesinin hükûmetçe üstlenileceğinin”

Emniyet Genel Müdürlüğü’nden Adana Valiliği’ne bildiriliyordu.



Hatta Osmanlı Devleti daha büyük bir âlicenaplık gösterdi ve geçici iskan sırasında Ermenilerin geride bıraktıkları mal ve emlâki alelâcele ve değerinden ucuza satmak zorunda kalmış olabilecekleri düşüncesinden hareketle, bu konuda mağdur olmamaları için de tedbir aldı.

Fransa’nın Ermeni soykırımını inkar edenleri cezalandırma nedeni de buradan kaynaklanıyor. Arşiv belgelerinde gerçekler o kadar açık ki, soykırım olduğunu iddia etmek mümkün değil. Bu mümkün olmayınca da, hem de bu çağda yoktur demeyi yasaklamak suretiyle akla ziyan bir kararıMeclis ve senatolarından geçirmek gibi bir garabetle karşı karşıya kalıyorlar.

Onların derdi tarih ile yüzleşmek değil. O nedenle aslında Sarkozy’e belge falan göstermek de anlamsız. Ben belgeyi siz değerli okuyucularımız için paylaştım. İşte ecdadımız böyleydi demek için...

Türkiye’nin son dönemdeki hızlı büyümesi hepsini rahatsız etti.

Keyfimizi kaçıracak, ülkemizi meşgul edip dış dünyada hareket alanınıdaraltacak arayış içerisindeler.

Abartılacak bir durum yok. Bu ayıp onlara yeter. Biz yolumuza kaldığımız yerden devam edelim.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum

Tüm gelişmelerden haberdar olmak için Turkinfo Hollanda Haber'i:

Adreslerinden takip edin!