Reyhanlı'da Türkiye'ye ağır bir mesaj verildi
Reyhanlı'da Türkiye'ye ağır bir mesaj verildi
Ortadoğuda patlayan bombalar adeta mors alfabesi gibidir. Okumayı bilenler için seçilen hedef, belirlenen saat ya da yer, çoğu zaman da hepsi bir arada, ince ince hesaplanmış birer mesajdır. Bombanın fitilini ateşleyenlerle hedefindekiler o bomba üzerinden birbirlerine meydan okur, haber gönderirler. Taraflar birbirlerinin ne demek istediğini gayet iyi anlarlar. Ne kadar anlaşılmasını istiyorlarsa o kadarını kamuoyuyla paylaşırlar.
Ancak Ortadoğu halkları da zaman içinde bu mors alfabesini çözmüştür. Sıradan bir insan da en az ülkesinin en üst düzey istihbarat memuru kadar o bombanın neden ve kimler tarafından konduğunu az çok tahmin eder. Ne demek istendiğini bilir. Çünkü bir yönüyle o mesajın bir muhatabı da odur.
Reyhanlı daki çifte bomba da bunlardan farksız. Çünkü Türkiye artık Ortadoğu siyasetinin içinde. İyisiyle de içinde kötüsüyle de. Açılımıyla da Türkiye Ortadoğu politikasında taraf, çatışmalarda aldığı tavırla da.
43 kişinin canına mal olan Reyhanlı saldırısı bu yönüyle çok çeşitli analiz imkanları sunuyor. Gerek Türk tarafından gelen ilk reaksiyonlar gerekse dünyadan gelen tepkiler, Reyhanlı saldırısının Türkiyenin Suriye politikasını yeniden tartışmaya açmayı hedeflediğini açıkça ortaya koyuyor.
Korkunç saldırı için seçilen mekan, Suriyeli muhaliflerin ve mültecilerin sığındığı Hatayın Reyhanlı ilçesi. Suriye sınırından gelenlerin ilk uğradıkları noktalardan biri. Çevrede birçok mülteci kampı var. Saldırının, gözleri doğrudan Suriyeye çevireceği bombayı koyanlar tarafından kuşkusuz iyi biliniyordu.
Adalet Bakanı Sadullah Erginin işaret ettiği gibi hedeflerden biri bu saldırı Hatay halkını bir yere sürüklemek olabilir. Yani fail, saldırının olağan şüphelisi Suriye rejimi ise Şam, bir yandan Türkiyenin canını yakmayı, Türk muhalefetinin Suriye politikasını yeniden hedef tahtasına oturtmasını, son günlerde kimyasal silah söylemini yukarı çeken hükümeti sınırlamayı istemiş olabilir. Geçmişte de bu yönteme başvuruldu ve Türkiye içinde Suriye tartışmalarının yaşanması sağlandı. Saldırganlar ayrıca saldırıdan canı yanan Reyhanlı halkını da, Türk halkını da Suriyeli mültecilere karşı bilemeyi de hesaplamış olabilirler.
Zamanlama da dikkat çekici. Reyhanlı saldırısı, Başbakan Erdoğanın Washington ziyaretinin öncesine, kimyasal silah kullanıldığı iddialarıyla, NBCde yayınlanan, Ankaranın yalanladığı Suriyeye karadan girme açıklamasının hemen ertesine rastlamaktadır. Dolayısıyla bir hedef, Ankaranın Suriye rejimi aleyhine yükselen sesini geçmişte F-4 uçağının düşürülmesi, Akçakale ve Cilvegözü saldırıları sırasında olduğu gibi kısmak olarak öne çıkıyor. Olayın Başbakan Erdoğanın Washington ziyaretinde gündeme geleceği açık.
Beşir Atalaya göre saldırı Suriye muhaberatının işi. Ama bu saldırı ile ilgili çok farklı analizler de göz ardı edilmemeli. Suriyeyi kendi yanında savaşa çekmek isteyen, Türkiyeyi Suriyeye müdahaleye sürüklemek isteyen bazı muhalif gruplar da işin içinde olabilir. Erdoğanın bu olayı emsal göstererek Obamaya müdahale baskısı yapması da olasıdır.
Ayrıca Türkiyedeki barış sürecini baltalamak isteyenler, Ankaranın seçeneklerini daraltmak isteyen başka bölgesel istihbarat örgütleri de bu katliamı gerçekleştirmiş olabilir.
Reyhanlı da Türkiyeye ağır bir mesaj verildi. Türkiye şu an için Suriye rejimini sorumlu tutuyor. Ancak yapılması gereken olayın önyargılardan arınılarak aydınlatılması ve Ortadoğuya hakim olan bu ölümlere dayalı mesaj trafiğinden uzak durulmalısıdır.
Kaynak: Euronews Bora Bayraktar, İstanbul
FACEBOOK YORUMLAR