Peygamberimizden müthiş tavsiyeler
Peygamberimizden müthiş tavsiyeler
Zayıflar , miskinler, malül ve yetimler vardır. Bunlara bakmak, imkanların elverdiği ölçüde yardım etmek insani ve İslami vazifedir.
Resul-i Ekrem Efendimiz şöyle buyurmuşlardır:
-Kim Müslüman kardeşinin bir sıkıntısını giderir, muhtaç olduğu yerde onun derdine deva olursa, Allah da Onun sıkıntısını giderir, derdine deva nasip eder.
Bu sebeple, geçmiş Müslümanlar ellerinin altında daima birkaç fakir barındırır, aciz ve alilleri idare eder, yetimleri himayede bulunurlardı.
Bilhassa kimsesiz öksüzler için, Resulüllahın büyük müjdeleri ve şefaatleri bahis mevzuudur. Bir hadislerinde şöyle buyurmuşlardır:
Bir kimse merhamet ve şefkatle yetimin başını okşarsa, Allahü Teala, elinin değdiği tüylerin sayısınca o kimseye sevap yazar, o tüylerin sayısınca günahını azaltır, o tüylerin sayısınca Cennetteki derecesini yükseltir!
Bu müjde, yardıma muhtaç her türlü çocuğa bakana şamildir.
Ana-babası geçimini temin edemeyen çocuklara bakmak, onları merhamet ve şefkatle belli başlı bir işe verip, bir sanat ve iş sahibi yapmak, saçları sayısınca sevap kazanmak demektir.
Bir adam, Hazret-i Resulüllahın huzuruna girdi ve bir derdinden bahsedeceğini söyledi. Kendisine müsaade edilince şöyle konuştu:
-Ya Resulallah, kalbim katılaştı, duygum azaldı. Bundan müştekiyim!
-Yetimin başını okşa, kalbinde bir kıpırdanma hissedeceksin.
Yetime bakmak nasıl büyük sevaplardansa, onun malını yeyip, hakkını gasbetmek de öylece büyük günahlardandır.
Hazret-i Ömeriin oğlu Abdullah büyük günahları sayarken şöyle konuştu:
Büyük günahlar dokuzdur. Onlar da şunlardır:
1. Allaha şirk koşmak.
2. Kasten adam öldürmek.
3. Askerden kaçmak.
4. Namuslu kadına iftira etmek
5. Faiz yemek.
6. Ana-babaya asi gelmek.
7. Sihir yapmak.
8. Helalı haram, haramı da helal saymak.
9. Yetim malı yemek!
Yetim malı yemenin büyük günahtan olması için malının haksız olarak yenmesi gerekir. Ona bakışın karşılığı, masrafı gibi hususlar yetimin malını yemek sayılmaz, belki meşru harcama, normal muamele olur.
Yetimin malını haksız ve sebebsiz yere yiyenler hakkında ibn-i Abbas şu ayeti okurdu:
-O kimseler ki, yetimlerin malını yerler. Onların yedikleri yetimin malı değil, Cehennemin ateşidir. Mahşerde karınlarının içini Cehennem ateşi dolmuş olarak görecekler.
Büyükler derler ki:
-İçinde yetim bulunan eve hem müjdeler olsun, hem de eyvahlar!
Müjdeler olsun., çünkü o yetimin yüzü suyu hürmetine Allah onları afvedecektir.
Eyvahlar olsun, çünkü o yetimin malını yeyip hakkını gasbettikleri taktirde Allahın gazabına uğrayacaklardır. Bütün mesele, yetimin hakkını almamak, ona bakıp yardım elini uzatırken Allahın rızasınıf esas tutup, malına haksız yere göz dikmemektir.
Resulüllaha gelen bir adam, yanında bulunan yetimi ne zaman dövebileceğini sordu. Resulüllah ona şu cevabı verdi: -Kendi çocuğunu ne zaman ve hangi sebeple döversen onu da o zaman ve o sebeplerle dövebilirsin.
FACEBOOK YORUMLAR