Özgürlük Enstitüsü, İki Tarih, Bir Yol' projesi Tanıtıldı
Diversiteitsland Vakfı'nın öncülüğünde ve MÜSİAD Amsterdam şubesinin desteğiyle, Özgürlük Enstitüsü, İki Tarih, Bir Yol projesinin tanıtım galası yapıldı.
Amsterdam Başkonsolosumuz Engin Arıkan, MÜSİAD Amsterdam Başkanı Ümit Akbulut, Amsterdam Halk Kütüphanesi Yetkilisi Roel van den Sigtenhorst ve seçkin davetlilerin katıldığı gala, Corendon City Hotel'de gerçekleşti.
Amsterdam Başkonsolosumuz Engin Arıkan yaptığı konuşmada, ‘Bu Enstitü, Türkiye ve Hollanda’nın önemli tarihi günlerini hatırlama, anma ve kutlama hedefine yönelik, karşılıklı çalışmalar yapacak. Bu Enstitü, burada yaşayan Türk vatandaşlarının kendisini Hollanda’ya daha çok ait hissetmesini sağlayacak. Bu projenin, Hollanda toplumunun da Türkleri kabullenme sürecini hızlandıracağına inanıyoruz. Biz de Türkiye Cumhuriyeti Amsterdam Başkonsolosluğu olarak bu çalışmalara elimizden geldiğince destek olduk ve olmaya devam edeceğiz.’ mesajını verdi.
MÜSİAD Amsterdam Başkanı Ümit Karabulut yaptığı konuşmasında, 'Özgürlük Enstitüsü’nün temel felsefesi, iki toplum adına aidiyet duygusunu oluşturmak, pekiştirmek ve iki toplumun da değerlerine sahip çıkmaktır. Bu anlamda bu çalışmayı çok önemli görüyorum ve destek vermekten gurur duyuyorum.' dedi.
Amsterdam Halk Kütüphanesi Yetkilisi Roel van den Sigtenhorst özetle, ‘Daha yaşanılabilir bir Amsterdam için farklı toplumların birbirleriyle bağlantılı olmalarını önemsiyoruz. Ve Özgürlük Enstitüsü’nün bu amaca hizmet edeceğine inanıyoruz. İki tarihin ortak yönlerini geniş bir kitleye anlatmak için destek vermeye devam edeceğiz.’ dedi.
Galayı düzenleyen Özgürlük Enstitüsü'nün kurucusu ve projeyi destekleyen Diversiteitsland Vakfı'nın da başkanı olan Salih Türker ise yaptığı konuşmasında, şunları söyledi:
‘Beraber yaşayan toplumların huzuru için sevgi, saygı ve hoşgörüyle atılan sağlam temeller gereklidir. Peki günümüzde nesillere her iki ülkenin değerlerini ve tarihi kimliğini kim aktaracak? Biz bu misyona talibiz ve elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Çıktığımız bu yolda sizin de yanımızda olmanızı istiyoruz. Aslında bu değerler, hepimizin ortak sorumluluğudur. Enstitümüz iki ülkenin önemli tarihi günlerini anma ve kutlama programları organize ederek tarihi bilincin oluşmasında katkı sağlamaya yardımcı olacaktır. Çanakkale ve 5 Mayıs gibi önemli günlerde yapacağı dikkat çekici etkinliklerle toplumun birlik ve beraberliğine katkı sağlayacaktır'.
Salih Türker, gerek Diversiteitsland Vakfı ve gerekse Özgürlük Enstitüsü hakkında bize şu açıklamayı yaptı:
''Özgürlük Enstitüsü, İki Tarih, Bir Yol, Diversiteitsland Vakfının bünyesinde olan projedir. MÜSİAD Amsterdam Şubesi, Amsterdam Halk Kütüphanesi (OBA) desteğiyle ve iş adamları ile Türkiye ve Hollanda anma ve kutlama günleri düzenleyecektir. Projenin lideri naçizane şahsımdır. Projemiz ileriki zamanda geliştikçe kurumsalaşacaktır. Stichting Diversiteitsland, Hollanda menşeli ve 11 yıldır Hollanda kurumlarıyla beraber toplumsal sorunlar için çalışan profesyonel kurumdur. Vakfın kurucusu ve müdürü olan şahsım, son bir yıldır Türk toplumunun da sorunlarını ele almak için, iki milletin uyum ve kaynaşmasının ana sorunu olarak, her iki tarihlerimiz hakkında az bilgimiz olmasında görüyorum. Bu konuya odaklanmak aynı zamanda en etkili ve uzun vadeli çözüm olarak görmektedir.
Tarihe ilgi duymak, araştırmak insanın kişisel ve milli duygularının gelişimini sağlar. Vatanından başka yerde yaşasa da aidiyet duygusu pekişir. Tarih bilgisinin insana en önemli katkısı, arkamızda kalan dünyanın aynı zamanda geçmişteki, şimdiki ve gelecekteki kültürümüzün bir parçası olmasıdır. Tarihi farkındalık, tarihi bilgi ve fikir edinmek, kendimizin ve başkasının, yakın ve uzak ülkelerin insanlarına karşı saygılı ve anlayışlı olmasını sağlar.
Geçtiğimiz mart ayında, Vakfımızın Tazelenme Üniversitesi projesinde ele aldığımız, Osmanlı ve Hollanda İlişkileri Tarihi ve 3. kez düzenlediğimiz Çanakkale Şehitlerini Anma Programı, iki ülkenin tarih bilincini ve farkındalığını nasıl daha etkili, nasıl daha geniş bir kitleye ve her yaşa sunabileceğimizin sorusunu aklımıza getirdi.
Bu yıl şubat ayında Tarih Öğretmenleri Derneği’nin Başkanı; 'Medya aracılığıyla okullarda Türkiye Cumhuriyeti ve Atatürk hakkında ders verilmeli', açıklamasını yaptı. Nasıl ki okullarda Hollanda’nın kurucusunun Willem van Oranje olduğunu öğreniyorsak, modern Türkiye’nin kurucusunun da Mustafa Kemal Atatürk olduğunu öğrenmeliyiz. Kendi ebeveyninin ve ecdadının tarihi bilincine sahip olmayandan, Hollanda ülkesine ve toplumuna da saygılı ve ilgili olması beklenemez. Dünyayı tanımak, kendi tarihini tanımaktan geçer.
Peki günümüzde nesillere değerlerimizi ve tarihi kimliğimizi kim aktaracak?
Biz bu misyona talibiz ve elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Çıktığımız bu yolda yurttaşlarımızın da yanımızda olmanızı istiyoruz. Aslında bu ortak değerler, hepimizin ortak sorumluluğudur.''
İlhan KARAÇAY
FACEBOOK YORUMLAR