Olumsuz senaryo için hazırlıklıyız

Başbakan Yardımcısı Babacan, Avrupa tarafında olabilecek olumsuz senaryolara kurumların hazır olduğunu belirterek, ´´Tabii ki bir deprem olursa biz de hissedeceğiz. Ama bizim yapımız sağlam´ diye konuştu

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, ´G-20 Emtia Fiyatlarında Dalgalanmalar Konferansı´ sırasında gazetecilerin sorularını yanıtlarken, ABD ve Avrupa´daki duruma işaret ederek Türkiye olarak bütün olası gelişmelere hazırlıklı olduklarını söyledi. Babacan, şöyle konuştu: ´Kurumlarımız olumsuz gelişmelere hazır. Avrupa tarafında olabilecek olumsuz senaryolara kurumlarımız hazır. Her türlü tedbir, her türlü önlem için yine hükümet olarak hazırız. Türkiye, oldukça güçlü bir noktada. Avrupa´da şu anda yaşanan sorunlara bakıyorsunuz. Nedir? Bütçe sorunu bizde yok, borç sorunu bizde yok, bankacılık sorunu bizde yok. Şu anda bir bakıma neredeyse siyah ile beyaz kadar Türkiye ile Avrupa´nın geri kalanı farklı bir tablo arz etmekte.´

MB´YE BİR ÖVGÜ DAHA
Babacan şöyle devam etti: ´Ben hep söylüyorum; komşuda bir deprem olduğu zaman bu bizde de hissedilir. Ancak önemli olan bu depreme karşı binamızı sağlamlaştırmaktır. Merkez Bankamız da pek çok ülkenin merkez bankasından daha erken hareket ederek, daha akılcı hareket ederek zamanında tedbirler almaktadır.´

Kredilerde sektöre bakacağız
ALİ Babacan, bankacılık sektöründeki yüzde 25 sınırının 2012 için de geçerli olup olmayacağına yönelik soru üzerine, gelecek yıl ile ilgili henüz bir rakam tespit etmediklerini belirterek, ´Biz artık bundan sonraki dönemde banka banka nereye gidiyor değil, sektörün ortalamasına bakacağız. Sektör ortalaması zaten yüzde 25´e doğru gidiyor´´ diye konuştu.

2012 parlak bir yıl olmayacak
ALİ Babacan, Orta Vadeli Program´ın eylül sonu, ekim başı gibi açıklayacaklarını hatırlatarak, 2012 büyüme beklentisine ilişkin bir soru üzerine de, ´2012 için yüzde 5´in altında bir büyüme kimse için sürpriz olmamalı... Çünkü 2012´de dünya ekonomisi açısından çok parlak bir yıl olmayacak. Bizim için önemli olan 2012´yi istikrarlı bir şekilde götürebilmek, güven ortamını koruyabilmek´´ dedi.